Bölüm 38

356 29 0
                                    

MİRANDA

Dün gece Rhaegal ile birlikte uçmuştuk. Sabah hiç olmadığım kadar mutlu uyanmıştım. Yastığıma sarıldım.
"Eskisinden daha yakışıklı olmuş." Diye düşündüm.
Kendi kendime gülüp duruyordum.
"Onu gerçekten çok seviyorum." Bunu söylerken yüzüm kızardı.

"Ben ona söyleyeceğim." Yüzüm kızarmaya başladı.
"H-hayır!! Bunu yapamam." sonradan aklıma onun nişanlı olduğu geldi. Bir iç çektim.
"O başka biriyle evlenecek ve başka biriyle mutlu olucak." Diye düşündüm.
Yatağımdan hemen kalktım. Aynanın önünde oturdum.  Hemen saçlarımı taradım.

"Kesinlikle bugün çok güzel olmalıyım." Diye düşündüm.  O güzel kırmızı gözlerini hayal ettim.
Hayatımın sonuna kadar bana güzel gözlerle baksaydı.

Hayali bile harikaydı.
"Umarım bir gün birlikte olabiliriz." Kapı çaldı.
"Gir." Bu gelen Eliyaydı. Benimle ilgilenmek Ophir onu görevlendirmişti.
"Kraliçem." Eliya önümde eğildi.
Eliya gerçekten güzel bir Gargoyle'dı. Siyah saçları çok parlak ve canlıydı.

"Hazırlanmak için beni bekleyebilirdiniz." Dedi.
"Evet, biliyorum ama hemen hazırlanmak istedim."
Eliya kıkırdadı.
"Acaba Genç Ejderhanın bunda bir etkisi var mı?"
Yüzüm kızardı.

"H-hayır, sadece bugün erken uyandım o kadar."
Eliya gülmeye devam etti.
"Siz öyle diyorsanız. Majesteleri." Dedi.
"O zaman bugün sizi her zaman olduğundan daha güzel yapmalıyım."

"Bunu yapabilir misin?" Heyecanla sordum.
"Bana güvenebilirsiniz. Majestleri için elimden gelenin
en iyisini yapacağıma söz veriyorum." Eliya bana güzel bir kıyafet bir siyah kıyafet getirmişti. Hemen üzerime denedim.

"Majesteleri harika görünüyor." Kıyafetime baktım.
Gerçekten çok güzeldi.
"Bende, beğendim." Aynadan kendime baktım.
"Rhaegal beni böyle beğenir mi acaba?" Diye düşündüm.

"Hazırsanız artık gidebiliriz." Dedi Eliya.
"Tamam, hadi gidelim." Odadan çıktık ve içeriye doğru geçtik. Ophir ve Rhaegal orta oturmuştu.
Ophir beni görüp ayağı kalktı ve eğildi. Rhaegal'de aynı şekilde yaptı.

"Her zaman ki gibi çok güzelsiniz Kraliçem." Dedi Ophir. Rhaegal bana bakıp gülümsedi.
"Bir Kraliçe bu kadar güzel olmak zorunda mı?"
İçimde bir mutluluk oluştu.
"Teşekkür ederim." Dedim.

Beraber kahvaltımızı yaptık ve oturduk.
"Ne zaman gidiyorsunuz Genç Ejderha." Ophir merakla sordu. Benim soramayacağımı anlamıştı benim yerime sorduğunu anlamıştım.
"Aslında bugün gitmeyi düşünüyorum. Ailem gerçekleri öğrenmeden benim geri dönmem lazım."
ellerimi sıktım.

"Yarın gitsen olmaz mı Rhaegal?" Rhaegal kırmızı gözleri ile bana baktı.
"Elimde olan bir şey değil. Bende burda kalmak isterdim ama ailemin nasıl olduğunu bilmiyorsun." Dedi.

"Leydi Reyla seni bir yere mi kilitler?" Rhaegal cevabım karşısında yutkundu.
"S-sen bunu nerden biliyorsun?" Telaşla sordu.
Gülümsedim.
"Sadece biri söyledi." Diye geçiştirdim.
Onu her zaman gözetlediğimi öğrenmemeliydi.

"Bunu bildiğine göre, benim burda kalamayacağımı da biliyor olman gerekiyor." Dedi.
Başımı salladım.
"Biliyorum ama bu kadar erken..." daha ona göstermek istediğim çok fazla şey vardı ama o gitmek zorundaydı.

"Bir daha ki gelişimde daha çok kalacağıma söz veriyorum." Güzel, gülümsemesi ile söyledi.
"Gerçekten mi?" Heyecanla sordum.
"Merak etme, artık nasıl kaçabileceğimi öğrendim. Bunu kullanıp gelebilirim." Dedi.

"O zaman beni takip edin." Ophir ayağı kalktı.
"Nereye gidiyoruz." Şaşkınlıkla sordum.
"Genç Ejderha'nın ikinci geliş sebebi için." Rhaegal'a baktı. Ne olduğunu anlayamamıştım.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin