Herkesin kurban bayramı mübarek olsun 🌺 İyi bayramlar 🌺Bölüm 57 - Part 2
Gözlerimi kırpıştırarak ona bakarken üzerine atlayıp öpmemek için kendimi zor tuttum, ayağa kalkmadan hemen önce yere düşen telefonumu alıp yan tarafa, oturduğum pufun boş kısmına koydum ve ayağa kalktım ona doğru ilerleyip aklıma geleni daha doğrusu içimden geçen şeyi yaptım ve boynuna atlayıp önce sarıldım ardından da dudaklarına dudaklarımı yapıştırdım. Benden böyle bir atak beklemediği donup kalmasından aşikardı, birkaç saniyelik duraklamasının ardından ellerini belime sardı ve öpüşüme karşılık verdi, dünyanın son günü bugünmüşçesine nefessizce öpüşürken içimde kaynayan volkana hâkim olmak istemiyor ve bir an önce o lavları patlatmak istiyorum lâkin çok az kalan mantığım bana buranın yeri ve zamanı olmadığını söyleyerek frenlemeye çalışıyordu beni.
Son bir öpücük kondurup benden ayrıldı ve gözlerimin içine bakmaya başladı, onun gözlerine hâlâ üzerine atlayacakmış gibi bakarken birkaç derin nefes alırken gözlerini de kapattı ve kafasını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı, kendine geldiğini düşündüğün de ise gözlerini açtı ve hem bana hissettiği arzunun hem de üzerindeki lacivert takımın etkisi ile iyice koyulaşan yeşil gözleriyle bana baktı.
"Sen böyle üzerime atladığına göre bu smokini çok beğendin anlaşılan?" dedi kalın ve hırıltılı çıkan ses tonuyla.
"Yedi yirmi dört evde böyle gezsen bakmaktan usanmam, gerisi sen düşün." dedim sesimden belli olan hayranlığım.
"O zaman bunu alıyoruz?" diye sordu biçimli tek kaşını kaldırarak.
"Kesinlikle bunu alıyoruz, tam senlik." dedim ondan ayrıldım, hemen kabinin sağ tarafında bulunan boy aynasının oraya geçti ve kendine baktıktan sonra kafasını salladı.
"Peki ben çıkarayım kıyafetlerimi giyeyim o zaman?" diye sordu kafamı sallayarak onu onayladım.
O kabine gidip üzerini çıkarırken ben de onun etkisinden kendimi zorla da olsa kurtararak geri döndüm ve az önce oturduğum pufun üzerine oturup yana attığım telefonu elime aldığım da gruptakilerin sıraladıkları mesajları gördüm, az önce sevdiceğimin üzerine atlıyım derken onlara yazmayı unutmuştum.
Luci: Where were you answering?(Cevabın nerede?)
Esty: Çilay where are u?(Çilay neredesin?)
Shirine: Will u answer?(Cevap verecek misin?)
José: Why are u not writing?(Neden yazmıyorsun?)
Hee Joo: Did something happen?(Bir şey mi oldu?)
Ulrich: Çilay are u there?(Çilay orada mısın?)
Alha: Heeeyy give it a shout! (Hey, cevap at!)
Jam: Hey, don't scare us! Answer us! (Hey, korkutma bizi! Bize cevap ver!)
Hey, sorry to scare u! (Hey, sizi korkuttuğum için üzgünüm.)
We're looking for tuxedos for my fiancee, so I couldn't write.(Nişanlım ile smokin bakıyoruz o yüzden yazamadım.)
I am now definitively answering ur questions.(Şimdi kesinlikle sorularınızı cevaplayacağım.)
I met my fiancee in Korea. (Nişanlımla Kore'de tanıştım.)
He is also the son of a family friend.(Aile dostumzun oğlu.)
He fell in love the first time I saw him. (İlk görüşte ona aşık oldum.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUHÂ
General Fiction|YETİŞKİN İÇERİK| "Uyandın mı minik ninjam?" diyen boğuk ses ile kapalı gözlerimi hızla açtım ve yine arkamı dönmeye çalıştım. "Ninjam?" diyen o boğuk ses ile gözlerimi kapattım ve kollarımın altında olan kollarına, kollarımı doladım. Bu sesleniş b...