EDHO - BÜYÜK AİLE

74.BÖLÜM /// LEYLA İLE MECNUN 😁

Selamlarrr.. 🙋

Nasılsınız bakalım?

Aksiyon ile başlayıp  romantik komedi ile bitirdim bakalım beğenecek misiniz?

Yorumlarda bekliyorum hee..🤗

Keyifli okumalar 🌸🤗

Gecenin ilerleyen saatlerinde adamlar ve  Tarıktan gelen sesler hâlâ dinmemişti. Karadeniz’in dağınık yerleşim özelliği dolayısıyla diğer evler çok uzaktaydı. Zaten ağızları tıkalı olduğu için duyulması daha da düşük bir ihtimaldi. Başkaları duymuyordu ama yukarıdaki üç ev herşeyi duymuştu.
Nefes bir ara Tahire “ Tahir gidip durdursanız mı?” dedi.

Tahir: Ne Hızır abim ne de Haşmet abi basit bildiğiniz mafyalardan değil Nefesum.

Mustafa: Onların raconunda karıya, kıza, bebeğe kurşun sıkılmaz , saldırılmaz. Aile bu işlere karıştırılmaz bacım.

Tahir : İstanbulda tüm silah ticaretini yönettikleri bir masa var . Bu masada bir kural var. Masa üyelerinden biri gerekçesiz , kanıtsız diğer üyeler tarafından öldürülemez. Masanın üyesi olan bir adamın ailesine diğer üyeler ve aileleri  kurşun sıkamaz , saldıramaz, korkutamaz . Bunlardan herhangi birini yapan , yapmaya teşebbüs eden ve ihanet eden o gün o masada infaz edilir.

Nefes: ne diyorsun sen Tahir?

Tahir: Öyle nefesum. Bu adamlar böyle adamlar. Bakma sen aile içinde daha normal gözüktüğüne evin kapısından çıktıklarında işler değişiyor. Kaldı ki Genco o masada değil ve canımıza kastetti. Üç evin ocağını söndürdü. Doğmamış çocuğu yetim bıraktı.

Asiye: Hızır abim hastanede bir yerlere neşelerini götürmeleri pek adetleri değildir demişti.

Nefes: Peki nasıl evlenmişler ablamlar onlarla? Mine? Özlem?

Tahir: severek isteyerek baksana  sevdalarına.

Asiye: hee.. ne kada çok seviyorlar eşlerini.

Tahir: Ömür zaten malum abileri dolayısıyla bu hayatın içinde büyümüş biri. Emine ablada Tipi abi dolayısıyla bunun içinde yaşamış biri. Meryem yengem ile Hızır abimin aşkı çok büyük. Özlem ve Mine de çok sevmişler belliki.

Nefes: aslında hepsinin kimyası çok uyumlu. Birbirlerini tamamlıyorlar resmen.

Asiye: Gündüz kavga ne idi oyle?

Mustafa: hee haşat etmuşlar ha!

Nefes: evet abi. Emine ablam bile karnı burnunda dayak attı.

Mustafa : Maşallah! Eee Haşmet Façalının karısı ne de olsa. Bunu anladuk artık. 

Yangazlar yanlarına geldi. Masaya geçip oturdular.

Tahir: çocuklar ne alemde?

Murat: yüksek sesle odada animasyon açtum abi . İzledik beraber ama benim kafa şişti .

Fatih: he  duymasunlar diye çok açtık siz de duymuşsunuzdur. Aynen yangazum benim de kafa patlayacak.

Mustafa: ee napalum oğlum sesleri illaki duyacaklar soracaklar ne diyeceğuz uşaklara.

Murat: he o da doğri..neyse uyudular artık. Pencerelerini de kapattık.

Tahir : iyi etmişsiniz.

Fatih : sen kesildi bitti mi acaba işleri.

Tahir: bayılmışlardır yine.

Asiye: Haşmet abi kulaklarınızı tıkayıp uyuyun demişti.