RHAEGAL
Şehirde gezinmeye başlamıştık. Binadan binaya durmadan atlayıp gidiyorduk.
"Bişey soracağım, neden akademi dışı göreve gidiyoruz sonuçta biz sadece disiplin kuruluyuz." Aklımı kurcalayan tek soru buydu."Haklısın, biz sadece disiplin kuruluyuz ama müdür bizi test etmek için bazen böyle görevler verebiliyor." Bu Tairel düşündüğümden daha değişik bir insanmış.
"Ayrıca şuanki görevimiz akademi ile ilgili bir görev o yüzden yapıyoruz." Demek akedemi görevi, sanırım düşündüğümden daha karmaşık olaylar dönüyor.
"Neden ayrıldık peki?" Şaşkınlıkla sordum.
"Bu görev normalde diğer öğrencilerin bilmemesi gereken bir görevdi. Aslında sadece ben gidecektim ama müdür Tairel seni yanımda götürmemi istedi.""Anlıyorum." Sanırım burda olanlar, sıradan olaylar değil.
"Tairel, Beatrix'e bu kadar güveniyor demek." Diye düşündüm.
"Geldik." Binadan aşağıya atladık."Burası?!" Şaşkınlıkla sordum.
"Succubus mahallesi." Dedi Beatrix. Succubuslar insanların rüyalarına girip insanları baştan çıkarıp ilişkiye giriyorlar ve onların büyü gücünü emiyorlar.Barış olduğundan dolayı böyle yerler açıldığını biliyordum ama burada ne işimiz olabilir ki.
"Beni takip et." Gözlerimin rengini siyah ile renkle değiştirdim.
"Neden böyle birşey yaptın." Beatrix gözlerime bakıp sordu."Seni bilmem ama ailem iblis kıtası ile olan sınırın koruyucusu ve ailemin itibarını korumam gerekiyor. Böyle bir yerde görünürsem ailemin itibarı lekelenir. Benim için sorun olmazdı ama söz konusu ailem olduğundan dolayı böyle şeylere dikkat etmeliyim."
"Neyse ki itibarını korumam gereken bir ailem yok." Dedi. Şaşkınlıkla baktım.
"Devam edelim." Her yerde succubuslar ve mağazalar vardı. Burnuma bir koku geldi.
"Bu afrodizyak parfümü." Koku bütün mağazalardan geliyordu."Bu kokuyu nereden biliyorsun?" Beatrix şaşkın şekilde bana baktı.
"Boşver." Diye geçiştirdim. Biyle birşeyi sesli düşüğündüğüme inanamıyorum.Bir taverna'nın önüne geldik.
"Müşteriler hoş geldiniz." Kapıda iki iblis vardı.
"İblisler burada bile var mı?" Diye düşündüm.
"Birşeyler içmeye geldik." Dedi Beatrix.İblisler bize baktı.
"Geçiş ücreti iki milyon Edeya birimi ve iki kişi olduğunuzdan dolayı dört milyon Edeya birimi.""Ne?" Beatrix şaşkınla bağırdı.
"Çok fazla." Dedi. İblisler gülümsedi.
"Eğer giriş ücretini ödeyemezseniz giremezsiniz." Dedi.Beatrix sinirlendi. Bir iç çektim. Boyut rünümden kartımı çıkardım.
"Biraz elinizi çabuk tutsanız iyi olur. Beklemekten yoruldum." Dedim. İblisler ve Beatrix şaşkınlıkla baktı.
"S-siyah kart!!" İblisler ve Beatrix şaşkınlıkla bağırdı."Evet, bu bir sorun mu?" Dedim.
"H-hayır, efendim. Bir sorun yok." İblis kartımı alıp içeriye girdi.
"Bir siyah kartın mı? var." Beatrix sessizce sordu."Evet, normalde almayacaktım ama annem ısrarla bana verdi." Beatrix ve diğerlerinin neden şaşırdığını biliyorum. Siyah kart çok değerli birşey ve bu kart'ın içindeki paranın bir sınırı yok.
İçeri giren iblis geldi. Kartımı uzattı.
"Buyrun efendim. İçeri girebilirizsiniz." Beatrix ile beraber içeriye girdik. Succubuslar her zaman ki gibi etrafta geziyordu. Bir masaya oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...