REYLA
Hep birlikte salonda oturmuştuk, bütün aile hepsi buradaydı ve hepsi çok mutluydu. Herkesi burda görmek çok güzeldi, içimde bitmeyen bir mutluluk oluşturuyordu.
"Rhaegal ve abim nerde?" Corlis sordu.
"Aenys acil bir işi olduğunu söyledi ve çıktı. Rhaegal nerde bilmiyorum."
Elf Kraliyet aileside buradaydı, çayımı yudumlarken aniden devasa bir kükreme geldi. Tüm malikane ve alan sallanmaya başladı.
"Buda ne?" Dedi Kraliçe Mylia.
Elimdeki fincanı düşürdüm, gözlerimden yaşlar gelmeye başladı.
"Bu ...Grayghost. Grayghost ağlıyor..." dedim.
Dışarıya hemen ayağı kalktım ve evden dışarıya çıktım.
"Hayır, hayır..."
Aenys'ın gülümseyen yüzü gözümün önüne geldi. Malikanenin yanındaki dağa baktım. Grayghost dışarı çıktı, hala kükremeye devam ediyordu, gözlerinden akan yaşları görebiliyordum.
"Hayır, hayır."
Dizlerimin üzerine düştüm ağlamamak için kendimi zor tutuyordum ama gözlerimden yaşlar durmadan akıyordu. Herkes dışarıya çıktı. Grayghost dev kanatlarını çırptı ve gökyüzüne doğru çıktı, bir süre sonra ortalıktan kayboldu.
"Aenys..."
Koşup yanıma geldiler.
"Anne, lütfen bunun doğru olmadığını söyle..."
Baela yanıma geldi, kızıma sarıldım. Ağlamaya başladı.
"Abimden bahsediyoruz ona bir şey olmaz..."
Corlis'in göz yaşlarını silmeye çalışıyordu. Kral ve Kraliçe üzülmeye başladılar.
"Onu daha biraz önce gönderdim... bana gülümsemişti."
Aenys ile ilgili anılarım gözümün önüne gelmeye başladı.
"Aenys, biliyorum benim babam yüzünden senin baban öldü, bunun için beni suçlarsan sorun etmem ama ben seni seviyorum."
Aenys bana döndü ve elimi tuttu.
"Reyla, biz birlikte yeniden ailemizi kuracağız. Sen ve ben. Onların ne yaptığı umrunda bile değil."
Aenys bana gülümsedi.
"Bende seni seviyorum Reyla."
"Reyla..."
Corlis beni anılarımdan çıkardı, gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Baktığı yöne döndüm.
Bu gelen Rhaegal'dı, ağlamaktan gözlerinin altı şişmişti ve kızıl gözleri boş boş bakıyordu. Ama kucağında gördüğüm kişi yüreğimi daha çok burktu ve parçaladı.
"Aenys..."
Aenys'ın cansız bedenini ellerinden tutuyordu ve bize doğru geliyordu. Herke, Rhaegal'ın yanına koştu, ayağı kalktım ve bende koşmaya başladım. Rhaegal bize döndü.
"Şşşş... sessiz olun babam uyuyor, onu uyandırmayın."
Rhaegal tamamen çökmüştü, Aenys'a baktım. Kalbinde yara izi vardı ve yüzü kanlar içindeydi, aynı şekilde Rhaegal'ın elide kanlar içindeydi.
"Onu bana ver Rhaegal."
Corlis, Aenys'ı almaya çalıştı ama Rhaegal izin vermedi.
"Hayır, babam benim elimde uyumak istediğini söyledi. Yanından ayrılmamalıyım, uyandığında ilk beni görmeli benim iyi olduğumu bilmeli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Фэнтези(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...