RHAEGAL
Kaos Mührünü ateşledim, vücudum mana ile dolup taşmaya başladı. Eskisinden daha çok çekiyordu, son girdiğim savaştan sonra mana çekme hızı artırmıştı.
"Hala yerinde durucak mısın?"
Pelerinli herif tepki vermedi onun yerine boş boş bakıp hançerlerini salladı.
"Sen nasıl istersen," hızlıca saldırıya geçtim aniden pelerinli herif'in önünde belirdiğimde hiç tepki vermedi onun yerine saldırıya geçti. Birbirimizle bir süre boyunca saldırılarımızı engelledik, hançerleri düşündüğümden daha güçlü şekilde savuruyordu.
Daha önce hiç bu kadar ustaca hançer savuran birini görmemiştim, rüzgarı kullanıp mızrak oluşturdum ve üzerine doğru hızlıca gönderdim.
"Hala susucak mısın?"
Pelerinini kaldırdı ve üzerime doğru hançerler yolladı, hançerlerin hepsini atlattım ve rüzgarı kullanıp havalandım. Elini kaldırdı ve hançerler yeniden üzerime doğru gelmeye başladı.
"Demek mana aşılamış," diye düşündüm.
Rüzgarı kullanıp uçtum ve hançerlerin birbirilerine çarpmasını sağladım, hançerler hala saldırmaya devam ediyordu. Pelerinli herife doğru gittim, hemen arkasında belirdim ve hançerler ona doğru gelince aniden durdu, arkasından saldırmaya çalıştım ama hançeri ile beni durdurdu.
"Düşündüğümden daha iyisin," diye mırıldandım.
Kaos Mührü kaybettiğim tüm manayı yeniden yıldızlarımda topladı, pelerinli rakibim bana şaşkınlıkla bakıyordu. Oda merak ediyordu bu kadar çabuk manamı nasıl yenilediğimi.
Kara kılıcıma saf mana aşıladım ve saldırıya geçtim, buradaki kimse saf manayı göremediği için sorun değildi, pelerinli herif sanki fark etmiş gibi geriye doğru kaçtı. Ama rüzgarı kullanıp kara kılıcımın boyunu uzattım, pelerinini azda olsa kesmeyi başarmıştım.
"Biraz eğlendir beni," dedim.
Bu pelerinli kaçık hala bir ses çıkarmadan saldırıyordu, acaba konuşamıyor muydu? Bunları düşünme zamanı değildi. Şimdilik ilk işim bu maçı burada bitirip, sonraki tura geçmekti.
Hançerleri birleştirip uzun bir kılıç yaptı ve bana gönderdi, kılıcımla engelledim ama kılıç aniden yeniden hançerlere bölünüp bana saldırıya geçti.
Rüzgar aniden patlattım, etraf toz dumanları içinde kaldı. Bir kaç hançer vücuduma saplandı, diğerleri etrafa dağılmıştı.
"Lanet olsun..."
En sonunda dayanamadım ve yere yapıştım, Kaos Mührü beni iyileştirmeye başlamıştı ama o pelerinli kaçığın buna izin vermeyeceğini biliyordum.
Yaralarımı aldırmayıp ayağı kalktım, Kaos Mührü neredeyse beni iyileştirmişti."Tam gücümle geleceğim."
Tüm gücümü serbest bıraktım, Kaos Mührü yeniden ne zaman yetişime gireceğini bilmiyordum o yüzden bu işi hızlıca bitirmem gerekiyordu.
Etraftaki rüzgarların hepsini kontrol ettim ve sahayı tozlar içinde bıraktım, insanların görüş alanını kapattım. Böylece istediğim gibi saldirabilirdim.
"Neler oluyor? Bir şey göremiyorum," seyircilerin sesi geliyordu.
Hemen pelerinli kaçığın yanına yaklaştım ve rüzgar küresi oluşturup içine hapsetmeye çalıştım. Anında tepki verip geri kaçmayı başardı ama saf manadan bir ip yapıp kendime doğru çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasía(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...