125. BÖLÜM/// ÖZLEM 😄

976 61 47
                                    


Yorumlarınızı bekliyorum keyifli okumalar...💜

İftar yemeği hazırlanırken ortalık sessizdi. Mürvet'e yardım eden Ömür ve Mine olanlar hakkında konuşurken Emine yanlarına geldi.

Ömür: Abla ikizler nerde birkaç dakikadır duymuyorum seslerini?

Emine: Abinin yanındalar. Tufan da var. Zeynepler yok ortalıkta.

Mine: Bilmiyorum bende.

Ömür: Dışarı çıkmazlar da gelirler şimdi.

Emine: Hazır mı her şey eksik varsa ben de yardım edeyim.

Mürvet: Yok yok sen hiç bulaştırma eline masayı açmaya başla.

Emine: Ee tamam gidiyorum ben.

Kimsenin nerde olduklarını bilmediği Zeynep ve Merve , Orhan'ın yanındalardı. Tufan Merve'nin görebilmesi için Haşmet'in yanına gitmiş diğerlerini de başına toplamış bir nevi meşgul ediyordu.

Orhan geldiğinden beri elini tutup usul usul ağlayan Merve'ye artık susması için bir şeyler söylemeye yelteniyordu ki Ferman içeri girdi.

Zeynep: Aşkım gel.

Ferman: Nasıl oldun ?

Orhan yaslandığı yerden kalkıp doğrulurken Merve engellemeye çalışsa da yapamadı. Birkaç adımda gelmekte olan Ferman'ın yanına vardı kolundan tutarak kapıya doğru çevirdi. " Bir şey sorucam gelsene."

Merve : Ne oldu? Burda konuşun ne konuşacaksanız.

Orhan: Özel.

Merve: Özel?

Orhan: Hı hı özel Merve.

Merve: Burda konuşacaksınız!

Orhan: Yavrum özel diyorum da özel .

Zeynep: Tamam konuşun hadi , biz de aşağı inelim yengem seslendi az evvel cevap vermedik.

Merve sinirle kalkıp yanlarından Orhan'a dik dik bakarak geçip çıktı. Arkasından Zeynep çıkarken Orhan " Hızır Ali'yi çağırır mısın Zeyno?" diyince o da
" Çağıramam . Bir halt yiyeceksiniz belli ki alet olmak istemiyorum." dedi.

Orhan: Ne aleti ya çağır gelsin hadi.

Zeynep: Halt yiyeceğiniz doğru yani öyle mi?

Ferman: Zeynep çağırır mısın hadi bitanem.

Zeynep: Ferman daha yeni-

Ferman: Zeynepçim hadi güzelim.

Zeynep: Tamam ama sen gitmiyorsun bir yere.

Ferman başını sallayınca çıkıp gitti. Her şeyi sessizce bir kenarda izleyen Kemal konuştu. " Bu Murat'la ilgili bizi genişçe bir bilgilendir kardeşim sen."

Ferman: Hızır Ali gelsin başlayalım.

Az sonra Hızır Ali de gelince dört kafadar iftar saatine kadar odadan çıkmadı.

Ömür: Yiğit! Annecim gel.

Yiğit pıtı pıtı gelirken Eymen koltuk tepelerinde arabasını sürmeye başladı. Ömür yanına gelen oğluna tabağında onun için ayırdığı patateslerden bir lokma verdi. " Size yetişmedi , gel tadına bak."

Mine: Az yedi hem o. Bir sıkıntı yok dimi?

Ömür: Dün gece ateşi vardı biraz şurup verdim. Gün içinde bir şey olmadı. İnşallah bu gecede ateşi olmaz.

EDHO - BÜYÜK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin