Bölüm 3

971 81 3
                                    

Zaman su gibi akıp geçiyordu.Altı yaşıma basmıştım artık bu bedenle koşabiliyordum,gezebiliyordum ve kılıç eğitimi yapabiliyordum.Yarın mana eğitimi dersi almaya başlaycaktım.Neyse ki manayı hissedebiliyordum.Ama tahta kılıçla eğitim yapmak bu olayı sevmiyorum."Bu bedenle sanki yapamayacağımhiç birşey yokmuş gibi hissediyorum."Diye kendi kendime
düşündüm.Sonuçta aralıksız on saattir kılıç eğitimi yapıyordum ve hala kendimi o kadar yorgun hissetmiyordum."Acaba büyülü enerjiyi kılıcın etrafına toplasam bir sıkıntı çıkar mı?" diye sesli düşündüm."Bunu yapmamalısın.Geçen sefer olanları hemen unuttun mu? Leydi Reyla seni tekrardan pataklamasını mı istiyorsun."
Zihnimden benimle konuştu Tessarion.Altın ejderham geçen altı yıl içinde neredeyse dört metreye ulaşmıştı ve artık benimle zihnimden bağlantı kuruyordu."Çok sıkıcısın
Tessarion bu sefer yanımda sen varsın birisi gelirse beni uyarabilirsin."Tahta kılıcımı öne doğru savrurken söyledim."Eh biraz daha sabretsen olmazmı sonuçta yarın mana eğitimine başlakacaksın.Acele etmene bu kadar gerek varmı."Diye çıkıştı Tessarion. Güçlenmeliydim en hızlı şekilde güçlenmem lazımdı intikamımı almak için güçlenmeliydim."Anlamıyorsun Tessarion burda beklemekten sıkıldım malikanede herkesin benimle ilgilenmesinden sıkıldım."iç çekerek sölyedim."Helenadan bile mi sıkıldın."diye usulca sordu Tessarion bi an yüzüm kızardı."H-Hayır bunun onunla bir alakası yok!!."Sertçe çıkıştım Tessarion'a " ah bu ne hoş
binicim daha altı yaşında sıkışıp kaldığı bedende şimdiden aşık mı oldu."Gülerek dalga geçti benimle.
"Helena diğerlerinden farklı tamammı o benim için özel birisi"sertçe kılıcımı tahta korkuluğa vurdum tahta korkuluk paramparça oldu."Biraz sert mi davrandım." diye kendi kendime düşündüm."Duygularını kontrol edemiyormusun hala akıl yaşın büyük olabilir ama hala aptal gibi hareket ediyorsun."Uykulu bir şekilde söyledi
Tessarion."Bence benimle konuşmayı bırakıp uyumaya dönebilirsin bay çok bilmiş"zihnimden çıkıştım."Bence sende uyumalısın çok geç oldu Leydi Reyla seni bi saatte uyanık görürse başın fena derde girer."Gözlerini kapatmadan önce söyledi."Yarın Aenys gelicek ve mana eğitimini ve kızıl kan förmülünü bana öğreticek ."Zihnimden gönderdim ama Tessarion çoktan uyumuştu."Önce gidip
üstümü değiştirmeliyim.Sonra uyurum."Eğitim sahasından çıktım ve odama doğru yürüdüm.Yürürken
aklıma eski anılarım geldi."Acaba herkes şuan nasıl"eski takım arkadaşlarım aklıma geldi istemsizce yüzümde bir
gülümseme oluştu.Pencereden avluya baktım sessiz ve
güzel bir gökyüzü gördüm."Hemen büyümeliyim bu evden kurtulup bana neler olduğunu araştırmam lazım."
Odama doğru ilerlemeye devam ettim.Duvarda asılı olan atalarımızın portreleri hepsi birer muhteşem ejderha binicisiydi."Ama neden bu kadar anlaşmazlık yaşandı her şey patrik olmak için olamaz bunun altında başka bir mesele yatıyor olmalı."Kitapları okuduğumda Dragonblood hanesinin neredeyse çöküşün eşiğine getirecek bir iç savaş cıkmıştı.Patrik olmak uğruna sayısız can alındı ejderhalar ilk defa birbirlerini katletti.
hepsinin tek nedeni sadece patrik olmaktı.İki farklı eşten olan kardeşlerin savaşı.Bu olay yüzünden neredeyse ejderhaların soyu tükeniyordu.Üç yıl süren iç savaşın sonunda kimse galip gelememişti geriye kalan sadece beş çocuktu.Bu çocuklardan en büyüğü şimdiki patrik Aenys Dragonblood'du,iki farklı eşten doğan kardeşlerin geriye bıraktıkları çocuklar akraba evliliği yaptılar ve haneyi yok olmamanın eşiğinden kurtardılar.Bu süreçte Dragonblood hanesinin bağlı olduğu krallık olan Hesteria
kralı Criston Nierman bu iç savaş sürecinde krallıktan dışarı tek bir bilgi bile sızdırmadı.Eğer böyle bir olay duyrulursa sadece DragonBlood hanesi değil Hesteria krallığı'da ağır kayıplar vericekti.Diğer krallıklar Dragonblood hanesinden çekindikleri için Hesteria krallığı bu zamanlara kadar gelebilmişti.Kral Criston iç savaş bittikten sonra harekete geçti.Aenys'i patrik yaptıktan sonra her türlü desteği Dragonblood hanesine verdi böylece Dragonblood hanesi yeniden yükselişe geçti.
"Ama hala anlamsız kardeşler nasıl olurda birbirlerini
öldürebilidiler."Diye çenemi okşadım.Bu olayı daha derin araştırmam lazımdı."Hala uyumadınızmı Genç efendi"
Helena aniden çıkıp sormuştu."Ah hayır sadece...Nasıl
olurda böyle bir iç savaşın çıktığını merak ediyordum o
kadar."Helena portrelere bakıp"patrik olmak demek Dragonblood ailesinin herşeyine sahip olmak demektir.
Tüm hazineler ve bu topraklar hepsi onun olucaktır."
bunu gayet iyi biliyorum ama patrik olmak için ailenden birilerini katletmek benim için cok zalimece geliyordu.
"İşte bu yüzden patrik olmak istemiyorum.Ailemden birileri ile savaşmak istemiyorum."Helena şaşırıp bana baktı ve gözleri üzüntülü bir hal aldı ."O zaman sizinde
bir gün ana evden ayrılmanız gerekecek ve-"sözünü kesip "Ben ana evden ayrılacağım doğru ama bu seni burda bırakıcağım anlamına gelmiyor Helena"gözlerinin içine doğru bakıp ellerini tuttum.Helena'nın yüzü bir domates gibi kızarmıştı ve kekeleyerek."B-benim yapmam gereken işler var hemen gitmem lazım Genç efendi kusura bakmayın sizinde uyumanız gerekli,İyi geceler." diyip arkasına bakmadan koştu.Bende odama geçtim ve yatağıma uzandım."Manayı hissedebiliyordum ve az da olsa etki ediyordum,yarın Aenys'in tepkisini merak ediyorum."Diyip uyudum."Genç efendi uyanın,
sabah oldu patrik Aenys gelmek üzere."Helena perdeleri
açarken seslendi."Biraz daha uyumak istiyorum.Hem
neden sabahın bu saatinde gelmek zorudaydı ki..."Uykulu
gözlerle söylendim."Bugün sizin mana dersleri alma gününüz o yüzden patrik olabildiğince erken geldi.Sizin
daha istekli olduğunuzu sanıyordum.Sonuçta son dört yıldır bu anı bekliyordunuz."Helena parmağı ile yanağımı
dürterken söylüyordu.Bir iç çektim"hahh tamam kalkıyorum en azından bir günaydın öpücüğü veremez
miydin?"diye sordum.Helena yanakları hafifçe kızarırken aniden arkasını dönüp."Bu-bunu yapamam,bu kadar ileri
gidemem."Yataktan çıkıp kısa bir kahkaha patlattım.
"Sadece şaka yapıyorum,bunun için daha erken olduğunu biliyorum."Helena bana döndü tekrardan,bu sefer daha kızarmıştı."Le-leydi Reyla sizi salonda bekliyor.Hemen gitmeniz gerekiyor."Gülüseyerek karşılık
verdim."Tamam hemen kıyafetlerimi değiştirip gidiyorum."
Salon indiğimde Reyla ve Baela yemek masasında oturmuş beni bekliyorlardı."Günaydın tatlım bugün nasılsın"Reyla gülüseyerek sordu."Günaydın anne bugün açıkçası biraz heyecanlıyım."Koltuğa oturduktan sonra yanıtladım.Baela gülümseyerek"küçük Rhaegal büyüyüp
bizimle aynı masada yemek yiyor kendimi yaşlı hissediyorum."Gülümseyerek."Ablam hangi yaşta olursa
olsun hep güzel kalıcak ve hala çok genç ve tatlısın." Baela söylediklerimden sonra çok mutlu olmuştu."Keşke benim ikizim sen olsaydın Baelon hiç böyle güzel sözler söylemiyor.O aptalın tek derdi patrik olmak."diye söylendi kendi kendine."Baban onu öyle yetiştiriyor ondan dolayı
böyle olduğunu biliyorsun ona fazla yüklenme bu onun suçu değil."diye karşılık verdi Reyla,Baela somurtarak.
"Yinede arada nazik olsa ne olucak ikimizde aynı yaştayız kendini benden üstün görmesi hiç hoş bir davranış değil."Baelon ben doğduğumdan beri bana karşı sert ve soğuktu patrik olmak gibi bir derdim olmasa bile bende onu sevmiyordum."Abim gelecekte patrik olucak o yüzden hep sert görünmeli yoksa askerle onu takip etmez."diyerek herkesin şaşkın suratını üzerime çektim.
Reyla çatalını masaya bırakıp dikkatlice bana baktı.
"Rhaegal sende bir patrik adayısın Baelon senden büyük olabilir ama bu onun patrik olacağı anlamına gelmiyor.
Sende artık eğitimlere başlayacaksın ve adaylığını ortaya katıcaksın."Bu sözlerin altındaki anlamı anlıyordum son ana kadar ne yaparsam yapayım hala adaydım."Ben patrik olmak istemiyorum anne bu sadece daha kötü sonuçlara yol açar,ayrıca kendimi patrik olmaya uygun birisi olduğumu düşünmüyorum."Diye karşılık verdim.
Reyla kaşlarını çatıp bana baktı."Sen bir ejderhasın Baelon'un o koltukta hakkı olduğu kadar seninde hakkın var.Ayrıca patrik olmak için sadece savaşmak gerekmediğini iyi biliyorsun bu yolları diplomasi ilede çözebilirsin."O an gözlerim düştü.Savaşarak ya da diplomasi ile her şekilde Reyla aday olmamamda ısrar ediyordu.Derin bir nefes aldım ve Reyla'ya baktım."Anne
ben hayatımı yaşamak istiyorum,bütün gün bir koltukta oturup bölge ile ilgili sorunlarla uğraşmak istemiyorum."
Diye sertçe çıkıştım.Reyla benim kararımın ne olduğunu umursamıyordu,ne olursa olsun aday olmamı istiyordu.
"Ta-tamam tamam bu kadar gerginleşmeye gerek yok yemeğimizi yiyip kalkalım,babam gelip sizi bu halde görmesini istemezsiniz değil mi?"Baela ortamı sakinleştirmeye çalışıyordu.Reyla bir iç cekti ve sustu yemeğimizi yedikten sonra kalkıp malikaneden dışarı çıktım."Hey Tessarion hala uyandın mı? Aenys gelicek çabuk çık şu lanet mağaradan."Diye sertçe çıkıştım.
"Geliyorum sadece biraz dolaşmaya çıkmıştım."Ejderham
genç ve asiydi söz dinlemesi çok zordu ama son ana kadar zorlu bir savaşçıydı yaşına rağmen Baelon'un ejderhası Quicksilver'in karşısında bir kere bile geri adım atmamıştı ve yaşına göre çok fazla canavar öldürmüştü.
En çok dikkat çeken özelliği ise altın renginde olan pulları ve alevleriydi.Altın renkli pulları güneşte çok güzel şekilde
parıldıyordu,insanlar ona Edeya kıtasında uçan en güzel ejderha diyorlardı."Hadi ama daha fazla beni bekleticekmisin nereye gittin,gelmen bu kadar uzun sürüyor."Diye sertçe bir zihin mesajı yolladım."Hey napabilirim bütün günümü o dağın içinde seni bekleyerek mi geçireyim."Diye sertçe çıkıştı Tessarion."Sonunda gelebildin,senin bu hızlı büyümen seni yavaşlatıyor mu?"
Tessarion diğer ejderhalara göre daha hızlı büyüyordu bunun nedenini kimse çözememişti 4 yaşında olmasına rağmen boyu neredeyse 4 metreydi."Elimde olan bişey değil zamanımın çoğunu seninle birlikte geçirdim.Yaşlı Greyghost hızlı büyümemin nedeninin çok fazla canavar çekirdeği yememden kaynaklı olduğunu söylemişti."Bu olası bişeydi Tessarionla beraber ormanda sürekli dolaşırdık askerlerin öldürdüğü mana çekirdeğini yemekten zevk alırdı."Pekala Aenys birazdan burda olur yakında mana eğitimi alıcaz artık beraber uçabiliriz."
Dragonblood geleneklerine göre haneden biri mana eğtimi almadan ejderhası ile uçmaması gereklidir.Yoksa
edjerha ile aralarında düzgün bir bağ oluşmazmış,bana
göre saçma birşey ama biz manamızı geliştirdikçe ejderhamızında manası gelişiyormuş bundan dolayı yasaklanmış."Eyer'in sana yakışacağını düşünüyorum Tessarion."Altın ejderha umursamaz bir tavırla."Bana sıkı
tutunsan iyi olur.Düşersen sorumluluk almayacağım."
yanına yaklaşıp kafasına yumrukla vurdum."Hey neden
yaptın bunu tanrım,tam bir aptalsın"diye çıkıştı."Ben senin binicinim ve senin efendinim bana itaat etmek zorunda olduğunu biliyorsun değil mi?"sert bir tavırla altın
ejderhaya baktım."Biliyorum ben sadece uçmaya hazır olmadığını düşünüyordum o kadar."Sinirlenmiş ge somurtkan bir tavırla gözlerini benden kaçırdı."Biz birbirimize bağlıyız Tessarion sen bensin bende sen ancak birlikte herşeyin üstünden gelebiliriz sadece biraz daha sözümü dinlesen olmaz mı?"boynuna sarılırken rahatlaması için söyledim.Altın ejderha az da olsa sakinleşmiş bir tavırla."Tamam bundan sonra herşeyi birlikte yapacağız zaten sen nereye gidersen hep peşinde olacağım"Tessarion başını yukarı kaldırıktan sonra."Geldiler."Diye zihin mesajı iletti.Sonunda artık kızıl kan formülünü öğrenebileceğim.Devasa kara ejderha iniş yaptı her zamanki korkutucu bakışları bana Aenys'i hatırlatıyordu ve ürpertici aurası resmen kaçmamı söylüyordu.Tessarion gibi korkusuz bir ejderha bile Greyghost karşısında başını eğiyordu.Aenys ejderhadan indi ve yanıma yaklaştı."Hoş geldin baba."Diyip önünde eğildim."Büyümüşsün Rhaegal"diyip başımı okşadı.
Malikaneye doğru bakarken"Reyla ve Baela nerde" diye sordu."Onlar içerde seni bekliyor."Diye karşılık verdim.
"Sen niye burdasın peki içerde beklebilirdin."bana bakmadan sordu."Ben sadece ne kadar erken başlarsak o kadar iyi olur diye düşündüm."Aenys kafasını indirip bana baktı."Bu kadar heyecanlı olacağın düşünmemiştim,
şimdiden mi başlamak istiyorsun."Sert bir yüz ifadesi ile
"evet baba hemen şimdi başlamak istiyorum." Diye cevapladım.Cevabıma karşılık Aenys pek tepki vermedi.
"O zaman hadi başlayalım." dedi ve aniden ormana gelmiştik,gözlerim fal taşı gibi açıldı daha bir saniye öncesine kadar malikane'nin önündeydik şimdi ise ormandayız."Bu-bunu nasıl yaptın baba"şaskınlıkla sordum."Aenys arkasını dönüp gitmeden önce bana baktı."Bunu sana öğretmek için burdayız."Dedi."Hey nerdesin nereye kayboldun,beni bu dev ejderha ile neden yanlız bıraktın." şaşkınlıkla sordu Tessarion."Merak etme
çok uzak değiliz.Evin kuzey kısmındaki ormandayız."Diye zihnimden mesaj ilettim."Tamam geliyorum,bu ejdeha beni korkutuyor."Diyerek zihin bağlantımızı kesti.O sırada ben ve aenys eski eve doğru yürüdük."Burası neresi,
ormada böyle bir yerin olduğunu bilmiyordum."diye sordum."Bu tuhaf manayı hissedebiliyorsun ama burayı daha önce fark etmedin mi?" Aenys bunu söyleyince
içime bir ürperti geldi."Manayı hissedebildiğimi nerden
biliyordu.Reyla mı söyledi ama bu imkansız Reyla bile bunu bilmiyordu."Diye kendi kendimi düşündüm."Baba manayı hissedebildiğimi nerden biliyorsun."şaşırmış bir şekilde sordum.Aenys tavrını değiştirmeden.
"Gözlerimden birşey saklayamazsın.Saf manayı hissedebilmen büyük başarı daha önce deneyimin olmadığını düşürsek."Aenys beklenildiği gibi bir cevap vermişti."En azından yeniden doğduğumu bilmiyor."Diye düşündüm.Eski eve girdik dışarıdan oldukça küçük görünüyordu ama içerisi oldukça genişti ve ortasında bir çember ve çemberin ortasında bir pençe izi vardı.
"Çemberin ortasına geç ve otur."Dedi Aenys,çembere ilerledim ve oturdum.Aeyns yanıma gelip elimi tuttu ve bıçakla avucumun ortasını kesti.Kanlar çembere döküldü ve kırmızı renginde parlamaya başladı.Aenys yaramı iyileştirdi."Mana'nın ne demek olduğunu biliyor musun ?Rhaegal."Diye sordu."Mana, evrene nüfuz eden bir güçtür.Herkes veya herhangi bir şey manaya sahip olabilir ve yaşam güçü ,büyülü enerji sağlayan devasa bir enerji kaynağıdır."Aenys cevabımdan memnun kalmıştı ve bana"neden mana formülleri kullanıyoruz."diye sordu.
"Çünkü büyülü enerjiyi daha verimli kullanabilmek için mana formüllerine ihtiyacımız vardır."Aenys hafif gülümsedi."Bugün ejderhaların mana sanatını öğreniceksin kızılkan formülü,ejderha kanı taşıdığımız için saf manaya daha çok etki edebiliriz ve onu büyüye dönüştürebiliriz.Saf mana ile herşeyi yapabilirsin,aklına gelebilecek herşey istersen kendine bir boyut yarat istersen bir evren bu senin saf mana üzerindeki kontrolüne bağlıdır.Buraya gelirken doğadaki saf manayı manipüle edip mekan değiştirdik.Sana saf mana üzerinde nasıl kontrol sahibi olmanı göstericem Baela ve Baelon bile saf manaya tepki göstermesi 10 aylarınıalmıştı.
Senin durumun farklı sen manayı hissedebiliyorsun.O yüzden işimiz daha kolay olucaktır."
