SİLVESTİA
Malikanemdeki odama gittim, koltuğuma oturup kendimi masaya yaslandım.
"Tairel..." onu ilk gördüğüm zamanlar aklıma geldi.
Daha çok genç ve yakışıklıydı, yüzünde ve gözlerinde kararlı birinin ifadesi vardı. Genellikle sert biriydi ama yinede çok yumuşak bir tarafı vardı. Onunla uzun zamanadır tanışıyordum ve ona karşı beslediğim duygular ne zamandan beri vardı bilmiyorum.
"Demek griffin ailesinin sonraki patriği sensin," Tairel gülümsedi ve saçlarıma dokundu.
"Evet, sende Silvestiasın succubus kraliçesi. Dediklerinden çok daha güzelsin, insanların seni abarttığını düşünüyordum."
Yüzümde bir gülümseme oluştu, "güzel sözlerin için teşekkür ederim genç griffin."
Tairel ile birlikte çok fazla zaman geçirdim, onunla birlikte olduğumdan beri kimseyle bir daha görüşmüyordum. Beni kendine çeken güzel bir aurası vardı ama onunla hiçbir zaman sonsuza kadar birlikte olamayacağımı biliyordum.
"Ben evleniyorum Silvestia," dedi Tairel.
Kalbimde bir acı oluştu, "anlıyorum sonuçta sen patrik olucaksın bu yüzden varislerin olmalı..."
Bu hissettiğim duygular neydi anlamıyordum, neden onu bu kadar kıskanmıştım. Neden Tairel ile evlenmek istiyordum? Onun benim için bu kadar değerli olduğunu bilmiyordum...
Tairel dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.
"Evlendim diye aramızdaki ilişki kolayca bitmeyecektir merak etme seni görmeye hep geleceğim."
Gülümsedim ve Tairel'e sıkıca sarıldım.
"Hey sakin ol, bir kraliçenin böyle davranmaması gerekiyor."
"Ben istediğim gibi davranırım, benim kim olduğumu unuttun mu?"
Tairel evlendikten sonra bile birlikte olmaya devam ettik, eşi her başarısız doğum yaptığında buraya daha çok sık gelmeye başlamıştı. En sonunda eşinin başka bir çocuk doğurmasına izin vermedi.
"Bence en doğru olanı buydu, onu daha fazla zorlamamalısın."
Tairel'e sarıldım, bana baktı ve göğüslerime yaşlanamaya devam etti.
"Biliyorum ama babam yeniden evlenmemi istedi, benden bir varis alana kadar durmayacaktır."
Tairel'in yeniden evleneceğini duyduğumda içimdeki acı gitgide daha derin bir hale gelmişti, onunla yeniden görüşebilir miydim? Benim için en değerli kişi...
Tairel evlendikten bir yıl sonra gelmemeye başladı, bunun nedenini araştırdığımda bir oğlu olduğunu duydum. Çocuklarıyla birlikte mutlu olduğunu gördüm, bu duruma üzülmem gerekiyordu ama maalesef mutlu oluyordum.
"En doğrusu bu..." göz yaşlarımı sildim. Ailesi ile birlikte mutlu bir yaşam sürmesi için iyi dileklerimi sundum.
Neden ben değilde o iki kadınla evlendi? Kendime her zaman bu soruyu sordum ve cevap hiç değişmedi. Onlar insandı ve asil ailelerden geliyorlardı ama ben bir kraliçe olsam bile yinede iblistim. Hiçbir zaman birlikte olamazdık.
Anılarımdan çıktım, her zaman olduğu gibi her şey burada bitecekti. Dışarıdan bir patlama sesi geldi.
Bir iç çektim, "sanırım zamanı geldi..."
Kapı açıldı succubuslardan biri içeriye endişeli bir şekilde girdi, "kraliçem hemen burdan gitmelisiniz bilinmeyen biri tarafından saldırıya uğradık ve yanında ejderha çocuk var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...