Uzun tatilin sonuna geldik.
Keyifli okumalar..🌸
( Medyadaki müzik )
Başladığı ilk dakikadan beri Ferman ve Yangazlar , Hakan ve Adnanı epey bir zorlamışlardı. Takımlar Yiğitin isteğine göre belirlenmişti. Erkekler dizilmiş top Yiğitin elindeydi. İlk önce tabi Behzat amcamın takımı diye söze başladı.
Yiğit: Behzat amcamın takımını seçelim ilk önce... Haşmet amcam, Ferman abim, Hakan abim, babam, Ali amcam ve ııııı..kim olsun heh bir de Gürkan abim olsun.
İlyas: ee kalanlar benim takımım öyleyse.
Yiğit şöyle bir baktı. Hızır Ali abisi bu sefer oynayamazdı onu hakem yapmak istiyordu. Haşmet ve Hızır amcasının da pek başarılı olacağını düşünmüyordu. Murat ve Fatih amcasına baktı. İlyas ve amcaları çok güçlü olmuştu. Arkasına baktı . Behzatın takımında Ferman çok güçlüydü. Behzatın da iyi oynadığını görmüştü. Babası zaten mükemmeldi onun için. Düşünmesi erkekleri gülümsetmişti.
İlyas: ee hadi Yiğit.
Yiğit: Amca sen böyle çok güçlü oldun ya sanki.
İlyas: yok ya senin takımında iyi. Ferman abin var işte , Behzat var, baban var.
Yiğit: senin takımında da Murat amcam, Fatih amcam ve Alparslan abim var bir de sen varsın. Dört güçlü. Bizim takımda 3 güçlü var. Behzat amcam, babam ve Ferman abim.
İlyas: ee napalım?
Yiğit Gürkanın önüne gitti. " Gürkan abi sen nasıl oynuyorsun ?"
Gürkan: valla öğretmen arkadaşlarla her haftasonu halısaha maçı yapıyoruz Yiğitçim sen düşün.
Yiğit: yaa... hazırlıklısın...hangi mevkide oynuyorsun peki?
Gürkan: Genel de sol kanat ama değişiyor tabi.
Yiğit memnuniyetle döndü İlyasa elini uzattı. " Tamamdır amca içim rahat artık başlayalım mı?"
İlyasta çömelip elini sıktı. " tamam hadi başlayalım. "
Kaleciler Adnan ve Hakan olarak belirlendi. Behzatlar yeşil renkli İlyaslar turuncu renkli önlükleri giydiler. Yerleştiler . Hızır ve Haşmet orta sahada olmayı istediler. İlyas ve Alparslan forvet , yangazlar defans , Mustafa ve Hızır orta sahada olacaktı. Diğer takımda Behzat ve Ferman forvette, Tahir ve Ali defansta, Haşmet ve Gürkan da ortada olacaktı. Hızır Ali'nin düdüğü çalması ile yarım saatlik ilk devre başladı.
Ferman , yangazları geçmekte zorlanınca rakibin dişli olduğunu anladı. Zar zor topu Behzata ulaştırmıştı o da şansını denedi ama Adnan topu yakalamıştı. Haşmet geri geri yürürken Emineyle göz göze geldi. Kendisine gülümsediğini görünce o da göz kırpıp gülümsedi.
Kadınlar çekirdek , çerez, mısır ne varsa almışlar gelmişlerdi. Dikkatle izliyorlardı. Zeynepin Ferman hadi aşkım diye bağırışlarına Hızır birkaç kere sinirle dönüp bakmıştı. Bu anlarda Zeynepte susup oturuyordu. Zeynebin aksine Merve de İlyas dayı diye bağırıp destek oluyordu. Didem ve Mine Behzata destek oluyordu. Behzat ayağında topla kaleye baktığında arkadan o da " Hadi Aşkım!" diye bağırmıştı. Adnan kurtardığında " Ah be!" derken Behzat ona gülerek bakmıştı. Ömür oturanların aksine ikizlerle ayakta tel örgülerin arkasından izliyordu. Bir yandan çocuklara mukayyet olurken bir yandan İlyası takip etmeye çalıştı.
Özlem de onun yanında aynı şekilde izliyordu. Melek ve Masal bebek evde Hayriye hanım kardeşine bırakılmıştı. Hurşit ve Tipi de kapıda bekliyordu.Adnan yakaladığı topu Hızıra gönderdi. Gürkan ilk etapta çekinse de herkesin ona yakın davrandığını görünce ortama alışmış yakınındaki Hızıra top gelince hareketlenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EDHO - BÜYÜK AİLE
Lãng mạnHızır: Az önce tuhaftık şimdi muhteşem olduk gördün mü Haşmet? Haşmet: Gördüm gördüm..çok şükür ..bin şükür.. 🌸 iyi okumalar.. Sürç-i lisan edersek affola..