RHAEGAL
"İzaya'nın arkasında bir soy bırakacağını hiç düşünmemiştim..."
Kadim ejderha nedense mutsuz hissetmişti.
"O oruspu çocuğunu öldüreceğim ve sen şuan önümde duran bir engellesin," dedim.
Kadim ejderha bana şaşkınlıkla baktı, ardından parladı ve insan formuna dönüştü, güzel uzun mavi saçları, altın göz bebekleri vardı. Gözlerinin içi siyahtı.
"Demek İzaya senden her şeyini aldı, gerçekten şimdi düşününce ve dikkatli bakınca ona ne kadar çok benziyorsun."
Kadim ejderhanın sözleri üzerine sinirlerime hakim olamadım.
"Beni onunla karşılaştırma, tüm hayat onun için bir piyondan ve oyundan ibaret. Onu kesinlikle mahvedeceğim."
Kadim ejderha bir masa iki sandalye, masanın üzerine çay getirdi. Koltuğa oturdu ve bardakları doldurdu, ardından bana baktı.
"Uzun bir sohbet etmeye ne dersin, savaşmayı sonra düşünürüz."
Bana nazikçe gülümsedi, teklifini kabul etmek istemiyordum ama savaşmakta istemiyordum. Sandalyeye oturdum ve çaydan bir yudum aldım.
"Benim adım Iwısh ve senin nefret ettiğin İzaya'nın kız arkadaşıyım."
Ağzımdaki çayı tükürdüm.
"Ne? Öyle birinin sevgilisi mi vardı?"
Iwısh hafifçe başını salladı.
"İzaya her zaman böyle değildi, küçüklüğünden beri tanışıyoruz ve her zaman mutlu biriydi. Ardından her şey savaşçı olma hayali ortaya çıktığından beri oldu. Artık ciddi bir şekilde kendini eğitime verdi, bende onu takip edip bir savaşçı olmak istedim."
"İzaya ejderhalar arasında bile bir dahi olarak anıldı ve bizzat ejderha kralı tarafından özel olarak eğitildi. Gücü akıl almaz dereceye gelmişti, ejderha kralı özel ve gizli işlerininin hepsini İzaya'ya yaptırmaya başladı."
"Ejderha kralının celladı," dedim çayımı yudumlarken.
Iwısh bana gülümsedi.
"Evet, bir cellat olarak görev yaptı. Ejderha kralına karşı çıkan herkesi yok etti, her zaman taktığı siyah bir maske vardı... Ona neden bu maskeyi taktığını sorduğumda içinde rahat hissettiğini söyledi."
"Bunu bana neden anlatıyorsun? İzaya'ya acıyıp onu yok etmeyeceğimi falan mı düşünüyorsun?"
Iwısh bir iç çekti.
"Hayır, amacım asla o yönde değil. Sadece bunca şeyi sadece senin yaşamadığını söylemek istiyorum."
"Benim ne yaşadığımı sen nerden bilebilirsin?"
Iwısh çayını yudumladı.
"Gözlerin bana her şeyi anlatıyor. Ed, Rhaegal ve Lugia..."
Benim hakkımda her şeyi bildiklerini iddia eden sözde tanrılar, bir gün bu dünyayı tanrılardan arındıracağım.
"Bunu yapmak için diğerlerinin kanına ihtiyacın var"
Çayımı yudumladım, zihnimi okuyacağını düşünmemiştim.
"Şuanki halimle seni yenemeyeceğimi mi düşünüyorsun?" Dedim.
Iwısh güldü.
"Hayır, beni kesinlikle yenebilirsin Flandre'ye yaptıklarından sonra beni yenebileceğini biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...