YÜCE ÜSTAD MARTİN
Bastonumla yavaşça ilerledim, o kadar yaşlanmıştım ki kaç yaşında olduğumu bile hatırlamıyorumdum ama onun ötesinde bildiğim çok fazla şey vardı. Hesteria krallığının tüm kayıtları ve geçmişini ben biliyordum, her şeyi çok iyi bir şekilde hatırlıyordum.
"Yüce Üstad lütfen hareket etmeyin, sağlığınız çok kötü durumda," dedi Jon.
Jon benden sonra Yüce Üstad olucak kişiydi, bildiğim her şeyi ona öğrettim ve artık yerimi devralması gerekiyordu.
"Yaslanmış olabilirim ama hala kayıt etmemiz gereken bilgiler var, ejderhalar yeniden bir birini yok etti. Bunları kaydetmek benim görevim, bir çok hane yok oldu. Ejderhalar yeniden havalanmaya başladığında sadece sadece onlar değil krallıkta çok kötü etkileniyor."
Yavaşça sandalyeme oturdum, uzun sakallarımı düzelttim. Gözlerim artık eskisi gibi iyi görmüyordu.
"Jon, kayıt defterini getirdin mi?"
"Evet Yüce Üstad."
Jon kayıt defterini masaya bıraktı ve kalemini alıp benim söylememi bekledi.
"Ejderhalar, gerçekten müthiş derecede güçlü ve güzel yaratıklar. Onların yok olmasını düşünmek beni gerçekten üzüyor. İki iç savaş ve üç Hesteria Kralı gördüm, bu iç savaş öncekinden farklıydı. Bu sefer varis vardı ama yinede varis'in hakkını gasp ettiler."
Öksürdüm.
"Yüce Üstad siz iyi misiniz?" Jon endişeli bir şekilde sordu.
"Ben iyiyim, Lord Aenys öleli daha dört gün oldu ama artık göklerde uçan bir ejderha bile kalmadı. Sanırım ejderhaların kanında birbirlerini yok etmek var, aşırı yok edici ve kaotik kanları birbirleri ile iyi geçinememelerini sağlıyor."
Dışarıdan gökyüzüne baktım, yıldızları bulanık görüyordum ama hala güzel ve parlaktılar.
"Jon yaz iç savaşta ölen ejderhaların isimleri."
Jon dikkatlice beni dinlemeye başladı.
"Kara Kral Grayghost ; gücünün zirvesinde olan bir ejderhaydı, Lord Aenys tarafından sürüldü ama iç savaştan önce ortadan kayboldu. Nerede ve hayatta olduğunu kimse bilmiyor."
"Batının Mavi Canavarı Stormbreaker ; güzel mavi renkli bir ejderhaydı, Lord Jocelyn tarafından sürüldü. Güçlüydü ama tek kusuru yanlış ejderha ile karşılaşmış olmasıydı. Savaşçı bir ejderhaydı ama o kadar savaşçı bir ejderha değildi."
"Ejderhalar için savaş deneyimi bu kadar önemli mi?" Jon merakla sordu.
"Düşün Jon. Sen ve biri savaşacaksınız, sen kılıç kullanmasını biliyorsun ama karşındaki kişi bilmiyor. Bu savaşı kim kazanırdı?"
Jon sessiz kaldı, ona gülümsedim.
"Evet bir ejderha içinde savaş deneyimi bu kadar önemlidir işte," dedim.
"Nerede kalmıştım?" Diye sordum.
"Batının Mavi Canavarını yazdık," dedi Jon.
Sandalyeme yaslandım.
"Acımasız Kraliçe Aurora ; güzel yeşil bir ejderhaydı, ismindende anlaşıldığı gibi çok acımasız ve dehşet verici bir ejderhaydı. Savaşın ne demek olduğunu iyi biliyordu. Leydi Reyla tarafından sürüldü ama bilinmeyen sebeplerden ötürü savaşta yer almadı ."
Jon hızlıca yazıp beni bekliyordu.
"Kızıl Engerek Rouge ; bu ejderhanın karşısında kelimeler kifayetsiz kalıyor. Ejderhalar tarihinde görülmemiş derecede savaşçıydı, savaşçı ejderhalar arasında birinci sıradaydı. İsminden de anlaşılacağı gibi kurnaz bir ejderhaydı, kimseden korkmaz cesurca savaşan biriydi. Lord Corlis tarafından sürüldü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...