142.BÖLÜM/// KİMSE BİLMESİN

660 45 19
                                    


Merhaba arkadaşlar..

Öncelikle yorum ve mesajlarınız için çok teşekkür ederim 🙏

Hâlâ alışmaya çalışıyorum. Ailem ne kadar kafamı dağıtmaya çalışsa ne bileyim bir yerlere götürse de eve girince her şey aynı gibi, acı aynı...

Geçtiğimiz günler şehir değiştirerek tatil yaptım. Dönünce oyalanmak, kafamı meşgul etmek adına yazmada yarım kalan bölüm üzerine düşündüm, bazı yerleri sildim, eklemeler yaptım.

Umarım beğenirsiniz..

Sevgiyle kalın...


Ömür son kez bütün katları ve odaları kontrol ederken İlyas henüz kapısını açmadığı garajda bir gözü çocuklarda arabaya bavulları yerleştiriyordu. Akşamdan bırakması için vazgeçtiğini, kendilerinin gideceğini söylemişti Hızır Ali'ye.   İşini bitirince bagaj  kapağını kapattı. Önce Eymen'i buldu. " Eymen gel yanıma. Oğlum gel hadi."

Dayısının aldığı akülü arabayı bırakıp babasının yanına giden Eymen, varır varmaz ona binmek istediğini söyleyince İlyas direk "Olmaz gidiyoruz." dedi kucakladı koklayarak öptü.

"Erkenden uyandınız ama yapacak bir şey yok uçakta uykuya devam. Tamam mı aslanım?" Etrafına bakındı. Diğer arabanın önüne doğru yürüdü ve orda topla bir şeyler yapan Yiğit'i gördü. Onu da çağırıp elinden tuttu. Tek tek arabaya bindirip garajdan çıkış yaptı. .

Her şeyi kontrol edip eve giren kapıyı kilitledi, ışıkları kapattı, otomatik kapı kapanırken altından eğilerek geçti. Arabanın yanına gidip gözlüğünü aldı taktı. Sabah saatleri olduğundan hava serindi. Çocukları izledi bir süre ki Ömür geldi. "Tamam her şey, gidebiliriz."

"Anahtar bıraktık ya. Aklına bir şey gelirse bakarlar." dedi kapısını açarken.

Çantasındaki pasaportları, kimlikleri kontrol ederken arabaya bindi. "Hı hı ne olur olmaz baktım yine hayatım. Hadi gidelim artık yoğun olur dış hatlar kısmı." dedi Ömür.

Hareket edip giderken evine baktı bir an, gülümsedi. Kendi evi, yuvası. Dönecek olduğu onun olan bir ev. Arkasına çocuklara baktıktan sonra araba kullanan İlyas'a baktı bir süre sonra içinden güzel dualar ederek yola odaklandı.

Hava alanına az kala iki araba biri önde biri arkalarında onları aralarına aldılar. Öndeki Hızır Ali arkadaki Ferman'dı.

Aynadan arkaya dikkatle baktı. "Ferman'ın plakasını biliyor musun sen? Şu arkadaki araç onunki mi? Öndeki Hızır Ali çünkü."

Ömür arkaya baktı. "34 FF —." gülümsedi. " Evet, onun arabası. Yolcu etmeye geleceğiz demişti dün sarılırken."

Biri daha solluyordu onları. Ömer camı indirdi el salladı. Kullanan Zeynep de gülerek baktı önüne geçti.

İlyas: Giderken rahat bıraksalardı bari.

Ömür: Çok seviliyorsak demekki.

İlyas'ın telefonu çaldı Ömür açtı.

"Alo amcam, biz eve geldik de çıkmışsınız." dedi Zeynep.

Ömür: Evet canım yoğunluk olur falan diye düşündüm ben.

Zeynep: Haklısın. Alanda görüşürüz.

Ömür: Görüşürüz.

Vardıklarında Hızır Ali'nin arabasından Alparslan kızıyla indi. Özlem de inince hemen yanlarına gittiler.

EDHO - BÜYÜK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin