BAELA
Ejderha kalesi görünmeye başladı, kızıl bariyer tüm kaleyi kaplamıştı. Sadece ejderhaların geçebileceği bu bariyer, son derece tehlikeliydi. Silverwing hızlıca kalenin içine girdi ve avluya iniş yaptı. Rhaegal'ın altın ejderhasıda oradaydı.
"Rhaegal nerede?" Dışarıdaki askerlere sordum.
"Boyalı masanın yanında Leydim," dedi.
Kalenin kapıları açıldı ve hızlıca içeriye girdim.
Rhaegal masanın etrafında dönüp duruyordu, Beatrix ortalıkta yoktu.
"Rey."
Rhaegal sesimi duyunca hemen yanıma geldi.
"Sen iyi misin abla?"
Gülümsedim ve yanağını okşadım.
"Ben iyiyim, hep iyi olacağım."
"Peki nasıl gitti?"
Bir iç çektim ve elimi Rhaegal'ın yanağından çektim.
Rhaegal merakla bana baktı.
"Aslında işler düşündüğümden daha karmaşık, Baelon Wolfrodları kendi tarafına çekmek için benimle, Wolfrodların varisini arasında evlilik olacağını teklif etmiş."
"Ne?!"
"Baelon iyice yoldan çıktı, onu hemen durdurmamız gerekiyor," dedi.
Kardeşimin yanına gittim ve başını okşadım.
"Bizim amacımızda bu zaten,"dedim.
Rhaegal bana sarıldı, kardeşimin başını öptüm. Benim biricik küçük kardeşim, onsuz ne yapardım bilmiyorum. Tıpkı babama benziyordu, onun gibi kokuyordu... Babama daha çok sarılmak isterdim, onunla son anlarımın daha güzel geçmesini isterdim.
"Rey, hiç ayrılmayalım. Sensiz ben ne yaparım, benim küçük kardeşim."
"Bende sensiz ne yaparım abla... Senin sevgi dolu ve enerjik olduğun zamanları yeniden yüzünde görmek için elimden geleni yapacağım."
Kardeşimin saçlarını okşadım, onun için elimden gelenin en iyisini yapıp bu savaşı kazanması için her şeyi yapmaya hazırdım. Acaba babamda mı böyle yapardı? Ya annem, hala hayatta mıydı? Onu çok özlemiştim. Neden bu hale geldik, neden böyle birden parçalandık.
"Amcamdan hala bir ses yok mu?" Dedim.,
"Hayır, hala bir ses yok. Manasını ve sesini gizliyor ona ulaşamıyorum."
Rhaegal'ın başını kaldırdım, göz altları simsiyah olmuştu ve şişmişti.
"Biraz dinlenmen gerekiyor, neden uyumuyorsun?"
"Uyuyamıyorum, gözlerim kapanmaya başladığı anda Babamı görüyorum..."
Kardeşimi tuttum ve odasına doğru götürmeye başladım.
"Ne yapıyorsun abla?"
"Uyuman lazım, böyle sağlıklı düşünemezsin ve hareket edemezsin."
"Ama..."
"Hayır, uyumalısın."
Rhaegal'ı odasına doğru sürükledim, odanın kapısını açtım ve yatağına uzandırdım. Hemen yanına uzandım ve birbirimize sarıldık.
"Ben yanındayım, biraz uyumaya çalış."
"Tamam."
Rhaegal gözlerini kapattı ve saçlarını okşamaya başladım. Benim küçük kardeşim, gereğinden büyük bir yükün altında kalmıştı. Ablası olarak ona yardımcı olmalıydım, sonuna kadar yanında olmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...
