Gözlerini açtığında başucunda bekleyen Zeynep'i gördü hemen. Bir elinde gözyaşları ile ıslanmış peçete diğer eli kendi elinde sessizce ağlıyordu. Ağlayışını , gözlerini silişini izledi birkaç saniye sonra da elini sıktı. Elinde hissettiği hareketlenme ile Zeynep anında ona baktı. " Ferman."Dudaklarını ıslatıp cevap verdiğinde o çoktan ayağa kalkıp yaklaşmış bir eliyle saçlarını okşuyordu. Sessizce " Zeynep." dedi.
Zeynep : Canımm.
Düşündü , aklına gelenle gözleri doldu hemen dudakları titredi. Aynı dolu gözlerle ona bakan Zeynep anladı ne soracağını daha fazla korkmasına izin vermeden cevapladı. " Bacağın gayet iyi bebeğim. Doktor iltihabı temizlediklerini , kemiğinde , dokularda hiçbir sıkıntı olmadığını söyledi."
Gözlerini kapatıp açtığında gözyaşları iki yana düştü. Bunun üzerine gözlerinden öpmek için eğilen Zeynep'in hayran olduğu kokusunu soluyabildiği kadar soludu. Biraz çekilip yakından bakan sevdiği, yanaklarını okşamaya başlayınca mırıldandı. " Özür dilerim."
" Neden bitanem ?" diye şaşırarak sordu Zeynep.
Ferman: Üzüyorum seni.
Gözünden akan yaşla birlikte bu sefer yanağından öptü Zeynep, ayrılmadı saçlarını okşayarak bekledi sonra cevapladı. " Üzülüyorum ama sen üzmüyorsun . Bu halde olman beni üzüyor. Burda olman beni üzüyor. Bu nefret ettiğim yerde sevdiğim adamı beklemek üzüyor, sinirlendiriyor. "
Ferman: Ne zaman çıkarım söylediler mi?
Zeynep: Bir hafta. Bacağının durumundan emin olmak istiyormuş doktor.
Ferman başını çekince ayrıldı Zeynep. Geri yavaşça dönüp " Söyleyin yarın çıkarsın." dedi Ferman asık bir suratla.
Zeynep: Saçmalama olmaz .
Ferman: Çıkmak istiyorum Zeynep.
Zeynep: Ferman iyileşmen için kalman lazım.
Ferman: Burda olman üzüyor diyordun şimdi de kal diyorsun.
Zeynep: Üzülüyorum ama kalman gerek canım.
Ferman: Babamlar nerde?
Zeynep : Dışardalar.
Ferman : Çağırır mısın?
Değişen tavrı ile kaşları çatılan Zeynep sinirli adımlarla kapıya yöneldi açıp eşikte konuştu. " Baba Ferman uyandı. Seni görmek istiyor."
İkinci cümle bitmeden Haşmet ve diğerleri girdi içeri.
" Oğlum."Emine: Ferman iyi misin?
Ömür: Canım.
Tek tek hepsine bakıp ilk gördüğü babasına yöneltti bakışlarını. " Bir hafta kalamam yarın sabah eve götür beni baba."
Haşmet eğilip yatağa ellerini dayadı. " Bir haftaya bende ikna değilim ama iki gün kal burda sonra söz üçüncü gün evdesin."
Ferman: Baba-
Haşmet : Didem'e kızdım sana da mı kızayım? Bir durun yerinizde ya!
Ömür : Halacım baban sonuna kadar kalın demiyor ki iki gün sıkın dişinizi.
Ferman burnundan soludu halasına baktı.
" Didem nasıl?"Haşmet doğrulup cevapladı. " Nasıl olsun çıkıcam diye tutturdu senin gibi."
Emine: Haşmeeett.
Sert bakışlarını düzeltip Ferman'a dönen Emine gülümsedi. " Sizin için en iyisi bu. İki gün kalın bari."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EDHO - BÜYÜK AİLE
RomanceHızır: Az önce tuhaftık şimdi muhteşem olduk gördün mü Haşmet? Haşmet: Gördüm gördüm..çok şükür ..bin şükür.. 🌸 iyi okumalar.. Sürç-i lisan edersek affola..