RHAEGAL
"Pekala tam olarak neredeler?" Uravis'le bileklikten mesaj gönderdim.
"Doğudalar, dağların orada."
"Tamam, o tarafa doğru gidiyorum."
Hızlıca doğuya doğru gittik, onlarla savaşmadan almanın bir yolunu bulmamız gerekiyordu.
"Nasıl almayı planlıyorsun?" Tessarion sordu.
Bir iç çektim, "bilmiyorum ama bir yolunu bulmamız gerekiyor. Onları öldürüp almak istemiyorum."
"Uravis'e onları öldürebilirsin demiştin."
"Biliyorum ama bunu yapmak zorunda kalmak istemiyorum, sadece savaştan caymamaları için bunu söylemiştim."
Tessarion gökyüzünde süzülmeyi bırakıp bulutların üzerine çıktı.
"Az önce cani bir katil gibi Laena'yı öldürdün," dedi Tessarion.
"O Laena, Luna veya Beatrix değil."
Dağlara yetiştiğimde, Rosaline ile karşılaştım.
"Luna nerde?" Dedim.
Rosaline bana baktı, her zaman ki tepkisiz bakıyordu.
"Ne yapacaksın? Yoksa onuda Riyoda gibi öldürecek misin?"
Gülümsedim, "Luna benim nişanlım neden onu öldürmek isteyeyim ki?"
Rosaline sessiz kaldı, "..."
"Aşağıda, Beatrix ve Jasmine dağın diğer tarafında."
"Tamam, Teşekkürler. İstersen Tessarion ile birlikte biraz gezebilirsin."
"Hayatta olmaz," dedi Tessarion.
"Sadece şaka yapıyordum," Tessarion aşağıya doğru gitmeye başladı. Luna aşağıda beni bekliyordu, Rosaline ona çoktan haber vermişti.
Luna'yı yakaladım ve kucağıma oturdu.
"Rey yine mi?!" Luna kızardı ve bana baktı.
"Buna alışman gerekecek seni ansızın böyle alıp götürebilirim. Ailenin haberi olmadan. Sen, ben ve bineklerimiz."
Luna bana baktı, ardından gülümsedi. Yüzüne yaklaştım, Luna gözlerini kapattı.
"Yakından daha güzel olduğunu hiç söyledim mi?"
"Evet söylemiştin," dedi.
Luna'nın saçlarını okşadım ve dudağından öptüm.
Kollarıyla beni sıkıca tuttu, kendimi geriye doğru çektim."Bu kadar agresif olma," dedim.
"B-Ben özür dilerim..." Luna başını eğdi.
Gülümsedim, parmağımla çenesini yavaşça kaldırıp bana doğru bakmasını sağladım.
"Luna bu halinle çok tatlısın, seni daha çok öpmek istiyorum."
"İ-İstediğin kadar öpebilirsin," Luna sessizce söyledi.
"Öyle mi? Peki seninle istediğimi yapabilir miyim?"
Luna parmaklarını birbirlerine vurdu, kendi elleriyle oynamaya başladı.
"Ne yapacağına bağlı," dedi.
Elimi yavaşça Luna'nın vücudunda gezdirdim, Luna irkildi ama sesini çıkarmadı.
"Luna..." kulağına nazikçe fısıldadım.
"E-Evet..."
"Bayraklar için teşekkürler," Luna'nın bileğindeki bayrakları kendiminkine aktardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...