Bölüm 56 - Part 1
Akşam olmuş ve herkes evlerine dağılmıştı, ne kadar eve gelmek istemesem de gelmeye mecbur olduğumun farkındayım bu yüzden kendimi resmen ite kaka götürdüm eve. Sevdiğimin yanında kalıp onunla olmak varken tek başıma olmak cidden hiç mutluluk verici bir şey değil, eve geldiğimiz de teyzem bizi göz hapsine almıştı. Neden öyle bir şey yaptığını bilmesem de bir şey dememiştik o bir şey söyleyene kadar, zaten teyzem de çok fazla dayanamayıp ağzındaki baklayı çıkarmıştı.
"Siz ne halt ettiniz?" diye sorduğun da şaşkınca birbirimize baktık Akçın ile oturduğumuz koltukta.
"Ne halt etmişiz?" dedim merakla.
"Siz daha iyi bilirsiniz." deyince göz devirdim ve oflayarak teyzeme cevap verdim.
"Teyze klasik anne konuşması yapma, açık açık ne yaptığımızı söyle de bilelim." dediğim de bir anda aklıma sevdiceğimle ateşli öpüşmemizi görüp görmediği düşüncesi dolandı.
Onu gördüğü için mi böyle konuşuyordu? Gerçi görse gelip de gördüm demezdi, yapmaz herhalde? Benim edep sınırlarım olmayabilir ama teyzemin gayette edep sınırı vardı, hatta ben onun kendine koyduğu sınırları aşarsam ondan terliğimi yiyordum ama bu konu edepsizliğe dahil değil sonuçta dünyaya gelen her canlı seviyor ve sevdiği ile öpüşüp koklaşıyor.
"Çocuk hasta yatağındayken şarkılar türküler söylüyormuşsunuz?" dediğin de neyi kastettiğini anladım.
"Söylemese miydik?" diye sordum umursamaz bir ses tonuyla.
"Kızım manyak mısınız siz? Çocuk hasta yatarken niye şarkı çalıp türkü söylüyorsunuz? Bırakın çocuk dinlensin! Allah'ım beni delirteceksiniz, siz lisedeki ergenken bile bu kadar abartıyorsunuz!" dediğin de ben cevap verecektim ki benden önce Akçın araya girdi.
"Anne o zaman ergenlik yapacak vaktimiz olmadığı için olabilir mi? Zamanımızın çoğu okulda ve okuldan sonra çalışma ile geçiyordu tabi arkadaşlarla buluşma gezme olayı da yapıyorduk falan." dedikten sonra kaşları çatıldı ve konuşmasına devam etti. "Hem ne yapmışız ki? Batıhan ağabey kendisi şarkı dinlemek istediğini söyledi bizde hasta adam mutlu edelim, şifa olur dedik kötü mü ettik sanki?" derken ses tonu isyan eder gibi çıkıyordu.
"Hadi bu sebepten söylediniz bunu da anladım da, be çocuğum, be evladım elin oğluyla göz göze niye söylüyorsun milletin diline düşüyorsun?" derken sonunda ağzındaki baklavayı çıkardı.
"Batıhan ağabeyimin intikamıydı o, bilerek öyle yaptırdı." dediğim de teyzem kaşlarını çatarak baktı bana.
"Ne intikamı ne oluyor?" dedi anlam vermeye çalışarak.
Teyzemin sorusunu cevaplamak için yerimde doğrulup oturuşumu düzelttim ve anlatmak üzere pozisyon almıştım ki aklıma bunları nereden bildiği geldi.
"Bir dakika ya sen nereden biliyorsun tüm bunları? Siz Seher teyzenin kaynanasını görmeye gitmediniz mi?" diye sordum tek kaşımı kaldırarak.
"Nereden mi biliyorum? Can maşallah çok hayran kalmış, her yerde anlatıyor bizim kulağımıza kadar geldi." dediğin de anlamış oldum nereden öğrendiğini.
"Hee anladım, tamam o zaman olayı anlatayım şimdi sana. Bekir'ler gelmeden önce Akçın zaten çalıp söylüyordu o söylerken Bekir'ler geldi ve tabi Batu'da yanlarındaydı. Batu, Akçın'ın öyle şarkı söylediğini görünce suratı bi' bozardı, bakışları bi' garip oldu. Eh hepimiz gördük bunu Batıhan ağabeyim zaten nişan olayından sonra bayağı bir uyuz oluyordu o da işte onu gıcık etmek, bak ne kaybettin gör demek için öyle bir şey yaptırdı biz de ayak uydurduk." diyerek açıklama yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUHÂ
Ficção Geral|YETİŞKİN İÇERİK| "Uyandın mı minik ninjam?" diyen boğuk ses ile kapalı gözlerimi hızla açtım ve yine arkamı dönmeye çalıştım. "Ninjam?" diyen o boğuk ses ile gözlerimi kapattım ve kollarımın altında olan kollarına, kollarımı doladım. Bu sesleniş b...