Ejder Soyu (1. Kitap )

Bölüm 40

RHAEGAL

Aradan bir yıl geçmişti. Artık akademiye başlayacaktım. Saçlarım eskisine göre daha çok uzamıştı ve beşinci yıldızımı yapmayı bitirmiştim.
"Acaba kessem mi?" Saçlarıma dokundum.
"Böyle güzel duruyor." Tessarion zihin mesajı yolladı.

"Kızlar uzun saçlı erkekleri çekici bulduğuna dair söylentiler duymuştum." Arkamdan bir ses geldi.
Arkama baktığımda. Baela beni izliyordu.

"Sende mi? Öyle düşünüyorsun abla." Baela yanıma yaklaştı.
"Aslında uzun saçlı erkekler benim tipim değil ama sana böyle çok yakışıyor." Dedi.

"Demek öyle?" Tek kaşımı kaldırıp baktım.
"Neden öyle bakıyorsun?" Baela şaşkınlıkla baktı.
"Eğer biriyle konuşmayı düşünüyorsan. İlk önce onu bir güzel pataklamam gerekiyor." Dedim.
Baela güldü.

"Yoksa küçük kardeşim beni kıskanıyor mu?" Baela'nın biriyle ilişki yaşamadan önce onun layık olup olmadığını test etmem gerekiyordu. Onu öylece biriyle evlenmesine izin veremezdim.

"Merak etme küçük kardeşim. Kimseyle birlikte olmayı düşünmüyorum." Baela bunu dediğinde için rahatlamıştı.
"Dediğim gibi ilk önce onu bir güzel pataklamam gerekiyor sana layık olup olmadığını anlamam gerekiyor." Ablam saçlarımı karıştırdı.

"Merak etme eğer olursa sana haberim ederim." Diye alay etti.
"O zaman bende onu bir güzel pataklarım." Diye kıkırdadım.

"Bu kadar şakalaşmak yeter hadi gidelim." Beraber salona doğru gittik. Ailem oradaydı. Bizim için nadir bir durumdu bütün ailenin bir arada olması.

"Sonunda gelebildiniz." Baelon seslendi.
"Kardeşime biraz yardım ediyordum." Diye cevapladı Baela. Kahvaltı masasına oturduk.

"Bugün akademiye başlıyorsun, heyecanlı mısın?" Annem bana bakıp sordu.
"Aslında hayır, sadece diğer Krallığa gideceğim için meraklıyım o kadar." Reinhard Krallığına gitmek istiyorumdum önceki hayatımda bile gitmemiştim. Griffinleri görmek için sabırsızlanıyordum.

"Reinhard Krallığı güzel bir yerdir. Oraya gittiğimde orayı çok beğenmiştim." Dedi Baela.
"Evet, orası gerçekten güzel ormanların olduğu bir yerdi." Baelon bana bakıp söyledi.

"Griffinleri merak ediyorum aslında bizim dışımızda binici hiç görmemiştim." Dedim. Eski yaşamımda Anka binicileri görmüştüm ama bunu söylemek her şeyi ortaya dökmek demekti.

"Griffinler gerçekten güzel yaratıklar. Özellikle rüzgar ve yıldırım üzerindeki kontrolleri inanılmazdır." Babam yemeğini yerken söyledi.
"Avalon ailesini muhteşem yapanda bu zaten." Annem cevapladı.

Avalon Ailesi, Griffin binicileri genellikle savaş yanlısı bir aile değiller onlar barışa önem verir.
"Tairel Avalon akademi müdürü olduğu için herkese adil ve iyi davranır." Babamın sözlerini dinledim.

Babama denk değildi ama babam her zaman onu överdi. Kahvaltımızı yaptık ve kalktık.
Artık gitme vaktim gelmişti. Odama gittim. Helena eşyalarımı hazırlamıştı bile.

"Genç Efendi eşyalarınız hazır. Artık gitmek için hazırsınız." Gülümsedim.
"Seni özleyeceğim Helena." Helena gülümsedi.

"Bende sizi özleyeceğim Genç Efendi. Okul yıllarınız umarım istediğiniz gibi geçer." Dedi.
Birbirimize baktık. Helena ile doğru düzgün vaktimiz olmamıştı hiç, onunla daha fazla vakit geçirmek isterdim.
"Gidelim mi?" Helena sessizliği bozdu.

"Tamam, gidelim." Dedim. Beraber malikaneden çıktık. Reinhard krallığına götürecek olan araç gelmişti bile ve Ailem beni orda bekliyordu. Bavullar, araca yüklendi. Ailem ile vedalaşma zamanı gelmişti.