DUHÂ

Bölüm 16 - Part 2

Bölüm 16 - Part 2

Asansörün durması ile genç adam önceliği yanında duran kıza verdi ve onun inmesini bekledi. O indikten sonra kendisi de indi ve evin kapısını çaldı. Kendisi ile beraber inen kızın da hemen arkasında beklediğini fark edince kaşlarını merakla kaldırdı. Neden gelmişti? Kapı açılınca kendisine muhteşem bir gülümseme ile bakan kadına aynı muhteşem gülümseme ile yanıt verdi.

"Hoş geldin bi'tanem!" dedikten sonra genç adama sıkıca sarıldı, aynı şekilde karşılık veren genç adam ile kadının neşesi yerine geldi.

"Geç hadi, bekleme kapıda!" dedikten sonra sırtındaki montu almak üzere uzandı. Buna izin vermeyen genç adam ayakkabılarını çıkarıp eve girdi.

"Kızım hoş geldin, hayırdır?" derken karşısındaki kıza merakla bakıyordu kadın.

"Elvan teyze, annem buradaymış da ben de yanına geldim." dedi kısık sesi ile. Kızın kısık sesle verdiği cevaba tebessüm etti ve içeri buyur etti.

"Gel kızım buyur." kız içeri girdikten sonra yanındaki kadına çaktırmadan uzun koridorda gözleriyle genç adamı aradı, adamdan herhangi bir iz bulamayacağını anlayınca üzerindeki hırkayı çıkarıp askılığa astı ve kadının gösterdiği yöne doğru ilerledi.

***

Genç adam evdeki gürültüden komşuların annesinde toplandığını anladı ve hiçbirine gözükmeden direk odasına geçti, spor salonundayken duş almıştı zaten yeniden duş almasına gerek yoktu. Ama karnı oldukça açtı ve evde yiyeceği düşüncesi ile dışarıda yememişti, şimdi odadan çıksa ve mutfakta birileri ile karşılaşsa konuşmak zorunda kalacaktı bunun farkındaydı ve bunu hiç istemiyordu. Genel olarak gelen misafiri sevse de yorgun argın geldiği zamanlar kesinlikle evde sessizlik istiyordu, annesinin akşam antrenmanda olacağı için komşularının akşam gelmelerine onay verdiğine de adı gibi emindi. Eh, kabahatta biraz kendisindeydi sonuçta annesine akşam evde yokum demişti ve şu an evdeydi. Bunun sebebini soracağını biliyordu ama misafirleri var diye ilgilenmemişti bunun da farkındaydı. İçeride misafir varken annesi onu sorguya çekmezdi, ev sahibinin yokluğunun misafire karşı yapılan en büyük ayıp olarak düşünüyordu. Bu yüzden misafirleri gelmeden annesi hepsinin tabağını, çatalını, bardağını hazırlar ve onlar gelince servis etmesi kalırdı.

Mutfaktan yemek almak istiyordu ama nasıl yapacağını bilmiyordu, genç kızlarda olabilirdi ve olanların arasında rahatsız olanlar olabilirdi, evde erkek olmadığı için tesettürünü açmış olan kadınlar veya kızlar olabilirdi, onları rahatsız etmeden nasıl alabilirdi ki? Kardeşi de ağabeyine gidecek zamanı bulmuştu, en azından ondan ister karnını doyururdu. Derin bir nefes verdikten sonra telefonunu cebinden çıkardı ve annesine mesaj attı.

Anne, karnım aaaaç! Mutfağa geçicem ortalıkta birileri vardır diye de çıkamıyorum!

Yazıp annesine gönderdikten sonra, annesinden gelecek cevabı bekledi. Yaklaşık beş dakika sonra annesi ona mesaj atmıştı.

Mutfağa geç istediğini alabilirsin yemekler dolapta.

Annesinin mesajından sonra rahatlayarak odadan çıkmak için kapıya yöneldi, sonra aklına üzerini değiştirmek geldi. Madem kimse olmayacaktı, o zaman pijama ile çıkmasında hiçbir sorun yoktu. Dolaptan mavi - yeşil kareli polar pijaması ile kırmızı bir tişört aldı ve üzerine giydi. Telefonunu pijamanın cebine koyduktan sonra odadan çıktı ve mutfağa geçti. Tezgâhın üzerini derli toplu görünce gülümsedi. Annesi asla tezgâhın üzerindeki kalabalığa adayanamazdı. Gözünü tezgâhtan ayırıp buzdolabına çevirdi, dolaptan yemek tencerelerini çıkarttığı esnada balkondan gelen sesi duydu ve dikkatini o tarafa çevirdi.