Bölüm 56

318 32 2
                                    

RHAEGAL

Tatil süresi boyunca Beatrix ile
Beraber çoğunlukla geceleri gezdik ve gündüzleri antrenman yaptık, bugünde tatilin son günüydü.
Beatrix ile beraber bahçede antrenman yapıyorduk.

"Kendini baya geliştirmişsin." Beatrix'in gücü eskisinden daha fazla artmıştı.
"Sadece senin mi güçlendiği sanıyorsun?" Gülümsedim, kılıcımı düzelttim.
"Gel bakalım." Beatrix'in etrafına yıldırımlar toplandı.

Bana doğru hızlıca saldırdı, saldırısını engelledim ama düşündüğümden daha güçlüydü beni geriye doğru fırlattı.
"Lanet..." kendimi düzeltemeden yeniden saldırıya geçti.

Rüzgarı kullandım, havada kendimi düzeltsemde Beatrix'in saldırıları çok tehlikeliydi.
"Sanırım seni fazla hafife aldım." Kan alevleri ile vücudumu sardım, rüzgarı kullanıp havada uçarak Beatrix'in saldırılarından kaçındım.

Rüzgar adımlarını kullanıp, Beatrix'in arkasına geçtim.
Kılıcımı Beatrix'e doğru savurdum, Beatrix yıldırımı kullanıp kendine bir zırh yaptı.
"Bu teknik?!" Şaşırmamak elde değildi, griffin sanatına benzer bir teknikti.
"Müdür Tairel bunu biliyor mu?" Şaşkınlıkla sordum.

"Hayır, bilmiyor." Dedi, zırh onu tamamen kapladı. Mavi ve mor alevler ile kendini sarmıştı. Riyoda mızrak kullanıyordu ama Beatrix'in elinde kılıç vardı.
"Bu savaş ilginçleşmeye başladı." Saf manayı etrafımda topladım. Beatrix sanki ne yapacağımı anladı ve üzerime doğru yıldırım topları yağdırmaya başladı.

Geriye doğru kaçtım, saf mana adeta etrafımda dans etmeye başlamıştı. Gelen yıldırım toplarına karşı beni koruyordu, kara kılıcımı saf mana ile sardım. Rüzgar adımlarını kullanıp Beatrix'e doğru hızlıca saldırdım.
"O kadar kolay değil." Beatrix devasa bir yıldırım kılıcı oluşturdu ve kılıcımı engelledi.

"Beni hafife alıyorsun." Vücudumdaki kan alevleri  Beatrix'e doğru atıldı, Beatrix alevlerin gücünü biliyordu bu yüzden geriye doğru kaçmaya çalıştı ama bu sefer ben üzerine doğru gittim.
"Yıldırım alanı." Beatrix'in etrafındaki mana parçacıkları parlamaya başladı ve her biri patladı.

Saldırılar o kadar güçlüydü ki, vücudumun normal olmadığı için şükrediyordum. Aksi taktirde çok kötü yaralanmıştım.
Saf manayı yeniden manipüle edip saldırıları iptal ettim. Beatrix şaşkınlıkla baktı. Kılıçlarımız çarpıştı, o kadar şiddetli bir çarpışma oldu ki, atmosfer değişmeye başlamıştı.

"Tüm gücünle saldır." Gülümsedim ve Beatrix'in istediğini yerine getirmek için manamın tümünü kullanmaya başladım. İkimizde tüm gücümüzde birbirimize saldırdık, ikimizin saldırısı yüzünden devasa bir patlama oldu ve yine etrafı mahvetmiştik.

"Sanırım, müdür Tairel bize bu sefer ağır ceza vericek." Ben ve Beatrix nefes nefese kalmıştık ve yerde uzanıyorduk.
"O yaşlı griffin'in vereceği en büyük ceza ne olabilir ki." Diye alay ettim.

"Evet, bu yaşlı griffin'in size vereceği ceza en fazla ne olabilir ki."

"Evet, o kadar abartmaya gerek yo-" başımı kaldırdım ve Tairel bize bakıyordu.
"Müdür Tairel." Beatrix ayağa kalkmaya çalışıyordu.
Tairel bir iç çekti.
"Bunu nasıl yaptığınızı sormayacağım ama etrafı toparlamak sizin sorumluluğunuzda, okulu baştan aşağı temizleyeceksiniz."

"Bu kadar acımasız olmana gerek yok, sadece küçük bir hasar verdik o kadar." Etraftaki ağaçların çoğu yok olmuştu ve bazıları hala yanıyordu.
"Buna küçük mü diyorsun? Akademiyi neredeyse iki defa yok ediyordun."

Tairel bir iç çekti.
"Öğrenciler yakında dönmek üzereler ama ne yazık ki, akademinin bahçesi neredeyse yarısı yok olmuş." Dedi.

Ayağı kalktım ve üstümü temizledim.
"Merak etme, şimdi başlarız ve etrafı temizleriz." Tairel iki tane süpürge attı.
"Başlayın." Şaşkınlıkla baktım.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin