RHAEGAL
"Şurda boş yer var." Riyoda işaret etti. Üçümüzde oturduk.
"Şimdi Müdür gelicek." Dedi Riyoda yüzünde bir heyecan vardı.
"Müdür senin baban mı?" Riyoda'ya baktım. Başını salladı."Evet, benim babam ama akademi içinde ona baba diye seslenmem yasak." Bu normal birşeydi sonuçta burası ev değildi o kadar. Bazı kurallar vardı, uyulması gerek kurallar.
Rüzgarlar ortaya çıktı ve içinden Kahverengi saçlı, Kehribar rengi gözleri olan biri çıktı.
"Sessizlik lütfen." Sesi bütün odada yankılandı. Öğrenciler bir anda susmaya başladılar."Rhaegal o güçlü." Tessarion zihin mesajı yolladı.
"Biliyorum, demek kıtadaki en büyük güçlerden biri o Tairel Avalon." Diye karşılık verdim."Artık yeni bir döneme giriyoruz. Hairon akademisi yeni nesil öğrenciler için yeniden hazırlandı. Her şey sizin rahatlığınız için."
"Bildiğiniz gibi savaş biteli yıllar oldu ama insanlar hala çatışmaya devam etmek istiyorlar ve hala savaşlar devam ediyor. Hairon akademisinin amacı insanlar arasındaki barışı sağlamak ve onları daha iyi bir şekilde geliştirmek."
"Umarım yıllar boyunca böyle huzurlu ve barış dolu yıllar geçirebiliriz. Yeni başlayan öğrencileri şimdiden kutluyorum." Öğrenciler alkışlamaya başladı.
Ben ise sadece Tairel Avalona bakıp gülümsedim. Sanırım beni fark etmişti bana bakıyordu."Sanırım bizi tanıdı." Diye düşündüm. Manamı gözlemeledi. Öldürme niyetimi gösterdim. Gözlerini kıstı ve bana gülümsedi.
"Sevgili öğrenciler." Öğrenciler sustu.
"Bu sene aramızda yıllar aradan sonra bir ejderha katıldı." Bana bakıp güldü."Ejderha mı? Hiç görmemiştim."
"Kayıt yerinde adının geçtiğini duydum." Öğrenciler kendi arasında konuşmaya başladılar.
Kendimi eğdim öğrencilerin beni görmesini engellemek için."Belki adını duymuşsunuzdur. Sonuçta on iki yaşında şövalye ilan edildi." Dedi Tairel.
"O lanet Griffin." Diye düşündüm. Öğrenciler şaşırdı. Tairel eliyle beni işaret etti ve aniden onun yanında belirdim. Şaşkınlıktan gözüm açıldı. Kara kılıcımı çektim."Sakin ol sadece seni görmek isteyenler vardır diye düşündüm." Tairel gülümsedi.
Kılıcımı boyut rünüme geri kattım.
"Başta normal bir şekilde beni çağırsaydın daha iyi olabilirdi." Dedim."Ah üzgünüm sadece, sizinle tanışmak istedim." Dedi.
Öğrenciler şaşkınlıkla bize bakıyordu.
"Hey bir konuşma yapmayacak mısın? Aniden beni buraya getirdin." Tairel'in kulağına fısıldadım.
Tairel öksürdü."Bu gördüğünüz öğrencimizin ismi Sör Rhaegal Dragonblood kendisi bu yaşına rağmen başarıları hızla yayıldı." Öğrenciler bana bakıyordu ama pek umrumda değildi. Ben sadece Laena'yı arıyordum.
"O tarafta en önde." Tessarion zihin mesajı yolladı.
Dediği yöne baktım. Laena ve yanında lacivert renkli saçları, kehribar rengi gözleri olan bir kız bana bakıyordu. Yanındaki kız gülüyordu ve Laena'nın kulağına birşeyler fısıldıyordu."Sör Rhaegal bize ejderhanı gösterir misin? Ejderha tarihindeki en güzel ejderha olduğunu duydum." Tairel bana bakıp sordu.
"Tamam ama bir yerler yıkılırsa benim cebimden ödemeyeceğime dair söz verirsen olur." Öğrenciler güldü.Tairel'de güldü.
"Merak etmeyin her şeyi ben karşılıyorum." Dedi.
"Pekala siz nasıl isterseniz." Tessarion gölgemden çıktı. Tam düşündüğüm gibi altın ejderhamın gövdesi böyle bir yer için fazla büyüktü. Duvarlar yıkılmaya başladı. Rüzgarı kullanıp bütün yıkılan parçaları havada tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasi(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...