BEATRİX
Rhaegal tek başına Jagarnaunt ile savaşıyordu, onun için endişelenmiştim. Leydi Reyla endişenleniyordu ve oraya gitmemek icin kendini zor duruyordu.
Leydi Reyla'nın elini tuttum, bana döndü."Endişelenmeyin Leydim, Rey sorunsuz bi şekilde bu işi çözücektir." Leydi Reyla'ya böyle söyledim ama belkide en çok ben endişeleniyordum.
Jagarnaunt, Rhaegal'ın kolunu kesmişti ve tek kolla mücadele etmeye çalışıyordu. Jagarnaunt'u çok fazla zorlamıştı ve Jagarnaunt kaçmaya başlamıştı.
"Bunu ilk defa görüyorum, Jagarnaunt'un ilk defa birinden kaçtığını görüyordum." Leydi Reyla şaşkınlıkla söyledi.
İnsanlar şaşkınlıkla bakmaya başladılar, bir terslik oldu. Jagarnaunt'un yanına dikenli bir ayı geldi ve onu yedi. Rhaegal'e doğru dikenler göndermeye başladı, Rhaegal kılıcı ile engelledi ama daha güçlü saldırmaya başladı.
Rhaegal ve Tessarion birlikte saldırdı. Jagarnaunt etrafı dikenler ile kapladı etraf aniden toz bulutları ile kaplandı. Toz bulutları etraftan kalkmaya başladı, altın ejderha Dikenler içinde kalmıştı.
"Rhaegal!!" Leydi Reyla ayağa kalktı ve ağlamaya başlamıştı.
"Leydim sakinleşin." Elinden tuttum ve onu durdurmaya çalıştım, kalbim korkudan çok hızlı atmaya başladı."Hayır, ona yardım etmeliyim."
"Aurora, hemen oraya gitmeliyiz." Yeşil ejderha ortaya çıktı, Leydi Reyla ejderhasına gideceği sırada.
Aniden durdu ve Patriklerin oturduğu yere döndü.
Ellerini sıktı ve gelip yerine oturdu.Ne olduğunu anlayamamıştım ama Leydi Reyla hala endişeliydi. Rhaegal, ejderhasının yanına koştu ve endişeli bir şekilde ona baktı. Jagarnaunt kükredi.
Rhaegal kan alevleri ile ejderhasını dikenlerden kurtardı ve gölgesine yerleştirdi.
Öfkeden çıldırmıştı, Rhaegal'ın etrafını mor alevler sarmaya başlamıştı."O zaman ki gibi..." şaşkınlıkla baktım, Rhaegal adım attı ve altındaki zemin erimeye başladı. Hızlıca saldırıya geçti, mor alevler Jagarnaunt'u yakaladı.
Jagarnaunt yok olmaya başladı, Rhaegal iyice çıldırmıştı. Jagarnaunt yok oldu alevler iyice çıldırmıştı. Rhaegal kahkahalar atmaya başlamıştı.
Alevler devasa bir krater oluşturdu ve Rhaegal ortasında oturuyordu. Rhaegal kraterin ortasında uzandı ve gözlerini kapattı.
"Size demiştim değil mi? Rhaegal sorunsuz çözecek."
Leydi Reyla bana sarıldı.
"Teşekkür ederim," Leydi Reyla'ya sarıldım.Prenses Laena bana öfkeli şekilde bana bakıyordu.
Bakışlarımı hemen başka yöne çevirdim. Rhaegal'ın babası kızıl gözleri ile direkt olarak bana bakıyordu, o bakışları bile tüylerimi diken diken etmeye yetiyordu."Rhaegal'a bu kadar güvendiğini bilmiyordum. Annesi olarak ona güvensemde o hala benim küçük oğlum. Kıtadaki en güçlü kişi olsa bile hala onun için endişelenirdim."
"Rey sizin gibi bir anneye sahip olduğu için çok şanslı."
Leydi Reyla bana gülümsedi ve saçlarımı okşadı.
"Sanırım ejderha kalesinde kaldığı zaman onun için fazla endişelenmeyeceğim."Şaşkınlıkla Leydi Reyla'ya baktım.
"B-ben..." yüzüm kızardı, Leydi Reyla benim bu halimi görünce bana gülümsedi."Bunu konuşmak için henüz erken biliyorum, umarım Rhaegal kazanır." Leydi Reyla böyle söyleyince yüzümde bir gülümseme oluştu.
"Bir gün sonra bitecek." Mezuniyet sınavları iki turdan oluşuyordu ve ilk tur bitmesine bir gün kalmıştı onda. Sonra teke tek mücadeleler başlayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...