3. BÖLÜM ///ÇAKIRBEYLİ AİLESİ

2.3K 59 11
                                    




İki hafta önce bazı işleri dolayısıyla memleketi Erzurum'a gelen Emine, tüm işlerini halledip eşi dostuyla görüştü. Şimdi ise içinde bulunduğu taksinin camından kapalı ya da kapanmaya hazırlanan esnafı seyrediyordu. Kimi dükkânlar hâlâ eskisi gibi duruyordu. Buralardan ne zaman, nasıl bir halde geçtiğini hatırladı. Bu şehir onun hatıraları ile doluydu.

Şoförün ani dur kalklarını görmezden gelerek izlemeye devam etti. Arabasını evinin garajına bırakmış , son işi için vakfa geçmişti ordan da havaalanı için bu taksiye binmişti. Öncekilerden daha şiddetli ve sesli frenle öne savrulurken bir eliyle şoför koltuğuna tutundu. Telaşla yola baktığında bir genç kızın arabanın kaputuna elini koymuş " Lütfen binebilir miyim?" dediğini gördü. Şoförün " Dolu abla ! Napıyorsun ya! Çekil kenara ! Akşam akşam başımı belaya sokacaksın! " diyerek çıkışması kulaklarında araba ilerlerken kızın
" Binmem lazım .." diyerek çaresizce geride kalışını izledi. Biraz gitmişlerdi ki "Dur!" dedi.

"Efendim abla."

"Dur dedim ! Onu da alalım." dedi sert bir tonda.

"Ama abla-"

"Hadi." dedi aynaya bakarak.

Bu esnada taksinin durduğunu gören Mine koşarak gelip bindi. Kafasını çevirdiğinde Emine'yi gördü.

"Aa özür dilerim. Ben boş zannetmiştim. Son anda almaya karar verdi diye düşündüm. Özür dilerim " diyerek inmeye çalıştığında Emine kolundan tuttu.

" Dur inme. Belliki ihtiyacın var . Seni de istediğin yere bıraksın. Nereye gidiyorsun?" dedi.

Minnet dolu bakışlarla Emine'yi izlerken onu tanımıştı da . Sondaki soru ile bakışları düşünceli bir hâl aldı. Nereye gidecekti. "Şey eee ben bilmiyorum." dedi.

"Ne demek bilmiyorum?" diye sordu bu sefer Emine.

Birkaç saniye düşünmeden sonra "İstanbul." dedi Mine. Evet İstanbul'a gitmek istiyordu. Orda daha çabuk iş bulabilirdi imkanları genişti. Evdekiler bulamazdı da.

Emine düşünceli bir şekilde ona bakıyordu. Bu kız nerden çıkmıştı. İstanbul demesine sevinmişti. Yardım etmek istemişti. " Peki tamam.. Devam edelim havaalanına ." dedi bu sefer öne bakarak sonra tekrar ona döndü. " Bana her şeyi anlatman şartıyla seni şu dakikada buradan kurtarabilirim." dedi.

Şaşırma ve sevinç arasında bir duyguyla kaldı. İlk etapta fark etmemişti ama kadını tanıyordu. Etkinlik için yemek yaptıkları çocuk yuvasının sahibiydi ve ayrıca tanınan bir aileye sahipti. Emine İspirli. Duyduklarıyla oluşan güvenle hiç düşünmeden tamam dedi.

"Tamam...Tamam yeter ki beni buradan götürün Emine Hanım ."

Yüzüne yayılan hafif gülümseme ile "Sen beni tanıyor musun ?" diye sordu Emine.

"Evet. Uzun yıllar burada değilsiniz ama ara ara geldiğinizi biliyorum. Ayrıca sahibi olduğunuz yuvaya etkinlik için yemek yapmıştık ordan biliyorum." derken kahkülü ve az önce hızlıca düzelttiği saçlarına parmaklarını geçirdi geriye attı.

Emine onu dikkatle izliyordu. "Tamam peki anladım canım."

Havaalanına geldiklerinde bilet satış bölümünde en yakın İstanbul uçağının ne zaman olduğunu sordular ilk. Yarım saat sonra kendi uçağı kalkıyordu. Bir sonraki uçağın 2 saat sonra olduğunu öğrendiler.

Emine "Peki bu 2 saat sonraki uçağa iki bilet var mı?" derken Mine bilet parası için çantasını kurcalamaya başladı.

Önündeki ekranda soruya cevap arayan görevli en son gördüğü ile bakışlarını Emine'ye kaldırdı. "Evet var efendim. Son anda iptal edilen 3 yerimiz var . Dilerseniz hemen bilet keseyim."

EDHO - BÜYÜK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin