Bölüm 23 - Part 4

210 20 4
                                    

Tünaydın herkese 😍 Normalde bölümü akşam atacaktım ama bugün pek müsait olamayacağım için erkenden paylaşıyorum ☺️

Keyifli Okumalar 🌺

Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺

Bölüm 23 - Part 4

"Yok, bir olay oldu da onun için geldim ben."

"Ne olayı?"

"Bir çalışanım benim hakkımda şerefime ve namusuma dokunacak sözler sarf etti. Ben de bunu kulaklarımla duydum ve kod 29 ile onu işten çıkarmak istiyorum. Avukatım bunu yapmamam gerektiğini söylese de, o kişi bir tek bana değil aynı zamanda başka bir çalışana sözel saldırıda bulundu. Bu durumda böyle çıkarağabeyleceğimin bilincindeyim, bir yer de iş bulağabeylir mi bilmiyorum ama ben bana söylenen o sözleri de yutamam! Bu yüzden senden gereğini yapmanı rica ediyorum, bir de yukarıda ofiste çalışan diğer personellere de ihtar çekersen sevinirim. Ben bugün sözlü olarak mesai saatlerinde cep telefonu ile ilgilenmemeleri gerektiğini söyledim fakat odamdan çıktığımda onları işlerini yapmak yerine cep telefonları ile ilgilenirken gördüm. Onları da kod 29 ile işten çıkarağabeyleceğimin farkındayım fakat herhangi bir hakaret ettiklerini işitmedim, bu yüzden onları çıkarmak yerine ihtar ile cezalandırmak istiyorum. Bunun için de sen gereğini yapağabeylirsen çok mutlu olurum." diyerek sözlerimi noktaladım.

Ben sessizce onun bir şeyler söylemesini beklerken, o işaret ve orta parmağının arasıda kalem olan elini çenesine dayamış düşünüyordu. Hakan ağabey bu şirket için neredeyse on yıldır çalışıyor. Benim çalıştığım dönemde Muğla'daki şubeden buraya transfer olmuştu, o zaman tanışmıştık. Çok eğlenceli ve bilgi birikimine sahip biriydi, onunla muhabbet ederken mutlaka bir şeyler öğrenebilirdiniz, bu yüzden onunla muhabbet etmeyi çok severdim. Öğle aralarında yemekhanede yemek yerken ben onun masasında oturup yemeyi tercih ederdim, heme yemek yemek hem de onunla sohbet etmek gerçekten çok güzeldi. Hakan ağabey boşanmış ve iki çocuk babasıydı, Muğla'da yaşarken evliymiş. Eşi de orada hemşirelik yapıyormuş, Hakan ağabeyin yoğun olması, eşinin düzensiz nöbetleri aralarında anlaşmazlıklara sebep olmuş, zaten eşi ile evlilik hikâyesini anlattığım da onun yüce gönlüne hayran kalmıştım. Hakan ağabey ile eşi aynı memleketlilermiş, ailesi uygun görünce evlenmişler, Hakan ağabey o zamanlar başka birini seviyormuş ama ailesi onu gelin olarak istememiş. Evlendiklerinde başkası kalbinde olsa da eşine bir gün kötü bir söz söylememiş, bir gün kötü davranmamış her zaman kırılacak, naif ve güzel bir vazo gibi davranmış ona. Ama gelin görünki eşi buna değecek bir insan değilmiş, yine de Hakan ağabey çocukları için dayanmaya çalışmış ama bir yerde elbette patlak vermiş. Boşanmışlar, Hakan ağabeyde İstanbul'daki şubeye gelmek istemiş.

Hakan ağabey geldikten iki ay sonra eşi çocuklarla gelmişti, ben de o zaman Hakan ağabeyin yanındaydım ve sohbet ediyordum. Kadın beni Hakan ağabeyin yanında görünce bir anda çıldırdı, etrafta insanlar olup olmamasına bakmadan, rezillik çıkarıp çıkarmamasına bakmadan hatta çocuklarını dahi umursamadan öyle hakaretler etmişti ki ben şaşırıp kalmıştım. O an çok utanmıştım, olmadığım biri gibi göstermiş, hiç hak etmediğim sözler sarf etmişti bana karşı. Tabi bir tek ben değil, aynısını Hakan ağabeye de yapmıştı, o zamanlar Tuna ile yeni yeni ilişkimiz başlamıştı, bazı öğle aralarında işi yoksa o da bize katılıyordu. O gün Tuna'da bize katılmıştı ve telefonla görüşmek için yanımızdan uzaklaşmıştı, geldiğinde ise bir kadının deli gibi hem bana, hem de Hakan ağabeye ağza alınmayacak hakaretler e aşağılamalarla bağırdığını görmüştü, önce benim yanıma geçip kadına sesini yükseltmeden; sevgilisi hakkında iğrenç ithamlarda bulunduğu için kızmış, ardından da çalışanlarının ve marka imajına zarar verdiğini söyleyerek şikayetçi olacağını söylemişti. Kadın şikayetçi olma lafını duyunca durulmuş ve sakinleşmişti, gerçekleri öğrendiğinde Hakan ağabeyden defalarca kez özür dilese de Hakan ağabey ona;

DUHÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin