Bölüm 59 - Part 1

34 3 1
                                    


Medya: Çilay'ın akşam yemeğinde giydiği elbise. 


Medya; Çilay İle Duhâ'nın dansı.


Bölüm 59 - Part 1 

"Ne filmdi ya! Emma Stone'nin daha önce bir filmini izlemiştim başka bir filmini izlememiştim ama bu film bir efsaneydi!" dedim hayran kalmış bir ses tonuyla sinema salonundan ayrılırken.

"Evet gayet güzel bir filmdi hiç beklemediğim bir sondu açıkçası." deyince ben de kafamı salladım ona katıldığımı belli eder şekilde.

"Yaa vallahi ben de beklemiyordum, Cruella'nın Boroness'i öldüreceğini bekliyordum ama o beklenenin aksini yaptı helal olsun." dedim takdir eden bir ses tonuyla.

"Evet, ben de Boroness'i öldüreceğini düşündüm ama o tam tersini yaptı Estella'yı öldürdü. Aslında belki Cruella Boroness'i öldürebilirdi ama Estella'nın arkadaşları öldürmesine razı olmadı." diyerek bana katıldığın da garip bir şekilde mutlu oldum.

Hep böyle hayal kurmuştum sevdiğim adam ile ortak bir film izleyip o film hakkında yorum yapmak, o filmi ya da karakteri eleştirmek... Şimdi işte hayalim gerçek olmuştu, onunla bir film izlemiş ve o filmden çıkarken film hakkında yorumlaşıyoruz.

"Peki ya Cruella'nın Boroness'in kızı olmasına ne diyorsun?" dedi beni omuzlarımdan tutup sol tarafıma geçirip ardın da omuzlarıma sarılarak.

"Yaa var ya ben ilk izlediğim de o sahneyi Estella'nın annesinin Boroness'in kızı olduğunu ya da Boroness ile bir akrabalığı olduğunu düşünmüştüm, aileden aforoz ettikleri fikri gelmişti aklıma hiç Boroness'in Estella'nın annesi olacağı aklıma gelmemişti." derken hayretler içerisindeydim hâlâ.

"Yalnız kadın sırf narsistliğinden kendi çocuğunu öldürtmeye kalktı ya ben hâlâ şok içerisindeyim!" dedi o da hayret eden bir ses tonuyla.

"Asıl o kel adamın kıza yardım etmesini beklemiyordum ben ama yangından kurtardı kızı bir de Boroness'e karşı hazırladığı plan konusunda yardımcı oldu." dedim sırıtarak.

"Evet, peki ya herkesi Cruella yapma fikrine ne diyorsun?" diye sordu merakla.

"Kesinlikle mükemmel bir fikirdi, bu sayede kadını hapse attırabildi. Estella'ya yazık oldu ama ben Cruella'yı da çok sevdim." dediğim de sırıtıp yanağımdan öptü.

Göllüce'den Gemlik'e gelip buradaki sinemada seçtiğimiz filmi izledik, karnım tıka basa dolu olmasına rağmen sıcak patlamış mısır ve kolaya hayır diyemediğim için iki kova mısır ve iki kutu kola bitirmiştim. Film izlerken mükemmel gidiyor, eskiden -eskiden kastım lise zamanım oluyor- ben ne kadar zengin olsam ve her daim cüzdanımda tonlarca banknot olsa da benim gibi şanslı olmayan arkadaşlarımla sinemaya gittiğimiz zaman onlar sinemaya girmeden önce çantalarına marketten aldıkları paket mısırları ve cipsleri, kolaları koyup öyle girerlerdi içeri. Sinema'ya dışarıdan yiyecek sokmak yasaktı ve yiyecek poşetini gördükleri zaman da kesinlikle içeri almıyorlardı biz de daha doğrusu arkadaşlarım da bu yüzden yanlarına sırt çantası alıp sırt çantalarına dolduruyorlardı.

Aslında böyle yapmakta da haklılar, sinemanın yiyecek içecek satılan bölümünde küçük boy mısıra 15 tl vermek hiç de akıl kârı değil, öğrenci insan nasıl verebilir ki o kadar parayı? Hadi diyelim verdi geriye kalan zamanda ne yapacak. Mesela Cinemaximumun bir özelliğini çok seviyorum oradan sinema bileti aldın mı indirimli mısır ve kola da alabiliyorsun, tabi bilet fiyatları diğer yerlere göre pahalı ama en azından böyle bir uygulaması var, işletme sahipleri hiç öğrencileri düşünmüyorlar, sanırım bu dünyada en çok ezilen öğrenciler oluyor.

DUHÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin