Bölüm 134

301 32 38
                                    

RHAEGAL

"Tatlım, hadi uyan."

Annem beni uyandırmaya çalışıyordu ama uyanmamak için kendimi zorluyordum, bu kadar rahat uyku çekmeyeli uzun zaman olmuştu.

"Sana uyan dedim," annem kafama sertçe vurdu.

Vuruşun etkisiyle yataktan fırladım, annem bana öfkeli bir şekilde bakıyordu.

"Tamam, uyandım. Bu kadar sert olmana gerek yoktu."

"Herkes seni bekliyor ve sen hala burada uyuyorsun."

"Tamam, tamam. Artık uyandım, gidebiliriz."

Yerden kalktım ve odama doğru gittim, hala uykuluydum. Yürümek bile işkence gibi geliyordu, manadan bir baston oluşturup kendime destek yaptım.

"Tanrım, yaşlı bir hergele gibisin," dedi Tessarion.

"Öyleyim, yaşlıyım. Eğer geçmişi hesaba katarsak şuan elli yaşındayım, babam bile benden küçük."

Babam şuan kırk dört yaşında ve gücünün zirvesinde, dahada güçlenicek. Mutoh ailemin hepsini özel olarak eğitmeye başlayacak. Akademide olduğum sürece ailem kendini eğitime adıyacak.

"Önümüzde büyük bir savaş dönücek, her türlü desteğe ihtiyacımız var."

En kısa zamanda Hesteria krallığını almalıydık, şimdiye kadar Niermanların ölüm haberi tüm krallıkta yayılmıştır. Odamın kapısını açtım, manadan oluşan baston yok oldu. Esnedim ve üstümü değiştirdim.

"Planın işe yarayacak mı gerçekten? Ejderhalar tahtı alabilir mi?"

"Elbette, Hesteria'da ejderhalara karşı çıkabilecek bir aile var mı? Politik yönden Niermanlar, iyi iş çıkardı ama kral oğlunu iyi eğitemedi. Ayrıca onlar yaşasaydı bile kimse bize itaat etmezdi, onların gözünde gaspçı olarak görünürdük. Yapmamız gereken onlara karşı güvence vermek, bizim yapmadığımız ortaya çıkıp babam tahta geçmeli."

"Sana ne oldu böyle? Bir aileyi gözünün önünde yok ettin. Hiçbir şey olmamış gibi devam ettin, benim tanıdığım Rhaegal'e ne oldu böyle."

"Öldü, ailem ile birlikte öldü. Ama yine elime bir şans geçti ailemi yaşatmak için, bu şansı değerlendirip iyi kullanacağım. Bunun için ne gerekiyorsa yaparım, gerekirse tüm kıtadaki herkesi yok ederim."

Bir daha ailemin ölümüne tanık olmak istemiyorum, o gördüklerim benim için karanlığın en dibiydi. Eğer yeniden öyle olursa... Bu sefer akli dengemi koruyabilir miyim bilmiyorum...

Salona doğru gittim, herkes kahvaltı masasında oturmuş bekliyordu.

"Sonunda gelebildin, seni beklerken açlıktan öldük."

Corlis amcam bana gülümsedi.

"Üzgünüm ben, çoktandır düzgün uyumamıştım. Mışıl mışıl uyumuşum o yüzden."

Corlis amcam gülümsedi.

"Hadi gel, birlikte kahvaltı edelim. Ardından haberlerini beklememiz gerekiyor," dedi.

Çoktandır doğru düzgün bir şey yememiştim, kuleye tırmandığımdan beri ağzımdan bir lokma yemek bile geçmemişti. Mana ile vücudumu beslemekten, sıkılmıştım. Önümdeki yemekleri ağzımda attığımda,  yüzümde bir mutluluk oluştu.  Bu yemekleri gerçekten çok özlemiştim, bir daha hiç yiyemeyeceğimi düşünüyordum.

"Bu kadar beğeneceğini bilmiyordum," annem mutlulukta söyledi.

"Uzun zamandır ev yemeği yemediğim için olabilir."

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin