DUHÂ

Bölüm 6 - Part 2

Bölüm 6 - Part 2

"Bazı mühim problemler yaşadık Tuna ile bu yüzden de ilgilenemedik, bizim dışımızda hisseleri alanlardan da ses çıkmayınca; onlar açısından sıkıntı olmayınca biz de pek önemsemedik açıkçası." yine göz devirme isteği ile istihzalı bir bakış arasında gittim geldim. En sonunda gözlerimi devirmeye, istihzayı ise dudaklarıma kondurduğum yalancı tebessümle belli ettim. Nasıl oluyor o abi? O çok mühim sebep 2 yıl sonra gelir gelmez sevgili yapmak mı? Yaptığı sevgili ile fantezi yapmak mı ne? Ne saçma sapan bahaneler bunlar ya! Bir kere karşımda adamım diye gezinen Furkan'ın hiçbir sözüne dahi inanmam ben, ne mal olduğunu, kumaşını çok net biliyorum! Şu Fransız Kraliyet ailesinden gelen Dük pozları yok mu, saatlerce kahkahalar atasım geliyor gerçekten! Akçın bu adamı sallamamakla çok iyi yapıyor. Bugün arkadaşını satan, yarın kim bilir ne yapar öyle değil mi? Tabi bu satılmayan arkadaşının haberi yok, olsa kesinlikle kıyamet kopardı! Bu ortaklık bozulur, şirket dağılırdı. Aslında söylemek vardı da; o ikisinin arasındaki problemle ve onlar ego savaşlarıyla uğraşamayacak kadar yoğun bir dönem içerisindeyim. Şu toplantı olmasasaydı, ben şu an yatağımda yayılmış günlüğümü okuyor olurdum. Günlüğü bitirdikten sonra da güzelce kahvaltımı yapıp, spor salonunda ter döküyor olurdum ama işte hayaller hayatlar öyle değil mi? Sen ne hayal edip, plan kuruyorsun; hayat senin karşına neler çıkarıyor. Planlı çalışmayı ve o plandan sapmayı sevmemekle birlikte nefret etsem de, ne yazık ki hayatın plana dahil etmediğim küçük sürprizleri sayesinde planlarım sekteye uğrayabiliyor; tıpkı bugün olduğu gibi. Neyse şunu atlatalım mı da uzun vadeli planlarıma ben devam ederim.

"Anladım, konumuza dönelim biz! Kafanıza yattı mı?" dedim kısa kesmek istercesine ki, bunu gerçekten istiyorum ve belli etmekten de hiç mi hiç çekinmiyorum. Neden çekinerek mişim ki?

"Benim için de uygun!" diye Tuna ile ona hiç bakmadan kafa salladım. Açıkçası suratına bakasım gelmiyor ama şu kindarlığım ve intikam alma hırsım - her zaman olmuyor, nadir anlarda çıkıyor ortalığa, kesinlikle nadir anlar! Tuna yüzünden çekeceğiz. Ya vallahi aklım inanılmaz karışıyor ya, bu adamdan hoşlanırken bugün Freya'ya ya da Odin'e kurban etme isteği neden anlayamıyorum! Sorun bende mi, yoksa genel olarak insanlarda mı? Sonuçta bir zamanlar hoşlandım, evlilik yoluna da girdik diyebilirim, onun da benden hoşlandığını sanıyorum yoksa bir insan elini dahi tutturmayan biri neden 2 ay boyunca zaman kaybetsin değil mi? Yine girdim bir çıkmaz sokağa en iyisi fazla düşünmemek çünkü düşündükçe içimdeki şeytanlar sahaya çıkıyor ve beni gaza getirerek bu otelin değerini yükseltip, bir anda yerlere çal yok et diyor! Otelde sadece Tuna olsa yapardım belki ama binlerce insan bu kapıdan ekmek yiyorken, onları ekmeklerinden edecek kadar şerefsiz ve namussuz değilim çok şükür.

"Aşkım neyi uygun saçmalama!" diyen bir geri zekâlı ile tüm gözler ona çevrildi, benimki hariç tabiki! Ne bakıcam ona? Göz zevkimi bozuyor, güzel bir kadın olabilir ama giydiği kıyafetler ve yaptığı makyaj ile kendini rezil bir hale soktuğu kesin!

"Neden uygun değil?" diye soran Andıç ile gülesim geldi, atağa geçti canım avukatım.

"Sırf millet otele gidemiyor diye araba mı tutacak benim aşkım? Yediği yemekler neylerine yetmiyormuş da şikayetçi olmuşlar?" geri zekâlı, bildiğin tecilli geri zekâlı! Zaten ondan mantıklı bir açıklama beklemiyordum ama bu kadar beyin firarda formatında bir açıklama hiç beklemiyordum. Anlamamış bile olayı yahu! Ağzımdan istemsiz bir kahkaha kaçınca hepsi bana baktı, kendimi tutamıyorum yav ne yapayım? Güldükçe gülesim geliyor, şu bulunduğum duruma bakar mısın? Yani ben her halttan anladığımı kesinlikle söylemiyorum, çok zeki biri olabilirim bununla da övünüyorum tabiki ama bu kadar da anlamadığım konularda yorum yapmıyorum be! İşte yapmamamın örneği ayan beyan ortada, böyle salak bir duruma düşmemek için, birisinin çıkıp da benim attığım kahkaha gibi bana kahkaha atmasın diye. Gülme komşuna gelir başına demişler ama bu durumda insan ne yapmalı? Sinirlenince bazen ağlayan, bazen çirkefe dönüşen ve kavgacı, bazen de böyle kahkahalarla gülen biriyim. Eğer kahkaha atmazsam kavgacı tarafımı atağa geçeceğini biliyorum ve ben kavga ettiğim zaman kesinlikle o kavgayı kavga sonrasında hatırlamam. Kime ne dedim, kime ne zarar verdim hatırlamam. Gözlerimin üzerine bir perde iner ve beynim o zamanlarda otomatik olarak devre dışı kalır, bu tıpkı şeye benziyor bilgisayarda kimsenin yaptığımız şeyi görmesin, bilmesin diye gizli sekme açarız ya hah, işte onun gibi. Beynim gizli sekme açıyor ve orada yapılan hiçbir şey kayıt edilmiyor bu yüzden de sen bana şunu dedin sen bana bunu dedin, sen şöyle yaptın sen böyle yaptın diyen herkese inanırım. Cidden inanırım, bu yüzden Akçın kavga edeceğim zaman yanımda olur ve bana şahitlik yapar.