Bölüme 58 - Part 2
"Hoş geldiniz Çilay Hanım." diyerek sekreterim karşıladı beni.
"Hoş bulduk, nasıl gidiyor?" diye sordum samimi bir şekilde.
"İyi gidiyor Çilay Hanım, herkes toplantı odasında sizi bekliyor." dediğin de kafamı salladım.
"Bir bitki çayı alabilir miyim? Ekinezya ya da rezene olsun mümkünse." dediğim de kafasını salladı ve yanımızdan ayrıldı.
"Şimdi bir dejavu yaşayacağız sevgilim, benim tuvalete gitmem gerekiyor." dedim tuvaletlerin olduğu koridoru işaret ederek.
"Ne oldu? İyi misin?" diye sorduğun da kafamı salladım.
"İyiyim merak etme, sadece ped değiştireceğim, bu sıcakta tek ped ile gün geçirmek hiç de sağlıklı değil. Gerçi ped kullanmak da sağlıklı değil ama mecburiyetten kullanıyoruz işte." dedim ve tuvalete doğru ilerledim, peşime takılıp benimle tuvaletin önüne geldi.
"Çantanı bana ver ben tutayım." deyince kafamı salladı ve çantanın içinden pedimi alıp ona bıraktım.
Hızlıca işimi hallettikten sonra tuvaletten çıktım ve beni bekleyen kocacığımın yanına geçtim, el ele toplantı odasına ilerlerken sekreterimin de toplantı odasının olduğu koridordan çıktığını gördüm.
"Çilay Hanım çayınızı bıraktım odaya, başka bir şey ister misiniz?" diye sorduğun da kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Ben de soğuk bir limonlu soda alabilir miyim?" dedi sevdiceğim ricacı ses tonuyla.
"Elbette Duhâ Bey, hemen getiriyorum." dedi ve yanımızdan ayrıldı.
O gittikten sonra toplantı odasına girdiğimiz de bir önceki toplantıdaki aynı kadronun aynı yerlerine oturarak bizi beklediklerini gördüm, sessizce yerlerimize oturduk, karşımda oturan Andıç'a bakmadım ve hiçbir şekilde de pas vermedim. Madem öyle yapıyorsun ben de böyle yapıyorum Andıç Bey, vazgeçilmez değilsin yerin de doldurulabilir.
"Merhaba, Hintlilerden haber var sanırım?" diye sordum rezene çayımdan bir yudum alarak.
"Merhaba Çilay Hanım, evet Hintlilerden haber var." diyen Süleyman Bey'e anlat dercesine kafamı salladığım sırada sekreterim soda olan bardak ile toplantı odasına girdi.
"Afiyet olsun Duhâ Bey." dedikten sonra bardağı sevdiğimin önüne bırakıp çıktı.
"Evet sizi dinliyorum Süleyman Bey." diyerek yeniden konuşması için teşfik etti sevdiceğim pazarlama müdürünü.
"Hintliler neler istediklerini ve ne kadar ödeme yapabileceklerini bize ilettiler biz hemen cevap vermedik ve sizlerin de görüşünü almak istedik, önünüzdeki dosyada verdikleri fiyat teklifi ile istekleri mevcut. Bir de Hintliler dışında Kuveyt'ten bir petrol şeyhinin oğlu da evlenmek için bizim otellerimizden birine gelmek istiyor." deyince önümdeki dosyayı açtım incelemek için.
"Süleyman Bey Kuveyt'liler size tahmini bir tarih verdiler mi?" diye sordu sevdiğim yeniden.
"Hayır Duhâ Bey." diye yanıtladığın da sevdiğim kafasını salladı.
"Peki Hintliler tahmini bir tarih verdiler mi? İsteklerini bize anlatırsanız daha iyi olur." deyince Süleyman Bey kıravatını gevşetip boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
"Öncelikle Duhâ Bey, Hitliler bizden tamamen Hint geleneklerine uygun bir düğün istiyorlar, düğünleri Holi tadında olmasını istediklerini kesinlikle belirttiler. Bildiğiniz üzere Hint düğünleri üç gün üç gece sürüyor, zerdeçal töreni, kına töreni ve düğün gibi tabi bu değişiklik gösterebiliyor. Bize bildirilene göre Temmuz ayının yedisinde düğünün yapılması gerekiyor, düğün gününden önce tabi bu günden önce geleneksel törenleri uygulamaları ve düğünün de tam 7 Temmuz da olması gerekiyor. Hint müziklerinin ve yemeklerinin olduğu, beş bin kişilik bir düğün organize etmemizi istiyorlar. Düğün kıyafetleri ve gereçleri aile tarafından temin edilecek onun dışında her şeyi biz yapacağız." dediğin de kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUHÂ
Ficção Geral|YETİŞKİN İÇERİK| "Uyandın mı minik ninjam?" diyen boğuk ses ile kapalı gözlerimi hızla açtım ve yine arkamı dönmeye çalıştım. "Ninjam?" diyen o boğuk ses ile gözlerimi kapattım ve kollarımın altında olan kollarına, kollarımı doladım. Bu sesleniş b...