Ejder Soyu (1. Kitap )

Bölüm 45

BEATRİX

Sör Rhaegal beni kurtarmak için kendini benim önüme attı. İblisin devasa cüssesini aşmak çok zordu.
Sör Rhaegal'in yanına koştum.
"Sör Rhaegal. Siz iyi misiniz?" Bana bakıyordu ama sanırım beni duymuyordu. Onu tutup kaçmaya çalıştım ama iblis peşimizdeydi. Yavaşça onu yere bıraktım.

"Hayır, onu koruma sırası bende." Diye düşündüm. Kılıcımı çektim. Yıldırımlardan oluşan dev bir ok yolladım. İblise direkt olarak kılıcımı sapladım ama derisini geçemedim. Geriye doğru kaçtım.
Sör Rhaegal kendinden geçmişti.

"Onu koruyabilecek tek kişi benim. Ejderhasıda burada değil." Diye düşündüm. İblisin saldırılarından kaçtım. Kurt şeklinde bir yıldırım oluşturdum ve yolladım. İblise çarptı ama pek bir etki etmedi.

Saldırmaya devam ettim ancak bir saldırım bile ona etki etmedi. Nefese nefese kaldım manamı çok fazla harcamıştım.

"Ne olursa olsun burda kaybetmeyeceğim." Dişlerimi sıktım ve saldırdım. İblis geriye doğru çekildi. Kılıcımı yıldırımlar ile kapladım. Tüm gücümü kılıcıma odakladım ve iblisin göğsüne doğru hızlıca saldırdım.
Dev bir patlama oldu. Etraf toz bulutları ile kaplandı.
Toz bulutları dağıldığında. İblis sağ eliyle saldırımı engellemişti ve kılıcımı tutuyordu.

"İnanamıyorum." Hayretleri içinde baktım bütün gücümü o saldırıya toplamıştım. İblis kılıcımı sıkıca tuttu ve beni fırlattı. Yaşamım burda son bulacaktı.
"Demek herşey buraya kadardı."
Eski anılarım aklıma geldi. Ailemin ölümü ve müdür Tairel'in beni, yanına aldığı zaman. Gözyaşlarımı tutamadım.

"Ölmek istemiyorum." Diye ağlamaya başladım. İblis yanıma yaklaştıkça daha fazla ağladım. Tıpkı bir bebek gibi ağladım. İblis dev yumruğunu kaldırdı.
"Müdür Tairel özür dilerim." Gözlerimi kapattım ve ölümümü bekledim aniden bir ses geldi

"Bugün ölmene izin vermeyeceğim." Gözlerimi açtığımda Sör Rhaegal'ın yüzü kanlar içindeydi ama bana elini uzatmıştı ve gülüyordu.
"Burdan beraber ayrılacağız." Dedi. O parlak gülüşü. Tıpkı babam gibiydi. Elini tuttum ve yerden kalktım.

"Sör Rhaegal siz iyi misiniz?" Bana gülümsedi.
"Daha kötülerini görmüştüm." Dedi.
"Ama..." saçlarımı düzeltti. Yüzüm kızardı.
"Sen iyi misin?" Onaylarcasına başımı salladım.
"E-evet iyiyim." Rahatlamıştı.

Dev iblis bize doğru geliyordu. 
"Beatrix git burdan onu ben hallederim."
"Ama... yaralısın ve manan tükenmek üzere." Onun için endişelendim.  Bana baktı ve yeniden nazikçe gülümsedi.
"Merak etme ben iyiyim." Nazikçe başımı okşadı.

"H-hayır, seni burda yalnız bırakamam." Sör Rhaegal bir iç çekti.
"Bunun için beni affet." Şaşkınlıkla baktım aniden bana bir büyü yaptı ve uykum gelmeye başladı.
"S-sör... Rhaegal..." görüşüm bulanıklaşmaya başladı. Son gördüğüm Sör Rhaegal'ın sağ kolunun parlamaya başladığı zamandı.

RHAEGAL

Kaos Mührü'nün kolumu kaplamasına izin verdim. Beatrix'e uyku büyüsü uyguladım. Rüzgar adımlarını kullanarak onu griffin çocuğunun yanına bıraktım.
"Yardım etmemem konusunda ısrarcı mısın? Hala." Tessarion zihin mesajı yolladı.

"Evet, birinin burada bir ejderha görmemesi gerekiyor, geçen sefer ara sokaktaydık bu sayede seni kimse görmedi ama şuanda açık alandayız." İblis bize bakıp kükredi.

"Sırada sen varsın." Rüzgar adımlarını kullandım ve iblis tepki veremeden suratına doğru bir yumruk attım. İblis yumruğumun etkisiyle binaları yıktı ve geçti. Üstündeki moloz parçalarını temizleyemeden tekrardan rüzgar adımlarını kullandım ve bir yumruk daha vurdum.