RHAEGAL
Miranda ile yalnız kalmıştık, benimle ne konuşacağını merak ediyordum ama bana Beatrix ile geçirdiğim geceyi gördüğünü söyleyeceğini bilmiyordum.
"...Ah o geceden bahsediyorsun..."
Ne diyeceğimi bilemedim, Miranda'nın beni sevdiğini biliyordum ama bunu gerçekten izlediğine inanamıyorum. Boğazımı temizledim.
"Şey ben ne diyeceğimi bilemiyorum yani... şey."
"Bir şey demeni beklemiyorum bana bir açıklama yapmanı da sonuçta bu senin hayatın, istediğin kişiyle birlikte olabilirsin."
"Sadece şunu söylemek istiyorum, ben seni gerçekten çok seviyorum."
Miranda konuşmaya devam etti ve sadece onu dinledim. Ona diyeceğimi de bilmiyordum, susup sadece dinlemeye devam ettim. Miranda bana yaslandı ve elimi tuttu.
"Beni neden bu kadar çok seviyorsun Miranda?"
"Bilmiyorum, ben sanki sana bağlıymışım gibi hissediyorum. Aklımdan hiç çıkmıyorsun, her zaman seni düşünüyorum, özlüyorum. Seninle yeniden görüşmek istiyorum."
Miranda bir iç çekti.
"Belki hiç olmayacak bir ilişki ama... seni hep bekleyeceğim Rey."
"Miranda benim nasıl bir durumda olduğumu biliyorsun, o yüzden sana ne diyeceğimi bilmiyorum."
Miranda gülümsedi.
"Biliyorum, o yüzden ne zaman kaçmak istersen. Beatrix ile beraber, buraya gelebilirsin."
"Aman tanrım!!" Tessarion şaşkınlıkla söyledi.
"Miranda resmen sana Beatrix'i alıp buraya kaçmanı söyledi."
Altın ejderham şaşkınlıklar içindeydi aynı şekilde bende öyleydim. Miranda'ya ne diyeceğimi bilemedim, ikimizde sessiz kaldık.
"Burası çok güzel," Erza'nın sesi arkadan geldi.
Miranda elimi bıraktı ve benden biraz uzaklaştı. Erza ve Ophir dönmüştü.
"Amca neden daha önce beni buraya getirmedin?"
"Getirmem için bir sebep var mıydı?"
Cevabım karşısında Erza somurttu.
"Buraya istediğin zaman gelebilirsin, amcanı ikna etmen yeterli," dedi Miranda.
"Yavaştan yemek masasına geçelim, hava iyice karardı," dedi Ophir.
Hepimiz birlikte yemek masasına geçtik, yemekler geldi. Genelde çoğunluğu etlerden oluşuyordu, Miranda bana bakıp gülümsedi.
"Bu kadar eti kim yiyecek be?" Erza şaşırdı.
"Amcanın en sevdiği yemek bunlar, her öğün bunlardan yiyebilir."
Miranda beni çok sıkı takip ettiğini biliyordum ama şuan nedense korkmaya başladım. Gözleri nasıl her şeyi görebiliyordu, Barachel'in yeteneğimi miydi?
Yemeğimi yerken aklıma takılan sorulardan biriydi."Amca ne düşünüyorsun?"
"Bir şey düşünmüyorum sadece, hala şaşkınım o kadar."
Erza bana merakla baktı.
"Ne konuda?" Dedi.
"Buraya ilk geldiğim gün aklıma geldi de."
Yüzümde bir gülümseme oluştu, buraya ilk geldiğimde zindandaydım. Ardından yerden sürüklenip Barachel'in yanına götürülmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...