İZAYA
Flandre ve Lugia'nın savaşını izlerken heyecanlanmaya başlamıştım, sonunda istediğim olmuştu. Lugia tamamen kendini karanlığa itmişti, artık yapacak bir şey kalmamıştı. Tüm hayat onun ellerindeydi, burada oturup tüm bunları izleyip. Tekrardan onunla karşılaşmayı heyecanla bekliyordum.
"İşte böyle Lugia, devam et. Her şeyi yok et, böylece daha fazla güçlenebilirsin."
Kuleyi yeniden oluşturdum, Lugia için yeni katı oluşturma vakti gelmişti.
"Şimdi ne yapmalıyım, eşlerinden birini öldürmeli miyim? Böylece içindeki öfke dahada artabilirdi. Kim olduğunu hatırlayabilirdin, böylece Yüksek Konseye acımazdın."
"Ama ilk önce gereksiz yüklerden kurtulmalısın."
Lugia'yı yakınlaştırdım, şuan kendini kaybetmiş bir durumdaydı. Flandre'nin ölümünden sonra hala kendine gelememişti.
"Lugia... O kızı öldür, o sana sadece bir yük."
Lugia başını çevirdi, vampir kıza bakıyordu. Vampir kızda ona endişe ve korku dolu bir yüzle bakıyordu.
"Yap Lugia, o sadece bir yük. Gereksiz yüklerden kurtulup yoluna devam etmelisin, İzaya'yı öldürmek için bunu yapmalısın."
İzaya bir adım attı ve vampir kızın yanında belirdi.
Kız geriye doğru kaçtı, Lugia elinde bir kılıç yarattı ve kızın kalbine sapladı. Kızın ağzından kanlar dökülmeye başladı ve yavaşça yere düştü."İşte böyle... Gereksiz yüklerden kurtul. Sadece karanlığa gömül, karanlığın seni ele geçirmesine izin ver. İşte o zaman gerçekte kim olduğunu ve amacını hatırlayacaksın."
Lugia vampir kızı kan alevleriyle yakıp yok etti, ardından bana döndü. Şaşırmıştım, zaman ve mekanın dışındaydım. Beni görebileceğini hiç düşünmemiştim.
"Sıra sanada gelicek İzaya."
"O günü iple çekiyorum, Lugia."
Anlık bir geçmişe dönme anı yaşattım ve geçmişe gitmenin seni böyle bir canavara dönüştüreceğini hiç tahmin etmemiştim. Eğer bunun olacağını bilseydim seni baştan böyle bir yola sokardım, güçlenmelisin Lugia. Hala zayıfsın, bu form seni tüketecek. Acilen ana bedenine kavuşman gerekiyor, Yüksek Konsey harekete geçecektir.
"Neler yapacağını çok merak ediyorum."
Lugia'nın geleceğine bakmayı bıraktım, bundan sonrasını bekleyip nasıl ilerleyeceğini merak ediyorum. Sen bu dünya için fazla anormalliksin, belirleyeceğin yola göre senin hakkında kararımı vereceğim.
"İnsanlara acı çektirmek sana zevk mi veriyor?"
Aberyum bana sordu.
"Bu sizi ilgilendirmez, yerinize gidin."
"Onun ne denli bir felaket olduğunu biliyorsun değil mi? Eğer Yüksek Konseyi yok etmekten vazgeçip onlara yeniden müttefik olursa ne yapacaksın?"
"Hepsini öldüreceğim, önceden yaptığım gibi."
Aberyum sessiz kaldı, çok fazla endişeleniyorlardı. Belki varoluştaki her şeyi bilmek bu kılıca fazla geliyordu.
"Emin misin? Bu sefer ki Lugia eskisinden daha güçlü olucak."
Gülümsedim.
"O zaman değerli bir rakip olur, ama eğer beni bırakıp onun tarafına geçerseniz."
Aberyum sessiz kaldı, bu yedi piç ne planlıyordu bilmiyorum ama haddinden fazla onları boş bırakmışım gibiydi. Aberyum'u tuttum ve sıkıca kavradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasi(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...