Façalı ailesi akşama kadar İstanbul'u gezdiler, alışveriş yaptılar. En son bir yerde yemek yerlerken Ömür aradı.
Ömür : Behzat nerdesiniz? Doktora gittiniz mi?
Behzat kalktı uzaklaştı. "He gittik Ömür , endişelenmeyin tekrar krize girmez dedi.. Ona yeni gelmiş gibi davranmayın hep sizinleymiş gibi davranın dedi. İşte kaldığımız yerden devam anlayacağın."
Ömür: Anladım Behzat. Ee şimdi napıyorsunuz?
Behzat : Gezdik tozduk , alışveriş yaptılar yine kızlar, şimdi de yemek yiyorduk.
Yaramaz bakışlar eşliğinde " Hımm ne yiyorsunuz peki?" diye sordu bu sefer Ömür. Sesinden merakını anlayan Behzat masaya geri geldi oturdu. " Dur sayayım bekle." dedi ama sinir etmek için başka şeyler söyledi.
"Vallaha abim bir yere getirdi bizi Ömür.. Allahım bu nasıl bir lezzet?"Ömür: Yaa ne yediniz peki?
Behzat: Ömür yok böyle bir şey.Daha önce buraya neden gelmedik anlamıyorum. Mekânda çok iyi, servisler , mezeler falan ..
Ömür sabırsızlandı. "Öff Behzat ne yediniz diyorum.. Sen servis güzel , mekân güzel diyorsun."
Haşmet: Ömür bakma sen buna geçen senin istediklerini aldığımız Mesut'un mekânındayız. Sen kaç kere geldin buraya kim bilir..Didem'i de getireyim dedim. Ciğer yiyoruz sanada getirelim mi ister misin?
Ömür: Hııı .. Tamam abi anladım. Pislik Behzat.. Abi bana da getirir misin 2 porsiyon?
Artık telefon hoparlörde olduğundan herkes gülümsedi. " 2 porsiyon..Ömür ve canavarları iş başında.." dedi Behzat.
Ömür: Ne canavarı Behzat? Sen benim oğullarıma canavar mı diyorsun? Pislik..
Abi tamam istemiyorum.. Gelmeyin de ..Telefonu suratlarına kapattı.
Mine : Behzat ne diyorsun Allah aşkına? İş mi bu yaptığın?
Behzat: Ya şaka yaptım.. Küstü.
Haşmet: Sen şaka yapma Behzat.. Kız zaten karnı burnunda canı çekiyor belliki ne diye dalga geçersin anlamam ki.
Behzat: Tamam. İstediğini götürürüz işte.. düzelir hemen..
Mine: Sanmıyorum canım, çok hassaslaştı ..
Behzat : Düzelirr.. Merak etmeyin siz..
Yemeklerini , tatlılarını yediler . Ömüre de istediklerini aldılar. Tatlı da aldılar tabiii Çakırbeyli evine doğru yola çıktılar.
***
Lütfiye: Aaa.. Hoşgeldunuz..
Didem: Lütfiye abla bizi beklemiyordun galiba .. Halam söylemedi mi geleceğimizi?
Lütfiye ceketleri alırken " Yoo .. Demedu oyle bir şey.. Odasına çıktı birkaç saat önce uyuyordur muhtemelen.." dedi.
Haşmet : Hızırlar gelmedi mi daha .?
Lütfiye : Yok abi şimdi gelirler ama yemek hazırlıyordum bende.
Haşmet: Tamam kahveleri onlarla içeriz.
Lütfiye : Tamam abi nasıl istersen.
İçeri geçtiklerinde Hayriye Hanım'ı gördüler.
Hayriye Hanım: Hoş geldunuz..Ne iyi ettunuz. Didem Hoşgeldun kizum.
Didem: Hoşbuldum Hayriye Anne nasılsın?
Hayriye Hanım: İyiyum seni gördüm daha da iyiyum. Lütfiye Haşmetlere de servis açın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EDHO - BÜYÜK AİLE
RomanceHızır: Az önce tuhaftık şimdi muhteşem olduk gördün mü Haşmet? Haşmet: Gördüm gördüm..çok şükür ..bin şükür.. 🌸 iyi okumalar.. Sürç-i lisan edersek affola..