Herkese merhaba
Yeni bir bölümle beraberiz .
Yorumlarınızı bekliyorum.Kendinize iyi bakın :)
İkinci kez aynı acıyla sınanıyordu Haşmet. Evlat acısı... Her konuda bağlılar bari acı verirken bağlı olmasalar olmaz mıydı? Birini beklerken birinden destek alsa. Biri burda kardeşinin sağsalim çıkacağına inandırsaydı onu olmaz mıydı? Celal'den duydukları zihninde şekilleneli çok olmuştu. " Didem kötüydü Haşmet. Ferman'ın öldüğünü zannediyor. Ambulansı, acili birbirine kattı."
Başını ellerinin arasına aldı dirseklerini dizlerine dayadı. Ne kadar beklediğini bilmediği bir zamanda Zeynep'in sesiyle kaldırdı ve o yöne başını çevirdi. Aynı anda yanında oturan Behzat ayağa kalktı. Zeynep ve Ömür önde , Hızır , İlyas ve Hızır Ali arkalarındaydı.
Ömür , Behzat'a sarılırken Zeynep Haşmet'in yanına oturdu. " Baba ? Nasıl olmuş? Ferman nasıl? İyi de lütfen. Sen yalan söylemezsin lütfen doğru söyle." dedi sona doğru bozulan sesiyle. Haşmet onu kolunun altına alırken kendini bıraktı artık ağlamaya başladı. Hızır Ali kardeşini umursamadan soran gözlerle ona baktı. " Haşmet abi durumları nasıl?"
Diğer tarafına gelip koluna sarılarak ağlayan Ömür'e bakan Haşmet , Hızır Ali'nin sorusunu cevapsız bıraktı.
İlyas: Yeğenim gel otur şöyle bir soluklanalım.
Hızır: Oğlum helikopterde yaptığın neydi?! Düzeltiyorum yaptığınız neydi?
Pilotun yanında oturan Hızır Ali , Ankara semalarına yaklaştıklarında acele etmesini söylediği pilottan önceki cevapların aynısını duyunca sinirlenmişti. Bağırıp çağırması arkada oturan Hızır'ın tepkisiyle durmuştu. İstanbul'dan kalkmadan evvel Zeynep neden geç kaldınız diye kıyameti koparmıştı. Yatışıp hemen binmiş ve kalkmışlardı geniş araziden.
İlyas araya girerek abisini dizginledi. " Abi tamam . Yeri değil."
Hızır : Tamam tamam... Behzat nedir durum?
Behzat: İkisi de ameliyatta abi gördüğün gibi. Ferman'ın iç kanaması ve birkaç kırığı var. Didem'in de kolu kırık sadece onun ameliyatında. Birazdan çıkar .
İlyas: Nasıl olmuş ben sesten pek bir şey anlamadım telefonda.
Behzat alnını ovaladı ilk önce sonra eliyle ensesini ovaladı sinirle şekillendi suratı. " Mezarlık dönüşü, şehir merkezine yakın bir yerde. Karşıdan gelen aracın şoförü bunun yoluna girmiş galiba . Kafa kafaya sayılmaz. Ferman kurtulmaya çalışmış ama olmamış sanki. Kendi tarafı yamulmuş bildiğin. Araba içine çökmüş. Savrulup bir kere takla atmış galiba öyle durmuş az ilerde. Sağ uyluk kemiği kırık, parmaklarda öyle. Omzu çıkmış , ezilmeler var işte.Onlar olur da geç bulundukları için iç kanamaya müdahelede geç oldu dedi doktor. Durumu kritik dedi. Bir Allah'ın kulu geçmemiş yarım saat boyunca. Didem'in bağırmaktan sesi kısılmış. Buraya gelince acili birbirine katmış Celal abiyle Bahar ne kadar dese de Ferman'ın yaralı olduğuna inandıramamışlar. Öldü sanıyormuş şuan. Ameliyata öyle girmiş yani. "
İlyas: Tamam ya iyileşecekler ikisi de daha önce yaşadık bunu biliyorsun. Sağsalim çıkartırız yine burdan.
Behzat: Bu iki İlyas. İki etti bu. Ben artık iyiki ayrı büyümüşler diyorum. Yoksa şimdiye çoktan kaybederdik herhalde.
Ömür gözlerini silerek araya girdi. " Saçmala Behzat. "
Tam cevap vereceği sırada Bahar ve babası geldi. Ömür'e sıkı sıkı sarıldı Bahar. Babası Celal Hızır ve İlyas'la tokalaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EDHO - BÜYÜK AİLE
RomansaHızır: Az önce tuhaftık şimdi muhteşem olduk gördün mü Haşmet? Haşmet: Gördüm gördüm..çok şükür ..bin şükür.. 🌸 iyi okumalar.. Sürç-i lisan edersek affola..