149. BÖLÜM/// EL SALLAYAN ÇOCUK

676 35 49
                                    



Selamlar ...

Güzel bir bölüm oldu valla. 👌

Sonu sürprizli ama hemen gidip sonunu okumayın ha öncesini de okuyun. 👍🏻

Bir şey diyeceğim. Sadece kendi çiftini okuyup bırakan var mı?

Yoksa bütün şekilde en başından birinci bölümden beri okuyor musunuz hepiniz?

En sevdiğiniz çift hangisi ve onlar hakkında fikriniz var mı? Akışa ekliyorum biliyorsunuz.

Keyifli okumalar diliyorum 🫶

Abisinin gelişi gibi oturuşunu da izledi. Kollarını göğsünde bağladı yaslandı. "Akşam yemeğinde de beraber miyiz?"

Servisini açarken bir an ona baktı Hızır Ali. "Bilmem istersen eşlik ederim. Yani dışarda olursan."

"Evde olucam. Belki yemem bilmiyorum." dedi Zeynep etrafına bakarken. "Eve gitmek istemiyorum ama gideceğim mecbur."

"Neden istemiyorsun? Sabah hallettiniz babamla."

"Hallettik de. Yani ben devam ettirmedim çünkü huzurumuzu bozmaktan başka bir şey olmuyor. Babam daha fazla dikine dikine gidiyor." İç geçirerek bekledi bir süre sonra devam etti. "Amcamı arıyor biliyorum ama dili varmıyor. Bu kadar iletişimsiz uzak kalacaklarını beklemiyordum.

"Konuştun mu amcamla?"

"Konuştum bugün kısacık. Sabah olanları söylemedim tabi. Ama sesi iyiydi. Biraz telaşlı. Bir yere gidiyorum dedi tam anlayamadım ama mutlu her şey yolunda telaşıydı. Ben de mutlu oldum onun adına. Ama özledim de."

"Ben de özledim."

"Yanına gitsek-"

"Hemen mi?"

"Yok canım. Biraz geçsin. Yani özledim yanında olmak istiyorum ama olmaz. Hoş olmaz."

"Evet bende onu diyecektim. Gideriz tabii. Geçsin birkaç ay bakalım."

Hızır Ali'den önce geldiği için ilk Zeynep'in yemeği geldi. "Başlıyorum izninle."

Kendi çatalıyla uzanıp bir lokma almaya başlayan abisine gülümseyerek yemeye başladı.

Çok geçmeden Hızır Ali'ninki de geldi. Bir süre konuşmadan yediler. Sonra Hızır Ali ona baktı. "Takılalım mı biraz?"

"Nasıl? İşin yok mu senin?"

Başını iki yana salladı, yuttuktan sonra cevap verdi. "Yok işim. Öyle vakit geçirelim seninle. Uzun zaman oldu. Sadece seninle yani."

"Hımm. Evet. Tamam gidelim bir yerlere burdan sonra. Didem'e dönmeyeceğimi söyleyeyim."

"Tamam."

Başka muhabbetler çevirerek yemeği daha eğlenceli hâle getirdiler bitince de hemen kalktılar. Kimseye bir şey söylemeden tamamen plansız hareket etmelerini ilk söyleyen Hızır Aliydi.




➰➰➰




Sahilde tek başına bekleyen Haşmet artık gelmek üzere olduklarını düşünerek arabasından indi. Hemen arkasından inen Ferhat "Dayı bir şey mi oldu!" dedi yanına ilerledi.

Etrafa, akan trafiğe baktı Haşmet. "Yok bir şey. Gelirler az kaldı ondan indim." Bir eli arabada gelecekleri yönü izlemeye başladı.

Beş dakika on beş dakika olunca Ferhat Selçuk'u ararken o da Emine'yi aradı. Meşgule alınınca tekrar yola baktı ki araba hemen kendi arabasının arkasında durdu. Gülümseyerek ilerledi. Emir vardı bu tarafta. Babasını görünce sevinç içinde hareketlendi.

EDHO - BÜYÜK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin