Bölüm 46 - Part 4

87 11 12
                                    


Selamlar herkeseee ☺️ İyi geceler diliyorum ☺️Bugün günlerden cuma ve ben yeni bölüm ile geldim ☺️Unutkan yazarınız yine bölüm günü olduğunu unuttu ve son anda hatırladı 🙈🤦🏻‍♀️Uyumaya kaçmadan evvel bölümü atmak aklıma geldi ve atıp kaçacağım ☺️ Bu arada bölümü bırakıp kaçmadan evvel aklıma gelmişken söyleyeyim, kursa gidiyorum ve kurs sınavlarım olacak o yüzden sınav olduğu hafta bölüm gelmeyecek, sınav olmadan önceki hafta yine ben size o haftayı söyleyeceğim ama bugünden de bir ön giriş yapayım dedim ☺️


...&...&...&...

Devam Eden Hikâyelerim;

• Hülle

...&...&...&...


Tamamlanan Hikâyelerim;

• Heyvbanû

• Son Klan

• 3300


...&...&...&...

Keyifli Okumalar 🌸

Oy Vermeyi ve Yorum Yapmayı Unutmayın 🌸


...&...&...&... 


Bölüm 46 - Part 4 


"Sevgili misafirler hoş geldiniz, bugün burada pırıl pırıl dört gencin evlilik yolunda atacakları ilk adımlardan birine şahit olacağız. Birbirlerine yakışan, birbirlerini çok seven dört gencimizin gönüllerinin bir, ömürlerinin bir, hayatlarının dolu dolu olmasını temenni ediyorum. Sizlerin de müsaadesi ile gençlerimizin ilk adımını atalım." deyince iki garson ellerinde iki tepsi ile geldi ve Mete Bey'in iki yanında durdu.

"Evet, gelin hanımlar, damat beyler sizleri buraya alalım mı?" diyen Mete Bey ile ilk önce Kâmer'im kalktı ardından bana elini uzattı elini tutup ona yaklaştım ve el ele Mete Bey'in yanına ilerledik, bir tarafına biz diğer taraflarına da Akçın ile Batu geçtiler. Mete Bey mikrofonu ağzından çekip ilk bize döndü ve "Yüzüklerinizi kimin takmasını istersiniz?" diye sordu.

Bakışlarımı Kâmer'e çevirip baktım, bu konuda konuşmamıştık ve açıkçası ne söyleyeceğimi bilemiyordum onun da benim de istediğimiz kişiler farklıydı bu yüzden de tartışma olmasını istemiyorum. Bunun cevabını ona bırakarak sessiz kaldım.

"Benim yüzüğümü dayım, Dide'nin yüzüğünü de Dide'nin dayısı taksın, böylece kimsenin gönlü kalmamış olur her ikimizin de aile büyüğü takmış olur." dediğin de gülümsedim çok güzel bir yol bulmuştu gerçekten.

"Peki kurdeleyi kim kesecek?" diye sorduğun da yine bakışlarım ona döndü.

"Kurdeleyi çıkaralım, herkes kendi yeğeninin yüzüğünü taksın böylece kimse darılıp gücenmez." dedi yine her iki tarafı düşünerek.

"Peki o zaman." dedikten sonra bu defa Akçın ile Batu'ya döndü.

"Sizin yüzüklerinizi kimin takmasını istiyorsunuz?"

"Teyzem taksın." diyen Batu'ya kaşlarımı kaldırarak bakarken Akçın da kendi cevabını verdi.

"Recep dayım taksın." derken sesi kendinden emin çıkıyordu, dayımı dayısı olarak kabul etmesine oldukça sevindiğimi inkâr edemem.

DUHÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin