RHAEGAL
Tairel, ben ve Uravis arasında bir antrenman maçı yapmamızı istedi. Aslında bu maç için oldukça heyecanlıydım, yıllar sonra ilk defa bir anka kuşu ile yeniden savaşcaktım.
"Müdür Tairel, akademiye dönüp rapor vermemiz gerekiyor ve Rhaegal daha yeni bir S+ canavarla savaştı dinlemesi gerekiyor." Beatrix araya girdi.
"Sorun değil, neredeyse kendime geldim." Dedim.
"Rey, olmaz dinlenmen gerekiyor." Beatrix benim için endişeleniyordu, Beatrix'i böyle görmek beni nedense mutlu ediyordu.Beatrix'in ellerini tuttum.
"Bana bişey olmaz, bu kadar endişelenmene gerek yok." Beatrix yinede benim için endişelenmeye devam ediyordu."Merak etme Beatrix, sadece bir antrenman maçı. Kendilerini bu kadar zorlamalarını gerektirecek bir durum yok." Müdür Tairel söyledi. Beatrix öfkeli bir suratla ona baktı.
"Rey, dikkatli ol." Dedi, Beatrix'in başını okşadım. Yüzü kızardı.
"Merak etme, en fazla ne olabilir ki." Diye alay ettim.
"Gidip kıyafetlerini değiştir, manaya dayanıklı kıyafetler giy." Müdür Tairel ilerideki odayı işaret etti."Tamam, müdür bey." Dedim. Üstümü değiştmeye gitmeden önce müdür Tairel'e döndüm.
"Ah unutmadan babam sizinle iletişime geçmedi değil mi?" Babamı tanıyorsam şuana kadar Tariel ile iletişime geçip neler olduğunu hakkında sorular sormuştur."Aslında hiç iletişime geçmedi." Şaşkınlıkla Tairel'e baktım, şuana kadar babamın iletişime geçmesini beklerdim. Onun yerine altın ejderham ile iletişime geçmişler.
Üstümü değiştirdim, üzerime giydiğim değişik kıyafetler üstüme tam otursa bile aptalca duruyordu.
"Zırhda giy." Beatrix arkadan seslendi."Sorun değil, o kadarına ihtiyacım." Beatrix zırhı alıp sertçe bana verdi.
"Hey sakin ol." Beatrix hala kararımdan dolayı sinirliydi."Rey, kendine doğru düzgün bakmalısın. Vücudun normal olmaya bilir ama dinlenmeye ihtiyacın var. Eğer... mağaradaki gibi olursa ne olucak. Seni durdurmaya kim gelicek." Bir iç çektim ve Beatrix'in yanına gittim.
"O hale dönüşmem için ilk önce manamın tükenmesi gerekiyor ve eğer tükenmeye başlarsa, söz veriyorum maçtan çekileceğim." Beatrix bana baktı.
"Sana güveniyorum." Beatrix bana sarıldı, sarılmasına karşılık verdim ve ona sarıldım."Sen gidip kendini temizle, dönene kadar maçı kazanmış olacağım." Dedim.
"Hayır, sahadan beraber ayrılacağız. Senin odana gidip dinlendiğini görmeyene kadar bir yere ayrılmayacağım." Dedi."O zaman hızlıca gidip maçı bitirelim." Dedim. Beatrix başını salladı, beraber sahaya doğru gittik.
"Hazır mısın?" Tairel sordu.
"Her zaman hazırım." Hızlıca yanıtladım.Uravis'e baktı.
"Sen hazır mısın?" Uravis başını salladı.
"Hazırım, müdür Tairel." Dedi.
"O zaman başlayabilirsiniz." Tairel kenara çekildi.Uravis kılıcını çekti ve bana doğru hızlıca saldırdı, kara kılıcımı çekip karşılık verdim. Kılıçlar hızlıca çarpıştı.
"Göster gücünü." Dedim, Uravis güçlüydü. Düşündüğümden daha güçlüydü.Uravisi geriye doğru ittim, rüzgar adımlarını kullanıp hemen yanında belirdim. Uravis'in gözleri şaşkınlıkla açıldı, tepki veremeden karın boşluğuna doğru hızlıca bir tekme attım.
"Bu kadar mısın?" Diye alay ettim, Uravis sinirlendi.
"Bana anka'ların sonsuz alevlerini göster." Dedim.
"Memnuniyetle." Uravis'in kılıçları mavi alevler ile kaplandı. Elim titremeye başladı, elime baktım.
"Korkuyor muyum...?" Kaiser'in beni öldürme şekli aklıma geldi, vücudumun eridiği anlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...