DUHÂ

Bölüm 7 - Part 2

Bölüm 7 - Part 2

Biz şarkıya eşlik ederken bu defa kendileri kalkıp geldi ve izin almaksızın masamıza oturdular. Kendilerini tanıtıp, kendileri hakkında konuşmaya başladılar, kendilerini öyle övüyorlardı ki; bir ara bayılacaktım sıkıntıdan. Akçın ise elinde telefon ile bir şey yapıyordu ama ne yaptığını çözemedim bir türlü, çünkü telefonun ekranını bana göstermiyor, kendisi bakıyordu. Her iki genç adam da hâlâ konuşmaya devam ediyordu, en sonunda asıl konuya gelmişlerdi.

"Ya kızlar, biz sizden çok hoşlandık. Bir ilişkiye başlamaya ne dersiniz?" deyince isminin ne olduğunu hatırlamadığım, daha çok Akçın'a yürüyen kişi Akçın elindeki telefondan bakışlarını kaldırdı ve hiç düşünmeden sözlerini sarf etti.

"Erkek orospularıyla işimiz olmaz bizim!" dedi, ne dediğini önce anlayamamıştım. Sonra kavradığımdaysa oha dememek için kendimi zor tuttum. Şimdi kalkıp bir tokat çakacaklar diye korkmadım değil.

"Ne demek erkek orospusu, düzgün konuş!" diye sinirle konuşunca Akçın'da aynı şekilde konuştu.

"Az evvel kafeden içeri girdiğimizde, barlarda takılan ve istedikleri kişilerle beraber olan kadınlar için fahişe, orospu derken sıkıntı yoktu da; sana aynı şeyi hemcinsin olmayan biri, olduğun şeyi söyleyince mi sıkıntı oldu?" dedi. Şokla gözlerimi büyüttüm, ne ara öyle bir konuşmayı duymuştu da aklında tutmuştu bir de. Adamın konuşmasına izin vermeden devam etti.

"Birlikte olmak istemediğiniz kadınların, diretmesinden ve isteğinden rahatsız olarak onlara orospu deme hakkına sahip olabiliyorsunuz ama siz, sizin ikramınızı kabul etmeyen ve geri yollayan birinin masasına izinsizce oturarak, onların alanına tecavüz ederek ve sizi dinlemediğini gördüğünüz hâlde şansınızı zorlama hakkına ve sizin söylediğiniz sözün aynısını başkasından duyunca; o kişi bunu söyleme hakkına sahip olmuyor, hatta siz ona kızma hakkına sahip oluyorsunuz öyle mi?" dedi korkutucu bir şekilde. Onun kızdığı ve karşısındakine ders verdiği zamanlarda Voldemort gibi korkunç olmasına bayılıyorum. Yanlış anlamayın Voldemort'a kesinlikle bayılmıyorum, ama Akçın'ın onun gibi korkunç olup, rahatsız olduğumuz kişileri etrafımızdan kaçırmasına bayılıyorum.

"Az evvel isminizi verdiğinizde internetten şöyle bir baktım, her gece farklı bir kadınla görüntülenmişsiniz, bazı sitelerde o kadınların sizle ilgili yaptığı yorumlar var, hatta sizin para karşılığı sizden yaşça büyük kadınlara bedeninizi sattığını da yazıyor. Bu durumda siz ne oluyorsunuz?" dedi yeniden, ikisi de şok olmuş bir şekilde bakarken Akçın durmadı ve devam etti.

"Amacınız bizimle bir ilişkiye başlamak değildi, bizi yatağa atmaktı. Yatağa attıktan sonrada başınızdan atmaktı, kadınlar sizin için bir sex objesi, onların kalbi sizin umrunuzda değil. Sizin gibi erkeklerde bizim umurumuzda değil, bedenini ucuz mal gibi her tende dolaştıran erkeklerden hiç haz etmem, ucuz malın alıcısı çok olabilir ama ben ucuz mal almam! Ya şimdi hemen masamızı terk edersiniz ya da ben taciz ediyorlar diye bağırırım!" dedi. Akçın'ın ne kadar ciddi olduğunu gördüklerinde hızla masadan kalktılar ve kafeden uzaklaştılar.

"Oha kızım, nereden öğrendin tüm bunları sen? Site mi hackledin ne yaptın?" dedim şaşkınlıkla.

"Saçmalama istersen! Aramızda tek hacker var o da Arsen, onunla da iletişimde değiliz ikimizde. Ortadan kayboldu, bu yüzden ona bir şey soramam. Gazetede çalışan bir arkadaşıma mesaj attım haklarında bir şey biliyor mu diye. Onu bilirsin bu sanal sex yapılan sitelerde, chat sayfalarında gezer orada böyle bir şeye denk geldiğini söyledi. Onlara bir de şifre mi ne verilmiş, anlaşmalı oldukları gazetelerin veri tabanlarına girebiliyorlarmış. Yabancı bir gazetenin veri tabanına girmiş orada onlarla ilgili haberleri ve chat sayfasında hakkında söylenenleri attı. Ben de kullandım, böylelerinden nefret ettiğimi biliyorsun. Sex benim için sıradan bir şey değil, ilk deneyimimi ben değecek ve benim için özel olan bir insanla yaşamak istiyorum. Aynı şekilde, yaşadığım kişinin de benimle yaşamasını istiyorum."