Aenys'in anlattıklarını düşündüm."Baba saf manaya etki edebiliyorsak kolayca neden ablam ve abimin bu kadar uzun sürdü."diye sordum."Bunun nedeni basit manayı
anlamamak Baela ve Baelon manayı tam anlamadan manayla yıldız yarattı bundan dolayı saf manaya etki etmeleri daha uzun sürdü ama senin durumun farklı sen saf manayı hissedip etki edebiliyorsun bu seni daha avantajlı yapar."Kendimle bu kadar çok övüneceğim hiç aklıma gelmemişti."Hadi başlayalım Rhaegal"dedi Aenys.
Heyecanlı bir şekilde."Tamam baba."Dedim ve gözlerimi kapattım."Manayı içine doğru çek ve kanınla birleşmesine izin ver.Kanınla birleşen manaya şekil vermeye çalış."İnanılmaz mana kanıma karışınca sanki bu dünyadan değilmişim gibiydi.Hemen manayı kanımla birleştirip şekil vermeye başladım.Şekil verirken kanla karışan manama saf manayıda katmayı denedim.Saf mana bunu istemiyor gibiydi sanki benim bir parçam olmak istemiyordu ve birleşmeyi redediyordu."Rhaegal dur artık başaramazsın bu yaşta yıldız yapamazsın."
Aenys durmamı söylüyordu."Hayır başarmayalıyım.
İntikamım için yapmalıydım.Saf manaya söz geçirmeliydim.Ne kadar sürerse sürsün."diye kendi kendime düşündüm.aniden gözlerim açıldı."Ne? Nerdeyim?"baba burda mısın?" ama Aenys cevap vermiyordu.Etrafım saf manayla çevrili sonsuz bir alandaydım.Çok sessiz çok sakin bir yerdi.
inanılmaz güzelliklere sahip yeşil topraklar ve çicekler vardı.Uzakta duran birisi vardı ona doğru koşmaya başladım yanına yaklaştığımda bana döndü ve gülümsedi."Bu-bu gerçek mi?"kömür gibi siyah saçları şuana kadar gördüğüm tüm gözlerden daha koyu ve kırmızıydı, tıpkı bir model gibi keskin yüz hatları vardı.
"Kurucu atamız"ona bakarak söyledim.Kesinlikle oydu
bu İzaya Dragonblood'du ama burda ne işi vardı."Bende seni bekliyordum."Dedi beni mi? ama neden."Beni neden bekliyordunuz."Şaşırmış bir şekilde sordum."burası neresi biliyor musun?"etrafa bakarak."Hayır" dedim.
Bana dönüp"burası herşeyin başladıgı yer ve herşeyin bittiği yer."Ne diyeceğimi şaşırdım.Anlamıyordum.
"Efendim biraz daha detaylı anlatabilir misiniz? neden öyle söylediniz."bana baktı ve işaret parmağı ile anlıma vurdu."Zamanı gelince herşeyin cevabını öğreniceksin ondan önce güçlenmeye odaklan."dedi ve gözlerim birden açıldı.Nefes nefese uyandım.Etrafa baktım ve odamdaydım.Aenys seslendi."Uyandın mı? nasıl hissediyorsun."Ona bakıp"iyi hissediyorum ama bana ne oldu."Diye sordum."Saf mana ile kızıl kan förmülünü birleştirmeye çalıştın ve bir yıldız yarattın.Geri tepmesi seni bayılıttı."Mutlu bir şekilde söyledi Aenys."Ne saf manadan yıldız mı yarattım."Açıkçası başaramayacağımı
düşünüyordum ama başardım."saf manayı etki etmek bizim gibiler için kolaydır ama normal insanlar için zordur.İnsanlar daha çok normal büyülü manayı etki eder.Ama sen hem saf manadan hemde ejderhaların mana formülünü birleştirip yeni bir formül yarattın."
Aenys gülümseyip söyledi."Ben salona gidiyorum sende dinlen ve kendini zorlama bişeye ihtiyacın olursa Helenayı çağır."son kez bana baktı ve odadan çıktı Aenys.artık bu bedenle imkansızı başaracağıma bir kez daha şahit olmuştum."Beni bekle Edeya Rhaegal Dragonblood geliyor." diye düşündüm.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin