RHAEGAL
Gözlerimi yavaşça açtım, Lugia ile konuşmamız bitmişti. Ayağı kalktım ve yürümeye başladım, dedikleri doğruydu. Babam ölünce depresif bir hale büründüm ardından Laena beni bırakıp ailemi ölüme terk etmişti. Aynı durum birinin daha başına gelseydi ne olurdu, hemde hiç hak etmeyen birinin başına...
"Bu kadar kötü biri miyim?" Altın ejderhama zihin mesajı yolladım.
Tessarion sessiz kaldı, bir şey demedi. Bir iç çektim ve gökyüzüne baktım.
"Masum insanların ölmemesi için bazı insanların ölmesi gerekiyor, ayrıca bu bir savaş değil mi? Her zaman birileri ölmek zorunda..." bu sözlerle kendimi avutmaya çalıştım ama hala düşünmeden edemiyordum.
"Rey," arkamdan ses geldi bu Luna'nın sesiydi.
Ona döndüm, mutlu bir şekilde yanıma koştu ve bana sarıldı. Nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim o yüzden sadece durdum.
Sarılmayı bırakıp bana baktı, "sen iyi misin?" Dedi.
"Evet, sadece biraz kendimi kötü hissediyorum o kadar."
Luna anlıma ve ardından yanaklarıma dokundu.
"Hasta mısın?" Dedi.
"Hayır, öyle bir şey değil."
"O zaman sorun ne? Neden kendini bu kadar kötü hissediyorsun," Luna gözlerini devirdi. "Yoksa benim yüzümden mi? Eğer öyleyse hemen gidebilirim."
"Bu senlik bir durum değil, benim kendi içinde olduğum bir durum. Kendini üzmene gerek yok," dedim.
"Luna," ona nasıl diyeceğimi bilmiyordum ama söylemenin bir yolunu bulmalıydım.
"Efendim," meraklı gözlerle bana baktı.
"Bir gün vereceğim kötü bir karar yüzünden beni terk edersen seni anlarım ama şunu söylemek istiyorum. Benim yapacağım şeyi anlamak zorunda değilsin veya benim tarafımda olmak istemezsin, sadece bunu istediğim için yapmadığımı bilmeni istiyorum."
"Neden bahsediyorsun Rey nasıl bir şey yapacaksın?"
Bir iç çektim, "aslında senin için çok kötü bir olay olabilir ve benden nefret etmeni sağlayacak kadar hassas bir konu."
Luna ellerimi tuttu, "eğer bir gün senden nefret edersem. Benim yanıma gelip yine kendini bana affettirmeye çalış, çünkü ben senden kolayca nefret etmeyeceğim."
Neden böyleydi, neden onların için hiçbir şey yapmama rağmen bana bu kadar değer veriyorlardı. Ben sadece asalak, aptal birinin tekiyim. Neden... Neden... böyle sevilmeyi hak edecek ne yaptım?
"Umarım bu sözlerin o an içinde geçerli olur," dedim.
Luna başını göğsüme yasladı, "her zaman geçerli olucak. Ayrıca bana dediğini unuttun mu? Benim eşim olucaksın benden başkasıyla olmayacaksın demiştin ve sonuna kadar sana güvenmemi istedin. Vereceğin karar ne olursa olsun sana güveneceğim ve açıklama yapmanı bekleyeceğim."
Luna'ya sarıldım, "umarım beni anlarsın, senden isteyebileceğim tek şey bu."
"Merak etme anlayacağım," dedi.
Luna'ya karşı sevgi hissetmiyordum şuana kadar yaptığım her şey bana bağlanmasını sağlamaktı, böylece Tairel'in işini bitirmekte bana daha çok yardımcı olabilirdi ama neden şimdi ona karşı bu kadar hassas olmuştum. Benim gibi biri olmasın diye acıdığım için mi?
"Bana bu kadar değer verme, bu yolun sonunda çok büyük ve kötü şeyler olucak."
Luna bana baktı ve yanaklarımı çekmeye başladı, yüzümü şekilden şekilde katmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...