Nikâh olur da hiç nikâh sonrası fotoğraf çekimi olmaz mı? Buyurun o zaman nikâh sonrası fotoğraf çekimi olan bölümü okumaya :))
Nikâh Fotoğrafları temsili olarak en altta paylaştım Cumalıkızık'ta bu tarz fotoğraflar çekildiğini hayal edebilirsiniz :))
Medya: Cumalıkızık Köyü'nden bir kare.
Bölüm 59 - Part 3
Benden sonra Cihanfer'i hazırlamaya başladı Deste, üzerinde yakasında pilileri olan, şifon kumaştan, belinde kuşağı olan bir elbise giymişti elbisenin altına nude renkli bir stiletto giymişti. Saçlarını ise tepeden iki tane kısa örük örülmüştü ve geri kalan saçları ise dalgalı olarak salık bırakmıştı.
Cihanfer'den sonra Akçın hazırlanmıştı, Akçın üzerinde kruvaze yaka drapeli bir elbise giymişti, sol göğsünün altından inen drapeler vardı ve elbisenin ön kısmı kısayken arka kısmı uzundu, bordo renginde kadife bir elbise giymişti. Elbisenin altına da benim nikah için aldığım bordo stilettolarımı giymişti.
En son ise kendini hazırladı, saks mavisi renginde göğüs kısmı büzgülü ve belinde kemeri olan, saten kumaşın üzerine şifon kumaş eklenmişti. Altına da şalıyla uyumlu olan gri renkli bir stiletto giymişti, şalını da desenli bağlamıştı sağ tarafta beş büzgü sol tarafta dört büzgü olan bir baş bağlama şekli yapmıştı ve ona çok yakışmıştı. Makyaj yapmamayı tercih eden Deste, sadece rimel sürmüştü gözlerine ve bu da çok dikkatli bakınca belli oluyordu.
Evet, şimdiki zamana dönecek olursak eğer Kâmer'in ayağına basmama ve Kâmer'in yüzünün buruşmasına salon kahkaha attı, ardından da Kâmer'in arkadaşları 'öp' diye tezahüratlar yapmaya başlamışlardı, aslında öpmelerini kastettikleri bölge belliydi ama yemek yediğimiz akşam yolda eve dönerken ona hassasiyetimi açıkladığım da dikkat edeceğine dair söz vermişti bana. Arkadaşlarını kıramayıp nikâhın ritüelini gerçekleştirmek üzere omuzlarımdan tuttu ve beni kendine çevirdi ardından uzanıp dudaklarını alnıma deydirdi, o dudaklarımı öperken gözlerimi kapattım ve bu anın güzelliğine kapıldım. İnsanın kendini birine ait hissetmesi kadar güzel bir duygu yokmuş bu dünyada, bu öpücük içime o kadar çok hissi doldurdu ki anlatmaya kelimeler yetmez, bu öpücükle artık benimde bana ait olan bir yuva olacağının bilincindeyim, benimde ait olayacağım bir yuva olacağının bilincindeyim, benim çocuklarım, benim eşim olacaktı bu saatten sonra.
"Yeter artık öptüğün ağabeycim, bırakta gelin buketi atma faslına geçelim!" diye isyan eden Cihanfer ile Kâmer benden ayrıldı.
Benden ayrılması ile gözlerimi açtım ve mutlulukla gülümseyerek ona baktım, onun da aynı gülümseme ile bana bakmasıyla yine güzel gözlerine daldım gittim. Benim ona dalmam onun bana dalması yine sabırsız bir Cihanfer ile bozuldu.
"Hadi ama!"
Allah Murat'a sabır versin, bu kız ile ömrü nasıl geçecek çok merak ediyorum, sabırsız olması insanı çileden çıkarıyordu. Gözlerimi Murat'a çevirdiğim de sırıtarak Cihanfer'e bakıyordu, kafamı iki yana salladım ben de diyorum nasıl Cihanfer'e katlanacak, adam dünden razı bu kıza.
"Çenen çıksın senin." diye mırıldandım dudaklarımı okuduğunu görünce göz devirdim o ise sırıttı.
" Ladies, gather in the large area in front of the wedding hall. It's time to throw the bridal bouquet. (Hanımlar, nikâh salonunun önündeki geniş alanda toplanın. Gelin buketi atma zamanı geldi.)" dediğim de benimkiler ve Kâmer'inkiler toparlandı ve bahsettiğim alana doğru ilerlemeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUHÂ
General Fiction|YETİŞKİN İÇERİK| "Uyandın mı minik ninjam?" diyen boğuk ses ile kapalı gözlerimi hızla açtım ve yine arkamı dönmeye çalıştım. "Ninjam?" diyen o boğuk ses ile gözlerimi kapattım ve kollarımın altında olan kollarına, kollarımı doladım. Bu sesleniş b...