Bölüm 62 - Part 1

34 3 0
                                    


Bölüm 62 - Part 1 

Her şey planladıkları gibi de oldu, düğünün olduğu gece düğün bittikten sonra personele talimatları vererek ortamın temizlenmesini koordine ettikten sonra gece uçağıyla Bursa'ya uçup daha aileleri görmeden ve haber vermeden bir otelde konaklamışlardı ardından sabah erken kalkarak ailelerini özledikleri için birlikte kahvaltı etmek üzere iki tarafı da bilgilendirip Çilay'ların evinde toplanarak güzel bir maaile kahvaltı etmişler ardından da teyzesi, kayınvalidesi, Akçın ve tabiki olmazsa olmazları Cihanfer ile birlikte Tibet'in ablası Aça'nın moda evine geçmişlerdi. Aça, çizdiği birkaç modeli gösterdiğin de Çilay içlerinden en çok içine sineni göstermiş ve teyzesi ile birlikte kayınvalidesinin de onayı ile o gelinlik dikilmek üzere ön hazırlıklarına başlanmıştı. Aça, Çilay'ın beden ölçülerini aldıktan sonra kalıp çıkaracağını ve elbise tam oturana kadar sık sık provaya gelmesi gerektiğini söylemişti. 

Çilay durumunu anlattığında da anlayışla karşılayıp bir alternatif düşünmüştü ve Çilay'ın gideceği güne kadar her gün Çilay ile prova yapabileceğini ve ardından da arada bir gelmesi gerektiğini söyleyerek işe koyulmuştu. Çilay'ın gelinlik işini hallettikten sonra, Kâmer'i arayarak Kâmer'in damatlığı için gelmesini söylerek bir kafede oturmuşlar Kâmer'in gelmesini beklemişlerdi, Kâmer geldiğin de ise geçen sefer nikâh zamanı vakit bulamadıkları için hazır aldıkları smokini bu defa diktirmeye karar vererek, Kâmer için de bir moda evi bularak gitmişler, Kâmer'in de istediği model birkaç kez çilmiş, ardından da Kâmer'in beden ölçüleri alınıp Çilay'a söylenen sözlerin aynısı söylenmiş o günlük işleri bittiğin de ise güzel bir yemek yiyip, yorgunluk kahvelerini de içerek evlerine geçmişlerdi.

İlk gün sadece gelinlik ve damatlık işini halleden aile, ikinci gün gelin ve damat için ayarlanan kına gecesi mekânlarına bakmaya gitmişlerdi, Çilay kına gecesi için ayarlanmış olan mekânı oldukça beğenmişti. Ağustos ayının sıcağında içeri tıkılıp kalmak yerine geniş bir bahçede yapılacak olan Hint konseptli kına gecesi oldukça eğlenceli olacağa benziyordu, mekânı kendi gözleriyle görüp olmasını istediği birkaç şeyin notunu organizatöre söyledikten sonra daha çok teyzesi ve Akçın'ın isteklerini dinlemişti. Tamamen Hint kültürünü oluşturan bir gece olacaktı, misafirlere ikram edilecek yiyecekler de buna dahildi. Aslında gönlü bir yandan Türk kültürüne uygun bir kına gecesi olmasını isterken Akçın ile teyzesinin farklı bir kültürü uyarlamanın zarar olmayacağını söylemesi üzerine muallakta kalıp karar verememişti, imdadına ise Elvan annesi yetişmiş ve Türk ile Hint kültürünü harmanlayarak bir kına gecesi organize etmeyi önermişti. Genç kız fikri beğenmiş olsa da nasıl olacağına dair hiçbir fikri yoktu, Elvan anlattığın da ise genç kızın aklına yatmıştı. 

Osmanlı konsepti olarak işlemeli, ağır kumaşlardan gösterişli Osmanlı kaftanının yanı sıra bordo ya da kırmızı kadifelerle altın varakların kullanıldığı kına tahtı olacak, kaftanın üzerine zümrüt, yakut ya da safir süslemeli kına tacı ile gerdanlık takacak, nedimelerine de -bunlar Akçın, Deste oluyor- Osmanlı tarzı kaftanlar giydirecekti genç kadın. Kına geleneklerinin olmazsa olmaz aşaması kına yakma merasimi sırasında kullanacağı tepsiyi bordo kadife kumaştan, altın işlemeli, tuğra motifli bir Osmanlı kına tepsisi olarak ayarlayacaklar ve Osmanlı kısmını burada vurgulayacaklardı. Hint kültürü kısmına gelinecek olursa, sarı, turuncu, pembe, yeşil gibi parlak renkler ile mekânın süslemeleri yapılacak, kına yakılana kadar Osmanlı kaftanı giyerken Türk usulü kına yakıldıktan sonra misafirlerin oynaması için çalan şarkı arasında hemen gelin odasına gidip Hint tarzı bir bindallı ya da sariyi üzerime geçirerek Hindistan'ın otantik ruhunu yakalamaya çalışacaktı genç kadın.

Sarinin ya da Hint tarzı bindallının üzerine aksesuar olarak ise altın rengi sallantılı Hint takıları, dövmeler, yapışkanlı taşlar kullanmayı tercih etmesinin yanı sıra, birkaç Hint dansı sergiledikten sonra Hint kınası yakmak üzere -biliyorsunuz ki Hintliler Türkler gibi kına yakmıyor desenli kına yakıyorlar- bir oturma alanı ayarlayıp orada da genç kızın elinin üzerine -koluna kadar olan modellerin yanı sıra avuç içine yapılan modelleri sevmediği için- bir model çizdirip gelen misafirlerin de isteyenlerinin bu alanda ellerine veya kollarına artık nasıl istiyorlarsa Hint kınası yaptırmak üzere burada rahatça yaptırabilecekler. Bunun yanı sıra ikram olarak Osmanlı şerbeti ile lokum ve Hint mutfağına ait yemekler de sunulacaktı. Osmanlı mutfağı başlı başına ağır bir mutfak olmasının yanı sıra Hint mutfağı da oldukça yoğun olan baharatları ile ünlü bir mutfaktı bu iki mutfağın karışımı insanlara mide fesadı geçirtebilir düşüncesi ile yemekler Hint mutfağından olacak ve yanına da lokum ile şerbet sunulacak.

DUHÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin