CRİSTON
Aenys'ın ölümünden bir gün sonra bana Sör Rhaegal'dan mesaj geldi, babasının onu varisi ilan ettiğini ve Abisi Baelon'un buna karşı çıktığını, tekrardan bir iç savaşın çıkmasını engellemek amacıyla benden yardım istiyordu.
"Şimdi ne yapacağım? Hayır, yapmam gereken belli. Geçen sefer varis yoktu ve karışmak istemedim ama bu sefer Aenys varisini belirlemişti. Gaspçıları durdurman gerekiyor."
"Daven, nerdesin?"
Daven aniden önümde belirdi ve eğildi.
"Emredin Kralım."
"Tüm kraliyet büyücülerini topla, ardından Hesteria'daki tüm hanelere haber ver. Ejderhaların birbirini yok etmesini izin veremeyiz, Sör Rhaegal sıradaki Patrik olucak."
"Anlaşıldı Kralım."
Bir iç çektim ve tahtımdan kalktım, yine aynı şeylerin yaşanmasına izin veremezdim. Ne olursa olsun, Aenys'ın vasiyetini yerine getirmeliydim.
Taht odasının kapısı açıldı, bu gelen oğlum Andrew 'di.
"Bir sorun mu var baba?" Dedi.
"Evet, ejderhalar yeniden birbirini yok etmeye çalışıyorlar."
Andrew yanıma geldi.
"Bu konuda ne yapacaksın?"
"Belli değil mi? Varise yardım edeceğim, eğer ejderhalar yok olursa Hesteria'da yok olur."
Andrew'in bunu anlayacağını pek düşünmüyordum, sonuçta onun için gezmek ve eğlenmek her şeyden önce gelirdi onu ne kadar Kral olması için yetiştirsem bile hala sağ duyusu olmayan biriydi. Kendi başına kararlar veremiyordu.
"O çocuk Patrik olmayı hak etmiyor,"dedi Andrew.
Gözlerimi kıstım ve ona sertçe baktım.
"Aenys kararını verdi. Tanıdığım en düzgün ve aklı başında biriydi, benim yapmam gereken onun kararına saygı duymak."
"İşte bu yüzden bir aptalın tekisin."
Andrew karnıma bir kılıç sapladı.
"N-ne yapıyorsun...?"
Andrew gülümsüyordu.
"Rhaegal denen aptalın Patrik olmasına izin veremem. Baelon Patrik olmalı."
Andrew kılıcı çekti, elimle yarama bastırdım.
"Seni aptal... Baelon senin aklına mı girdi? O çocuk dengesiz biri, sence Patrik olunca gözü seni görür mü?"
Nefes alışlarım bozulmaya başladı, gözlerim kapanıyordu. Artık yaşlı bir adamdım ve böyle bir saldırıdan kaçacak kadar güçlü değildim. Yavaşça yere oturdum.
"Çok büyük hata yaptın... Sence insanlar babasını öldüren birine itaat ederler mi?"
Andrew gülmeye devam etti.
"Sen beni hiç oğlun olarak görmedin. Aptal yerine kattın beni her yerde aşağıladın, sen güçlenmek yerine barışı umursayan birisin. Elimizde ejderhalar vardı ama onları kullanmadın, sadece o tahta oturup insanların sorunlarıyla ilgilendin. Ben senin gibi olmayacağım, daha güçlü bir kral olacağım."
Gözlerim yavaşça kapanmaya başladı, Andrew bana tiksintiyle bakıp ardından arkasını dönüp gidiyordu.
"Üzgünüm Aenys... Üzgünüm Rhaegal..."
BAELON
Malikenede dolanmaya başladım, Prens Andrew'den gelen mesajı bekliyordum. Bu durum beni gerçekten geriyordu, Misandei yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Фэнтези(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...