RHAEGAL
"Tamam, bu kadar sohbet yeter. Gitme vaktim geldi," dedim.
Annem, babam ve ablamla tek tek vedalaştım, Mutoh göründü.
"Yeniden sizden ayrılmak beni her ne kadar üzse bile elimden bir şey gelmez," dedim.
Ablam sıkıca sarıldı, "seni özleyeceğim Rey."
"Bende seni özleyeceğim abla," ablam göz yaşlarını tutamadı.
"Üzülmene gerek yok, en kısa zamanda geri döneceğim. Sizinle yeniden birlikte olmak için sabırsızlanıyorum."
Babam başımı okşadı, "gideceğin yerde dikkatli ol. Kendini savaşlara pek kaptırma," dedi.
"Merak etme baba kendimi çok iyi bir şekilde koruyacağım."
Annem yanağımdan öptü, "dikkatli ol. Seni özleyeceğim."
"Bende seni özleyeceğim anne."
Aileme el salladım ve Mutoh mor bir portal açtı, portaldan geçmeden önce aileme son kez baktım.
Onları gerçekten çok özleyecektim, ama bunu düşünmemenin sırası değildi. Gidip güçlenmem gerekiyordu.Portaldan geçtiğimizde yeniden Uklas şehrine gelmiştim.
"Yeniden burada olmak biraz tuhaf hissettiriyor ama elden bir şey gelmez."
Buradan kötü bir ayrılık yaşamıştım, özellikle Elizabeth'i öldürerek.
"Biraz erkek erkeğe takılmak bize iyi gelecektir," dedim.
Tessarion gülümsedi, "bencede böyle bir şeye ihtiyacımız vardı. Sadece ikimiz tıpkı eski günlerde ki gibi," dedi.
Gülümsedim, "aynen öyle dostum. Ejderha kalesinde olduğu gibi sadece ikimiz."
Uklas şehrine doğru yürümeye başladık, pelerinimi giyip yüzümü gizledim. Eskiden olduğu gibi yeniden kuleye tırmanmam gerekiyordu, onun için yeniden kayıt olmalıydım.
"Umarım o aptal kız yeniden karşımıza çıkmaz," dedim.
Tessarion kıkırdadı, "tıpkı leydi Baela gibi hep canlı bir kişiliği var."
"Evet o yüzden ondan nefret ediyorum, asla ablam kadar olamaz."
Elizabeth'in bana yardımları için ona teşekkür ederim ama artık böyle bir şeye ihtiyacım yoktu, kule hakkında artık bilgi sahibiydim. Geriye kalanları kendim halledebilirdim, şehrin girişine geldim.
"Uklas demek... yeniden buradayım."
Şehirin içine giriş yaptım, kuleye doğru iyice yaklaştım. İzaya'nın heykelini görünce hemen oradan uzaklaştım, yeniden oraya gidip beni görmesini istemiyorum.
Kulenin kayıt yerine geldim, kapıdan içeriye girdim.
İnsanlar bana bakmaya başladı."Kuleye tırmanmak için kayıt olmaya geldim," dedim.
İnsanlar kendi işlerine devam etmeye başladılar, güler yüzlü bir kız yanıma geldi.
"Kayıt olmak için beni takip edin," dedi.
Yeniden platform'a geldim, "lütfen buradan karşıya geçmeye çalışın."
Derin bir nefes aldım ve yavaşça karşıya geçmeye çalıştım, Kaos Mührünü ateşledim ve yürümeye devam ettim. Her adım attığımda daha çok ağırlaşmaya başladı, manayı çekmeye devam ettim. Ama yinede fayda etmiyordu, yürümekte zorlanmaya başladım.
"Lanet," eskiden olduğundan daha çok ağırlaşmıştı.
Geçen sefer geldiğimde sekiz yıldızdım ama bu sefer altı yıldızım. Böyle bir şey olacağını düşünmem lazımdı, durmadan yürümeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasia(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...