Bölüm 46

356 31 0
                                    

RHAEGAL

Hastaneden dışarı çıkmak hala benim için sıkıntı yaratıyordu. Ejderhaların kutsanmış bedeni olsa bile hala hareket etmek zordu. Bütün günüm Laena ve Riyoda'nın ziyaretleri ile geçiyordu. Geri kalanı ise Beatrix ile başbaşaydık.

"Bütün gün burda oturmaktan sıkıldım." Diye iç çektim.
"Hala iyileşme aşamasındayız. Şeytani enerjiye maruz kaldığımızdan dolayı iyileşmemiz uzun sürmesi normal." Beatrix haklıydı. Sonuçta o sıradan bir insandı ama benim gibi ejderha kanı taşıyan birisi için normal değil.

"Mutoh, bunun sebebinin Kaos Mührü olduğunu söylemedi mi?" Tessarion zihin mesajı yolladı.
"Evet, biliyorum." Mutoh geçen gece geldi ve iyileşmemin bu kadar uzun sürmesinin sebebinin Kaos Mührü olduğunu söyledi.

Sağ elime baktım.
"Hala bunun ne olduğunu söylemedi. Böyle bir şey İzaya'da ne arıyordu. Mutohla, İzaya'nın ilişkisi ne yönde." Tüm bu karmaşık sorular beni bitiriyordu.
Yataktan çıktım. Yanımdaki bastonumu aldım.
Laena rahatça hareket etmem için bana getirmişti.

"Sör Rhaegal, nereye gidiyorsunuz?" Beatrix sordu.
"Biraz dışarıya çıkmak istiyorum. Ayrıca lütfen bana Rey diyebilir misin?" Beatrix'le beraber hastanede olduğumuz sürece bana Rey demesi için ikna etmeye çalıştım ama hala utanıyordu.

"T-tamam..." Beatrix yine yüzünü diğer tarafa çevirmişti.
"Beraber gidelim mi? Bütün gün orda oturmaktan sıkılmadın mı?" Beatrix başını salladı ve yataktan çıktı.
Onun durumu bana göre daha iyiydi. Tek başına yürüyebiliyordu sadece yıldızları gereğinden fazla Şeytani enerjiye maruz kalmıştı.

"Nereye gidiyoruz." Beatrix sordu.
"Bu oda dışında her yere gidebiliriz, hep aynı yeri görmekten sıkıldım." Odadan çıktık ve koridorda yürüdük. Öğrenciler bize bakıyordu sonuçta gece zindana girecek kadar aptal olduğumuzu düşünüyorlardı.

"Lanet olası Tairel, onun yüzünden akademideklerin benim aptal olduğumu düşünüyorlar." Diye düşündüm.
"Öyle değil misin?" Tessarion bir zihin mesajı yolladı.
"Bu komik değil." Diye çekiştirdim.

Bize bakıp gülen öğrenciler vardı. Öldürme niyetimi saldım.
"Komik birşey mi? var. Bizimlede paylaşmak ister misiniz? Merak ettimde." Öğrenciler benden korkmaya başladılar ve hemen uzaklaştılar.
"Aptal asiller." Diye tükürdüm.

Beatrix güldü. Beatrix'e baktım.
"Bir şey mi? Oldu." Beatrix gülmeye devam etti.
"Hayır, sadece onlara aptal asiller dedin ama kendinin asil olduğunu unutuyorsun." Dedi.

"Evet, ama biri yaralıyken ona gülen insanlardan nefret ederim. Tüm asiller sadece kendini ve ailesinin geleceğini düşünür o kadar." Beatrix şaşkınlıkla baktı.

"Asillerden nefret ediyormuş gibi konuşuyorsun."
"Evet, aslında akademiye gelme amaçlarımdan biriyde ailemden uzaklaşmaktı."hastaneden çıktık ve bahçede yürümeye başladık.

"Onlar senin ailen değil mi? Neden uzaklaşmak istiyorsun." Beatrix merakla sordu.
"Evet, ama hayatım düşündüğünüz gibi muhteşem değil. Asil olmak bile büyük bir sorun." Dedim.

"Sana ne yaptılar." Merakla bana baktı.
"Öyle kötü şeyler falan yapmadılar aslında, sadece onlarla birlikte düzgün bir aile bile olamıyoruz.
Genelde küçük olmanın getirdiği zorluklar. Abim onun için bir tehdit olduğumu düşünüyor, yaşadığım sürece bir varis'im. Babam hala bir varis belirlemedi."

"Annen'in seni ejderhaya yem edeceğinle tehdit ettiğini söylemiştin." Kıkırdadım.
"Aslında onlar benim hatamdı. Annem'in öyle davranması normal." Beatrix güldü.
"Yinede bir ailen olması güzel birşey." Dedi.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin