Bölüm 54

311 32 2
                                    

RHAEGAL

Zaman hızla akıp geçiyordu, akademi tatile yarı yıl tatiline giriyordu. Bundan dolayı tüm öğrencilerde bir telaş havası vardı. Benim için sorun değildi çünkü ailemi ikna etmeyi başarmıştım ve bu yarı yıl tatilinde eve gitmiyordum onun yerine akademide kalacaktım.

"Leydi Reyla'yı nasıl ikna etmeyi başardınığını hala anlamış değilim." Tessarion zihin mesajı yolladı.
"Çok basitti, eğer bu yarı yıl gelmezsem diğer yarı yıllar ve akademi izin günlerinde sürekli olarak evde olacaktım. Kabul etmesini beklemiyordum ama kabul etti."

Annem'in nasıl kabul ettiğini bende anlamış değilim ama bu benim için bir fırsattı. Sonuçta kimsenin bana dokunmayacağı ve istediğimi yapacağım bir tatil olucaktı. Odama doğru gidiyordum, öğrenciler koridorlarda koşuşturuyordu.

"Neden bu kadar acele ediyorlar anlamadım ki. Altı üstü bir haftalık bir tatil." Odamın kapısını açtım, Riyoda eşyalarını topluyordu.
"Sende mi...?" Diye iç çektim.

"Evet, eve gitmem gerekiyor. Ablam... beni bekliyor."
Riyoda ablasından ne zaman bahsetse her zaman suratı düşerdi.
"Ablanla bir problemin mi var?" Riyoda eşyalarını bırakıp yatağa oturdu.

"Aslında, yok ama onun bana karşı olan duygularını anlatmak zor. Gerçekte neler hissettiğini bile bilemiyorum." Dedi.

"Hiç sormadın mı?" Riyoda güldü.
"Onunla en fazla karşılaştığım vakit. Akademide olduğumuz vakitler ve hiç yalnız kalmadığı için onunla sohbet edemedik."

"Aynı evde yaşamıyor musunuz?" Riyoda bana baktı.
"Evet, yaşamıyoruz çünkü ikimizinde annesi farklı."
Şaşkınlıkla baktım.
"Müdür Tairel'in iki eşi mi var? Bu herif benim gibi çıktı." Riyoda güldü.

"Normalde ikinci bir eş almayacaktı ama ilk eş ona  bir erkek evlat veremediği için, evlenmek zorunda kaldı.
Luna ablam doğan ilk çocuk ve kardeşleri genellikle doğumda veya ölü doğdular. Doktor eğer bir doğum daha yaparsa hayati tehlikesi olacağını söyledi."

"Bundan dolayı babam ikinci defa evlendi ve ben doğdum. Bir varis'e ihtiyaç vardı, Luna ablam varis olamazdı." Bunu söylerken sesinde bir hüzün vardı.

"Hayatlarımız pekte farklı değil demek. Benimde abim onun varisliği için bir tehdit olarak görüyor ama benim en başından beri patrik olmakta gözüm yoktu. Ben gezmeyi ve özgür olmayı seviyorum. İkinci çocuk olduğum için şanslıyım."

"İkinci çocuk mu? Senin bir tanede ablan yok mu?" Riyoda sordu.
"Evet var ama ikiz oldukları için onları birinci çocuk, kendimi ise ikinci çocuk olarak görüyorum." Riyoda güldü.

"En azından sen istediğin hayatı yaşayacaksın." Riyoda'nın en başından beri büyük bir sorumluluk ile doğduğunu anlayabiliyordum. Patrik olmak onun kaçınılmaz sonu bu yüzden neden insanlara karşı böyle olduğunu anlayabiliyordum.

"O yüzden, zamanın varken hayatını istediğin gibi yaşayabilirsin. Kimin ne dediğine bakma, ilerde büyük bir sorumluğunun olucak ve rahatça hareket edemeyeceksin." Riyoda bana baktı.

"Ne yapmalıyım?" Şaşkınlıkla sordu.
"Bilmem, benim gibi takılabilirsin. Laena ile evleneceğim ondan dolayı, kendim gibi takılmak için biraz da olsa zamanım var." Riyoda kıkırdadı.

"Elf prensesi seni yakalarsa sonu iyi bitmiyor." Gülümsedim.
"O yüzden o etrafta değilken istediğim gibi hareket edebiliyorum." Riyoda pencereden dışarıya baktı.

"Sanırım, evlerimize dönmemize az kaldı." Dedi.
"Evet, evet evlerinize gidin. Ben burda tek başıma eğleneceğim." Aklıma burda yapacağım planlar geldi böylece birazda olsa rahat takılacağım.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin