Bölüm 66 [ Avcılar Avcısı.]

306 37 11
                                    

RHAEGAL

Burada böyle bir şey bulacağımı hiç düşünmemiştim, ormanın derinliklerde canavarların en tepesinde yer alan Jagarnaunt.
"Bakalım kim daha büyük bir avcı." Jagarnaunt kükredi ve hızlıca saldırdı, o kadar hızlıydı ki tepki vermeye fırsatım olmadı.

Pençesi ile sertçe bana vurdu ağzımdan kanlar döküldü, rüzgarı kullanıp kendimi düzeltsemde bu camavar gereğinden fazla güçlüydü.

"Yardım lazım mı?" Tessarion zihin mesajı yolladı.
"Hayır, sadece ayak bağı olursun. Onu kendim parçalarına ayıracağım."

Jagarnaunt her bir pençesi çevredeki tüm ağaçları kesmeye yetecek kadar güçlüydü. Rüzgar adımlarını kullanıp hızlıca ona doğru hamle yaptım, Jagarnaunt'un altına geçtim.

"Ejderha alazı." Kan alevinden oluşan ejderhalar Jagarnaunt'un karnına doğru gitti ama bir anda etraf patladı, patlamanın etkisi ile geriye doğru uçtum.

"Az önce neler oldu öyle." Dumanlar etraftan kalktı ve Jagarnaunt'un vücudunu koruyan bir bariyer vardı.
"İlk defa böyle bir şey duydum, bu gerçek mi?" Şaşkınlıkla Jagarnaunt'a baktım.

"Sanırım büyü tipi saldırılar üzerinde işe yaramıyor." Altın ejderham zihnimden konuştu.
"Bu imkansız, Jagarnauntlarda böyle bir yetenek olmaması gerekiyor."

Jagarnaunt üzerime doğru hızlıca geldi, rüzgar adımlarını kullanıp kaçmaya çalıştım ama anında beni yakaladı ve dev ağzıyla parçalamaya çalıştı.
Rüzgar adımlarını kullanıp saldırısından kaçmayı başardım ama ne yazık ki sol kolumu kaptırdım.

"Rhaegal sen iyi misin!?" Tessarion endişeli bir şekilde sordu. Ağzımdaki kanı tükürdüm ve gülümsedim.
"Kolum kopmayalı baya uzun süre oldu değil mi?" En son Corlis amcam ile yaptığım eğitimlerde kesilmişti o günden sonra bir daha hiç olmadı.

"Artık tüm gücümle geliyorum." Kaos Mührünü aktif ettim, yılan tüm kolumu sardı. Kara kılıcımı tuttum ve rüzgar adımlarını kullanıp direkt olarak saldırdım.
Jagarnaunt pençesi ile beni durdurdu.

Ağzımda rüzgar topladım ve küçük bir gülle oluşturup Jagarnaunt'a doğru fırlattım. Yüzünde bir patlama etkisi oluştu ve bu fırsatı kullanarak geriye doğru kaçtım. Jagarnaunt peşimden geldi.

"Seni ısrarcı piç." Ağacın üzerine tırmanıp rüzgar adımlarını kullandım, Jagarnaunt bir kükreme ile ağaçları yok etmeye başladı.
"Bu canavar kesinlikle bir hile."

Lanet canavar pençesiyle yeniden saldırdı, kara kılıcım ile engellesem bile mana bu canavara karşı bir işe yaramadığından işim düşündüğümden daha zorlaşmıştı. Rüzgarı kullanıp yükseğe doğru uçtum, Jagarnaunt tek sıçrayışında benim yanımda belirdi.

Tessarion gölgemden çıkıp, Jagarnaunt'un yüzüne doğru alevler üfledi.
"Yardımın için teşekkürler ama önümden çekilsen iyi olur." Kara kılıcımın etrafına saf manayı topladım ve yeniden saldırdım. Boynuna doğru yaptığım saldırıda kalkan açıldı ve beni geriye doğru itti.

"Tessarion onu biraz oyala bir şey düşüneceğim." Altın ejderham alev üfleyerek onu yerde tutmaya çalışıyordu.
"Yapabilirsin, tıpkı o zaman ki gibi..." gözlerimi kapattım ve etrafımdaki mor enerjiye odaklanmaya çalıştım. Gözlerimi açtığımda mor parçacıklar etrafımda toplamaya başlamıştı.

Kara kılıcıma aşılamaya çalıştım ama mor enerji kara kılıcıma girmeyi reddetti.
"Lanet olsun." Kılıcımı kınına geri soktum, sağ yumruğumda mor enerjiyi topladım.

Rüzgar adımlarını kullandım, sanki uzay aniden yarıldı ve ben Jagarnaunt'un yanına ışınlandım. Yumruğumu tamda kafa tasına doğru vurdum.
"Bunun tadı nasıldı." Diye alay ettim, darbenin etkisi ile Jagarnaunt yere yapıştı ve dev bir krater oluştu.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin