Bölüm 88

298 29 6
                                    

RHAEGAL

Canavar ormanlarına geldiğimizden beri zaman hızla akıp geçiyordu, Erza artık tamamen canavar öldürmeye alışmıştı. Eskisi gibi manayı düzensiz kullanmıyordu, artık manayı kılıcına düzgünce yerleştiriyordu.

"Çok yoruldum, amca."

"Daha antrenman bile yapmadık, sadece yürüyoruz."

Erza bir iç çekti.

"Çok acıktım."

Erza midesini gösterdi, kendini acındırmaya çalışıyordu.

"Tamam önce gidip bir şeyler yiyelim."

Erza mutlu oldu ve önden hızlıca koşmaya başladı.
Onu takip ettim birlikte maceracılar loncasının kafeteryasına geldik.

"Ben önden gidip oturuyorum sen sipariş ver."

"Tamam, amca."

Kafeteryanın dışarıya bakan tarafına geçip oturdum.
Dışarıdaki insanları izlemeye başladım.

"Acaba Beatrix ne yapıyordur," diye düşündüm.

Ona bir veda bile edemeden ayrılmıştım, şimdi ise aklımda sadece o vardı. Amcamın ona iyi bakacağını biliyordum ama yinede aklımdan çıkmıyordu. Sürekli olarak her gece onu düşünüp uyuyordum.

"Rhaegal, bana mı öyle geliyor yoksa biri bizi mi izliyor?"

Altın ejderham zihin mesajı yolladı, hiç bozuntuya vermeden koltuğa yaslandım.

"Ne tarafta?"

"Hemen çaprazımızda, tanıdık bir mana izi ama kim olduğunu tam çıkaramadım."

Kara kılıcımı çıkardım hemen masanın yanına kattım, Erza'nın yanına gidiyormuş gibi yaptım. Bir kaç adım attıktan sonra

"Ah kılıcımı unuttum," dedim.

Fark ettirmeden etrafa baktım, çoğu kişiyi tanımıyordum ama arkada tanıdık bir silüet gördüm.
Şaşkınlıkla ona baktım, siyah gür saçları ve siyah gözleri ile bana bakıp gülümsüyordu.

"Ophir?"

Ophir ayağı kalkıp yanıma doğru geldi.

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu genç ejderha."

Ben hala neler olduğunu anlayamamıştım, tek yaptığım Ophir'e bakmaktı.

"Amca yemekleri getirdim."

Erza yanımıza geldi, sonra Ophir'e baktı.

"Amca bu kim?"

Erza şaşkınlıkla sordu.

"İlk önce oturalım ondan sonra kim olduğumu söylerim," dedi Ophir.

Bir iç çektim ve masaya oturduk. Erza yemeğini yemeye başladı.

"Burda ne işin var Ophir? Miranda mı yolladı?"

"Miranda mı?" Erza yemek yerken söyledi.

"Ağzında yemek varken konuşma."

Erza somurttu ve yemeğini yedi.

"Aslında evet, sizin neden burada olduğunuzu merak etmiş ve neden sürgün edildiğinizi."

Miranda'nın beni takip ettirdiğini biliyordum ama neden bu kadar çok şey biliyordu ve nasıl oluyorda kimse fark edemiyordu.

"Sürgün edilmem karışık meselelerden dolayı ve başka amaçlar için buraya geldim."

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin