Bölüm 48

382 34 2
                                    

RHAEGAL

Güneş ışıkları yüzüme çarptı ve beni zorla uykumdan uyandırdı. Uyandığımda etrafıma baktım ama Riyoda çoktan uyanmıştı ve yatağını toplayıp, derse girmişti.
"Derslerden muaf olmak çok güzel bir duygu." Kendimi yeniden yatağa attım.

Kapı çalındı, ayağı kalktım ve kapıyı açtım.  Bu gelen Beatrix'di.
"Günaydın." Bana gülümsedi.
"Günaydın." Diye karşılık verdim.

"Birşey mi oldu?" Beatrix normalde buraya gelmezdi bir sebep olmadıkça.
"Evet, bugün disiplin kurulu olarak öğrencilerle zindana gideceğiz, o yüzden sende hemen hazırlanmalısın."

Beatrix gözleriyle odama bakmaya çalışıyordu.
"İçeri gelmek ister misin?" Diye sordum.
"Hayır, ben seni burda beklerim." Dedi.

Beatrix'i görmezden gelip onu kolundan tutup, içeriye çektim. Beatrix'in yüzü kızardı.
"Neden, bunu yaptın..." Beatrix utanmış bir şekilde baktı.
"Eğer dışarıda bekleseydin seni sapık sanabilirlerdi."
Beatrix şaşırmış şekilde baktı.

"Ne?" Gülümsedim.
"Merak etme hemen üstümü değiştirip geliyorum.
Sen burda bekle." Dedim. Kıyafetlerimi alıp banyoya gittim. Kapıyı kapattım o sırada Beatrix yatağıma oturdu. Kapıyı hafif araladım.
"Aklından sapikca şeyler geçmesin." Diye alay ettim. Beatrix bana yastık fırlattı.

Üstümü hemen değiştirip çıktım.
"Hadi gidelim." İlk defa disiplin kurulu pelerinini giydim.
"Sana yakışmış." Dedi Beatrix.

Odadan çıktık ve akamedinin avlusuna gittik. Öğrenciler bizi bekliyordu. Laena'da oradaydı.
Laena'ya göz kırptım oda Bana bakıp el salladı.

"Merhaba, ben Profesör Brid." Dedi. Profesör'ün sarı saçları dikkat çekiyordu.
"Bugün bize ikiniz eşlik edeceksiniz demek." Ben ve Beatrix'e baktı.

"Evet, ikimiz tekiz." Dedim. Profesör şaşırdı.
"İkiniz yeterli olucak mısınız?" Dedi. Kaşımı kaldırdım.
"Merak etmeyin, göründüğünden daha güçlüyüz." Profesör, bize güvenmediği belliydi ama yapıcak birşeyi yoktu.

Işınlanma kapısına gittik.
"Bu iş ne kadar sürer." Beatrix'e sordum.
"Değişebilir, bazen iki bazen üç gün. Sonuçta zindan ve orman keşifi." Dedi. Sanırım bu iş düşündüğümden uzun sürecekti.

Işınlanma kapısından geçtik ve ormana geldik.
"Tessarion bize havadan gözcülük yap." Altın ejderham, Laena'nın gölgesinden çıktı. Öğrenciler ve profesör şaşkınlıkla baktı.

Tessarion havalandı ve önümüzden uçmaya başladı.
"Sanırım, bu sizi rahatlatabilir profesör." Diye alay ettim.
"Evet, güçlü ve havadan bir gözcü sanırım rahatça keşif yapabiliriz." Dedi.

Ormanın içine girmeye devam ettik.
"Rhaegal, sağ tarafta bir goblin grubu var." Tessarion zihin mesajı yolladı.
"Onları halledebilir misin?" Diye sordum.
"Benim için çocuk oyuncağı." Patikanın sağ tarafından alevler yükselmeye başladı.

Öğrenciler korktu.
"Merak etmeyin, ejderham bir goblin grubunu ile savaşıyor." Diyerek sakinleştirmeye çalıştım.
"Tek başına halledebilir mi?" Profesör şaşkınlıkla sordu.

"Ejderhamı hafife almayın düşündüğünüzden daha güçlüdür." Dedim açıkçası konuşmak gerekirse bu profesörden hoşlanmamıştım. Zayıftı ama profesördü.

"Bakın bunlar zehirli mantarlardır bunları genellikle zehir yapımında kullanırlar ama bazı simyacılar bunu ilaç yapımında bile kullanabilir." Profesör Brid ağacın dibindeki beyaz benekli yeşil renkli mantarı işaret etti.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin