Bölüm 8 - Part 2
"Sana ne oldu güzelim?" dedi sesine yansıyan telaşla.
"İyiyim Gönül teyze, bir şeyim yok!" dedi kısık sesiyle. Akçın ne kadar iyiyim dese de teyzem inanmamıştı, zaten görüntüsü de inanılacak gibi değildi. Gözlerinin altı morarmıştı ve dudakları kurumuştu, vücudu ise boş bir un çuvalı gibiydi; sünmüştü.
"Neren iyi kuzum? Görüntün hiçte iyi olduğunu söylemiyor!" diye kızınca gözlerimi devirdim. Bu durumda bile kızmak için bir bahane buldu ya ben bir şey demiyorum artık!
"Teyze kan verdi o yüzden böyle, odama götüreyim uzansın, dinlensin. Kendisine gelir İnşallah, gelemezse de akşama biz seninle gelemeyiz, evde takılırız!" dedim.
"Geçin, geçin! Boş ver şimdi akşamı!" diyerek de beni azarladı. Benim odama götürdüm ve odadaki koltuğun üzerine oturmasına yardımcı oldum. Burada kaldığım zamanlarda giymek için pijama bırakmıştım birkaç parça onlardan bir tanesini çıkardım ve Akçın'a yöneldim. Üzerini soydum ve elimdeki pijamaları giydirdim, arkamı dönüp yatağımın nevresimini açtım ve Akçın'ı kaldırıp yatağa uzandırdım, yorganla, battaniyeyi üzerine örttüm. Daha sonra yeniden dolaba yöneldim ve kendim için bir pijama takımı aldım, evde pijamalarla gezmek favorim hele de bu pijamalar polarsa. Yazları genelde evde teksem iç çamaşırı ile geziyorum ama kışları polar pijamalar daimi yoldaşım. Hızla üzerimi çıkarttım önce pijamanın üstünü geçirdim, ardında altını. Pijama altını tam çekmiştim ki arkamdan duyduğum cümle ile gözlerimi devirdim.
"Heyt be yavrum, o nasıl bir kalça! Analar neler doğuruyor!" dedi abaza bir tarzda. Çoğu zaman bunu yapıyor, bazen de ben ona yapıyordum ama en çok yapan elbette oydu.
Dersten çıktığımız bir gün birkaç kız soyunma odasına giderken, kadın vücut hatlarının nasıl olması gerektiğinden, erkek vücudunun nasıl olması gerektiğinden söz ediyorlardı. Elbette biz de bu konuşmaya kulak misafiri oluyorduk çünkü duymamak mümkün değildi, sesleri o kadar yüksekti ki; tüm okul duyacaktı, o derece!
"Bence en ideal kalça, 96. Standart zaten 90!" dedi içlerinden birisi. Bunu duyan Akçın gözlerini bana çevirdi ve "Desene standardın altındayım!" dedi, onun bu cümlesine göz devirdim ve hiçbir şey söylemedim. "Senin kaç?" diye sorunca ona ciddi misin dercesine bir bakış attım, dalga mı geçiyordu yoksa ciddi ciddi soruyor muydu? "Söyle hadi!" diye diretince kafamı iki yana salladım usanmışçasına. "96, oldu mu?" dedim yine göz devirerek.
"Oha! Hayatta inanmam! Hiç öyle durmuyor!" deyince tepem attı. "Elle istersen belki inanırsın!" diye kızdım, manyak benim bu söylediğimi ciddiye aldı ve sitem ederek söylediğim şeyi yaptı. Kalçamı elledi!
"Lan, geri zekalı! Ne yapıyorsun? Sapık gibi niye elliyorsun benim kalçamı?" diye kızınca bir kahkaha koyuverdi. Aman, aman çok komik! Çok güldüm!
"Sen dedin elle istersen diye, ben de elledim!" deyince kafasına bir tane geçirdim, geri zekalı ben demiş mişim!
"Geri zekalı ben onu ciddi olarak demedim, dalga geçercesine dedim!" deyince omuz silkti "Bana ne, demeseydin!" diyerek bir de üste çıkmaya çalıştı.
"Üste çıkma! Çarparım bir tane daha, görürsün!" diye tersleyince gözlerinde muzip ışıklar yanmaya başladı, gene bir bomba atacaktı ya ortaya hayrolsun!
"Henüz altı denemedim ki, üste çıkayım!" uyuz pislik, cinsel esprilerden ve bel altı şakalardan hoşlanmadığımı bilerek böyle yapıyordu. Bakışlarımı görünce ne demek istediğimi anlamış olacak ki; iki elini havaya kaldırdı teslim oluyormuş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUHÂ
Fiksi Umum|YETİŞKİN İÇERİK| "Uyandın mı minik ninjam?" diyen boğuk ses ile kapalı gözlerimi hızla açtım ve yine arkamı dönmeye çalıştım. "Ninjam?" diyen o boğuk ses ile gözlerimi kapattım ve kollarımın altında olan kollarına, kollarımı doladım. Bu sesleniş b...