Bıçağın Ucundaki Kontes

18. Bölüm

  At arabasının çıkardığı tıngırtı, Nate'in kitap sayfası çevirme sesleriyle karışıyordu. Elinden kitap düşürmeyen kocası gördüğü kadarıyla arkasına yaslanmış şekilde sözcükleri okurken oldukça rahattı. Bu tip uzun yolculuklara alışık gibi görünüyordu.

  Maria aracın penceresinden dışarıyı seyrediyordu. Günlerce başını kaldırmadan hesap kitap işleriyle uğraşmıştı. Üstelik varacakları yerde de onu bir sürü karışık iş bekliyordu. Haliyle yolculuk ederken tek bir sayfa bile görmek istememişti. Nate gibi tüm gün kağıtlarla iş yaptıktan sonra boş kaldığı her vakit kitap okuyacak kadar sabırlı değildi. Araba yolculuğunu kafasını dinlemek için kullanacaktı.

  Dışarıyı seyrederken gidecekleri yolu düşünüp gülümsedi. Maria'nın Loncası başkentteydi. Başkent, Maria'nın eviydi. Tabii ki şımarık soyluların ve zengin züppelerin takıldığı yüzü değil... Başkentteki Lale Loncasının bölgesiydi 'evim' dediği yer. Tüm ailesi orada yaşıyordu. Tüm ticaret yollarını kontrol eden, sokaktaki her türlü bilgiyi toplayan, piyasayı elinde tutan Lonca idi. Maria, Lale Loncasının esas sahibiydi ve bu Lonca Maria'nın gerçek ailesiydi. Ailesini yeniden göreceği için mutluydu.

  Bir an önce yolculuğun bitmesi için heyecanlanıyordu çünkü evine geri dönmek istiyordu. Yine de böyle yolculuk etmek de hoşuna gitmişti. Sararıp dökülen yapraklarla dolu orman tam bir görsel şölendi. Ayrıca araba hızlı gitmesine rağmen önceki gibi rahatsız hissettirmiyordu. Yolculuğun iki saatini çoktan geride bırakmışlardı, buna rağmen mola ihtiyacı hissetmemişti. Sanki uzun bir araba yolculuğu yapmıyormuş da odasında oturuyormuş ve penceresinden dışarıyı seyrediyormuş gibi hissediyordu.

  Nate'in sayfa çevirerek çıkardığı sesler, Maria'nın merak etmesine sebep oluyordu. Dışarıyı izleyerek huzur bulmaya çalışan kadın, tam kendini manzaraya kaptırıyordu ki kulak tırmalayan o ses ortaya çıkıyordu. Normalde bu gibi şeylere takılmayan Maria için de şaşırtıcıydı. O kitabın neyle alakalı olduğunu ve Nate'in neden iki saat boyunca gözünü ayırmadığını bilmek istiyordu.

  Dudaklarını büzerek kitaba dik dik baktı ve başını tekrar pencereye çevirdi. Arabadayken karı koca konuşacaklarını düşünmüştü ama adam bir kez olsun yüzüne bakmamıştı. Gururlu Maria, sohbeti ilk ateşleyen olmak istemiyordu. Özellikle de düşmanı için asla yapmayı düşünmeyeceği bir şeydi. Yine de dışarı izlemek için baktığı pencereye yansıyan Nate'in görüntüsü dikkatini dağıtıyordu. Başını nereye çevirse onun görüntüsü vardı ve ne zaman gözlerini kapasa kitap sayfalarını çevirme sesi kulaklarını tırmalıyordu.

  Umutsuzca 'Keşke başka arabada gitmeyi talep etseydim.' diye düşündü. Ne yazık ki bunun için çok geçti. Ayrıca herkes Kont ve Kontes'in neden ayrı olduklarını sorgulardı. Evli olduğu sürece saçma söylentiler çıkmaması için bu adama yapışık olmak zorundaydı. Zaten bu evliliği kabul ettiğinden beri nefret ettiği her şeyi yapmak zorunda kalıyordu.

  Sayfa sesi yeniden kulaklarına ulaştığında gözlerini sıkıca kapadı ve içinden kendini telkin etmeye çalıştı. Onu asıl rahatsız eden şey kağıdın çıkardığı ses değildi. Asıl sinir olduğu şey bu sesin Nate'in varlığını hatırlatıyor olmasıydı. Arabaya bindiklerinden beri tek kelime etmeden ve yüzüne bile bakmayan kocası... Neden sinir olduğunu bile bilmeden kitabı parçalamak istiyordu.

  Maria, gözlerini pencereden çekti ve Nate'e doğru dikti. Odaklanmış kocası, yüz ifadesini bozmadan okumaya devam ediyordu. Çaktırmadan eğilerek kitabın içeriğini görmeye çalıştı. Merak ediyordu çünkü kitabın kapağında içeriği hakkında hiçbir ipucu yoktu. Sanki el yazması gibiydi. Yine de Nate iki saat boyunca gözünü bile ayırmadığına göre ilgi çekici olmalıydı. Yazılara doğru eğilen Maria, tersten bakarken merakla kitap sayfalarını okumaya çalıştı.