Bölüm 61 - Part 1

42 2 4
                                    


Medya: Akçın ve Tibet'in Düet Yaptığı Şarkı; Feride Hilal Akın & Hakan Tunçbilek - Gizli Aşk


Bölüm 61 - Part 1

"Hazır mıyız gençler?" diyen ses ile Akçın derin nefesler alıp verirken gözlerini de hemen yanında oturan Tibet'e çevirdi.

"Sakin ol, birkaç satır bir şey okuyup çıkacağız. Hem izleyici de yok burada gergin olman için sebepte yok, yanlış yaparsak baştan alırız sıkıntı değil. Asıl kendini böyle gerer ve sıkarsan, stres yaparsan sıkıntı büyük demektir." diyerek genç kızı rahatlatmaya çalıştı genç adam.

"Tamam, sakinim! Her şey yolunda, başaracağım! Huh!" derken son kelimesini oldukça yüksek ve rahatlamış bir tonda çıktı.

"İşte benim sahalarda görmek istediğim Akçın! Hiçbir sorun yok, her şey yolunda sen başaracaksın! Çünkü sen başarılı bir kadınsın, aklına koyduğun her şeyin altından kalkarsın!" diyerek kızı hem sakinleştirdi hem de motive etmeye çalıştı.

"Geç kalmadık değil mi?" diyen ses ile Akçın bakışlarını stüdyonun kapısına çevirdi.

Kapıda dikilen genç kadın ve genç adam ile yüzündeki endişe ile gerginlik bir anda kayboldu, özellikle de kadını gördüğü vakit sanki bir aydınlanma gelmişti yüzüne, hani seven sevdiğini gördüğünde gökyüzünde parlayan yıldızlar gibi parlar ya insanın yüzü; genç kadını gördüğün de Akçın'ın da yüzü öyle parlamıştı. Hayatına giren ve hiçbir zaman çıkmamasını dilediği bir insandı, iyi ki var dediği, kardeşim, dostum, yoldaşım dediği bir insandı, onun Dide'siydi gelen Çilay Dide Çağlayan... Lisede daha on beş yaşındayken tanışıp kaynaştığı, kısa sürede samimiyet kurup birbirlerine hayat hikayereni anlattıkları, tüm maceraları birlikte yaşadığı, ona yeni bir aile, yeni bir gelecek ve yeni bir anne sunan canıydı. Aslında teorik olarak yeni bir geleceği o sunmamıştı, o geleceğe sahip olması için genç kadını cesaretlendirmişti, destek olmuştu, dile kolay değil on bir yıllık arkadaşlıkları vardı, on bir yıllık muhabbet, gönül hatrı... On bir yıl boyunca süren bir sürü yaşanmışlık ve bir sürü acı tatlı güze lanılar... İyi veya kötü her anında ailesinden çok Çilay nanıda olmuştu, bugün de genç kadının yanındaydı, bugün de onu yalnız bırakmamış ve desteğini üzerinden çekmemişti.

"Hayır, biz de birazdan başlayacaktık. Ne iyi ettiniz de geldiniz, gelin oturun." diyerek Akçın'ın yerine konuştu Tibet.

Tibet'in teşviki ile Çilay ile kocası Duhâ, Tibet'in gösterdiği koltuğa geçtiler. Çilay çantasını ve üzerindeki ince hırkayı koltuğa koyarken, Duha'da üzerindeki kopüşonluyu koymuştu, her zamanki Bursa sıcağı yerine bugün biraz daha serin bir hava vardı, güneş bir çıkıp ortamı yakıyor bir kaybolup ortamı buz haneye çeviriyordu. Çilay, çantasını ve hırkasını bırakır bırakmaz Akçın'ın yanına gitti ve ona sıkıca sarıldı, şu an ne kadar heyecanlı olduğunu çok iyi biliyordu, onun desteğe de çok ihtiyacı olduğunu biliyordu, bu yüzden ondan desteğini asla esirgemez ona daha iyi olabilmesi için her türlü desteği ve yardımı yapardı.

"Çok heyecanlıyım kuzum, ilk defa profesyonel olarak şarkı söyleyeceksin! Acaba nasıl yorumlar gelecek, dinleyici ne kadar olacak?" diye art arda ora vermeden sorularını sıraladı genç kadın.

"Ben de çok merak ediyorum, artık yayımlanınca göreceğiz neler olacağını." diyerek yanıtladı Akçın Çilay'ı

"Hazır mıyız gençler?" diyerek stüdyonun sahibi aynı zamanda da kayıt alacak olan Ozan Tanyılmaz, kayıt odasından gençlerin yanına geldi.

DUHÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin